Emre Gül - Dünya Bülteni / Tarih DosyasıÂ
![]() |
 |
 |  |
Çanakkale’ye karşı çıkamadılardı, bu çelik kaleye kim karşı çıkabilir ki!
1939 yılında II. Dünya Savaşı’nın patlak vermesiyle birlikte Türkiye her alanda çok zor bir duruma düştü. Hem bütün komşularının sürüklendiği savaşta kendini korumaya çalıştı, hem de olumsuz dünya koşullarında yaşanan ekonomik ve siyasi sorunlara çözüm aramak zorunda kaldı. Bu ise hiç kolay olmadı. Çünkü Türkiye, savaş çıktığında bazı anlaşmalarda taraftı. (Türk-Sovyet Dostluk ve Saldırmazlık Antlaşması, Balkan Atlantı, Sadabad Paktı) İmzalanan bu anlaşmalarla iyi komşuluk ilişkileri pekiştirilirken, başka ülkenin sorunlarında tarafsızlık öngörülüyordu.
Â
 | |
 |  |
Hukuk-u düvel(Devletlerarası hukuk)
Türkiye’nin bu güven ortamında gördüğü en yakın tehlike, Akdeniz’de yayılma siyaseti güden İtalya idi. Bu sebeple Fransa ve İngiltere ile iliÅŸkilerini geliÅŸtirmeye baÅŸladı. Bu yakınlaÅŸmanın ilk sonucu 1936 yılında imzalanan Montreux AntlaÅŸması oldu. II. Dünya Savaşı’ndan üç yıl önce imzalanan bu anlaÅŸmayla İngiltere ve Fransa, Türk dış ticaretinde en fazla paya sahip olan Almanya’nın, Türkiye’yi kendi safına çekmesini önleme hedefi güttü. BoÄŸazların yeni statüsünden rahatsız olan Sovyetler BirliÄŸi ise savaÅŸ baÅŸlamadan önce Almanya ile anlaÅŸtı. Aniden ortaya çıkan bu yeni pakta karşı, 19 Ekim 1939’da Ankara’da Türkiye, İngiltere ve Fransa arasında Üçlü ittifak yapıldı. Buna göre herkesin gücüne ve diÅŸine göre birbirini yiyeceÄŸi savaÅŸa, Akdeniz’in güvenliÄŸi tehlikeye girer ve Romanya ile Yunanistan saldırıya uÄŸrarsa Türkiye’nin de katılması karara baÄŸlandı.Â