Tiflis ile Kiev Arasında Saakaşvili Krizi
Hem Poroşenko hem de Tiflis hükümeti ile ciddi sıkıntılar yaşayan Saakaşvili, Zelenskiy’nin Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından tekrardan Ukrayna vatandaşı oldu.

Burak Çalışkan
Soğuk Savaş sonrası dönemde Rusya’nın askeri müdahalede bulunduğu iki eski Sovyet Cumhuriyeti olan Gürcistan ve Ukrayna arasında, son dönemde ciddi bir kriz gündeme geldi. Tiflis ve Kiev arasında tansiyonu yükselten neden ise iki ülkenin de vatandaşı olan tanınmış siyasetçi Mihail Saakaşvili. Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy’nin 7 Mayıs’ta eski Gürcistan Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili’yi Ulusal Reform Konseyi’nin Başkanı olarak ataması, Tiflis’te ciddi bir tepki ile karşılandı.
Saakaşvili’nin Sıra Dışı Siyasi Hayatı
2004’ten 2013 yılına kadar Gürcistan’ın Cumhurbaşkanı olarak görev yapan Saakaşvili, bu süreçte Tiflis’i Moskova’dan uzaklaştıran Batı tarzı siyasi ve ekonomik reformlar gerçekleştirdi. Özellikle ülkenin serbest piyasa ekonomisine başarılı şekilde geçişini sağlarken, kolluk kuvvetlerinin dönüşümünde de rol aldı. Ancak iktidarının son yıllarında sergilediği otoriter yönetim anlayışından dolayı da eleştirildi. Nitekim 2012 parlamento seçimlerinde partisi iktidarı kaybederken, kendisinin başkanlık döneminin 2013 yılında sona ermesi ile Gürcistan’dan ayrıldı.
2015-2016 yılları arasında Ukrayna’nın Odesa Valisi olarak görev yapan Saakaşvili, istifa ederek eski müttefiki ve dönemin Ukrayna Cumhurbaşkanı olan Petro Poroşenko’yu yolsuzlukla suçladı. Bu olayın ardından Poroşenko, Saakaşvili’nin Ukrayna vatandaşlığından çıkarılmasını sağladı.
Ocak 2018’de bir Gürcü mahkemesi, cumhurbaşkanlığı döneminde görevi kötüye kullanmak ve çeşitli suçlamalardan Saakaşvili’ye hapis cezası verdi. Tüm suçlamaları reddeden deneyimli isim, alınan kararın siyasi olduğunu savundu. Bu süreçte hem Poroşenko hem de Tiflis hükümeti ile ciddi sıkıntılar yaşayan Saakaşvili, Zelenskiy’nin Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından tekrardan Ukrayna vatandaşı oldu.
Ukrayna’nın Reform Beklentisi
Zelenskiy, seçim kampanyası boyunca siyaseti temizleyeceğine, yolsuzlukla mücadele edeceğine ve özellikle Rusya başta olmak üzere eski Sovyet cumhuriyetlerinin pek çoğunda etkili olan oligarkların, Ukrayna’daki siyasi ve ekonomik etkisini kıracağı vaatlerinde bulundu. Ancak bütün bu söylemlere karşılık olarak oldukça tartışmalı bir isim olan Ukrayna Yahudi’si oligark İhor Kolomoyskyi’nin Zelenskiy’nin kampanyasının arkasında olduğu iddiaları gündemde kaldı.
Zelenskiy’nin iktidarında da oligarkların ülke siyaseti ve ekonomisi üzerindeki etkisi güçlü bir şekilde devam etse de genç başkanın zaman zaman hem Kolomoyskyi hem de diğer oligarklarla karşı karşıya gelmesi reform sürecine yönelik beklentileri artırmaktadır. Bu noktada Zelenskiy, Gürcistan’daki görev süresi boyunca kapsamlı bir ekonomik reforma öncülük eden Saakaşvili’nin Covid-19 salgını ile daha da belirginleşen ekonomik kriz nedeniyle Ukrayna’yı yönlendirmede etkili olacağını pek çok kez dile getirdi. Son dönemde eleştirilerin ve protestoların odağında olan Zelenskiy, Batı yanlısı bir reformcu olan Saakaşvili ile yabancı sermayeyi de ülkeye getirebilmeyi amaçlamaktadır.
Saakaşvili ise bu sözlere karşılık olarak Ukrayna’nın radikal değişim ve reformlara ihtiyacı olduğunu sıklıkla belirtti. Siyasi hayatında yaşadığı deneyim, başarı ve başarısızlıkları kullanarak Ukrayna’ya yardım etmeye hazır olduğunu açıklayan Saakaşvili, oligarkların Ukrayna’nın zenginleşmesini engellediğini ifade etti. Özellikle yolsuzluğun yaygın olduğunu belirttiği yargı ve vergi sistemini işaret eden deneyimli siyasetçi, siyasi bir bataklık olarak tanımladığı bu sistemi temizlemek için büyük bir çaba harcanması gerektiğini savundu.
Nitekim Zelenskiy, geçtiğimiz ay Saakaşvili’yi reformlardan sorumlu Başbakan Yardımcısı olarak atamayı önerse de bu karar parlamentoda kabul edilmedi. Özellikle Rusya yanlısı parti mensupları, İçişleri Bakanı Arsen Avakov ve İhor Kolomoyskyi gibi isimler bu karara karşı çıktı. Bu tepkilere rağmen Zelenskiy, Ukrayna’daki reformları koordine etmek, hukukun üstünlüğünü sağlamak ve Sovyet bürokrasisini tamamıyla kaldırmak amaçlarıyla 2014 yılında kurulan Ulusal Reform Konseyi’nin başına 7 Mayıs’ta Saakaşvili’yi getirdi.
Gürcistan’ın Tepkisi
Gürcistan Dışişleri Bakanı David Zalkaliani gerçekleştirdiği bir basın toplantısında, stratejik ortak olarak tanımladığı Ukrayna’nın Gürcü yargısı tarafından aranan bir kişiyi önemli bir göreve getirmesi ciddi bir sorundur, açıklamasında bulundu. Tiflis’in Kiev ile diplomatik ilişkileri koparmayacağını ve stratejik ortaklığın devam etmesini istediklerini açıklayan Zalkaliani yine de kararın gözden geçirileceğini umduklarını ifade etti. Bu noktada istişarelerde bulunmak üzere Gürcistan’ın Ukrayna Büyükelçisi, Tiflis’e geri çağrıldı. Ancak bu konuda Gürcistan’da çok daha sert açıklamalar yapan isimler de oldu.
Ukrayna Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Kateryna Zelenko ise Saakaşvili’nin Ukrayna vatandaşı olduğu hatırlatarak, reform uygulamaları konusunda geniş bir deneyim ve başarıya sahip olduğu için Kiev’in böyle bir karar verdiğini açıkladı. Bu noktada Tiflis ile olan ikili ilişkilerin bozulmayacağını umduklarını dile getirdi.
Gürcistan’dan verilen tepkilerin temel nedeni olarak Ekim ayında gerçekleştirilmesi planlanan parlamento seçimleri gösterilmektedir. Sürgünde yaşamasına rağmen Saakaşvili’nin kurduğu “Birleşik Ulusal Hareket” partisi Gürcistan’daki en önemli muhalefet olarak görülmektedir. Özellikle son dönemde iktidarın desteğinin azalması ve Saakaşvili’nin Ukrayna’da siyasete tekrar katılmasının bu partiye olan ilgiyi artırabileceği yorumları yapılmaktadır. Özellikle Saakaşvili’nin muhalifi olan Gürcü oligarklar, bu konuda ciddi bir baskı yapmaktadır.
Yaşanan bu krizin Kiev ve Tiflis arasında derin bir çatlak oluşturup oluşturmayacağı ilerleyen süreçte daha belirgin bir hale gelecektir. Ancak çifte vatandaşlığa sahip, popüler bir siyasetçinin üzerinden gerçekleşen bu gerginlik, hem uluslararası ilişkiler alanında hem de uluslararası hukuk alanında tartışmalara yol açabilecek dikkat çekici bir konu olmayı sürdürecektir.