06.04.2017, 13:00

Arap Birliği Zirvesi'ne iki farklı bakış

Dünya Bülteni/ Haber Merkezi

Ürdün’ün Ölü Deniz bölgesinde 29 Mart günü başlayan ve iki gün süren 28’nci Arap Birliği Zirvesi iki gün sürdü ve Amman Deklarasyonu'nun yayınlanması ile son buldu.

Arap Birliği Zirvesi ile ilgili zirve sonrası yayınlanan iki farklı yazıyı yorumsuz olarak ilginize sunuyoruz.

İlk haber-yorumda, Suudi Arabistan cephesinden olayın nasıl görüldüğü ve zirve çerçevesinde Suudi Arabistan’daki gelişmeler ve yöneticilerin düşünceleri anlatılıyor.

İkinci yazımızda Müslüman Kardeşler'in Arap Birliği Zirvesi'ne bakışı ve bu zirve çerçevesinde kendi durumunu ve görüşlerini ne şekilde ortaya koydukları anlatılıyor.



KRAL SELMAN'DAN ZİRVE'NİN OLUMLU SONUÇLARINA TAKDİR

Suudi Arabistan Kabinesi, Pazartesi günü hava kuvvetleri pilotlarının maaşlarına yüzde 60’a kadar zam yaptıklarını duyurdu. Kabine toplantısında, 28.si düzenlenen Arap Birliği Zirvesi’nden çıkan olumlu neticeler ve Arap halklarının karşı karşıya olduğu sorunlara yönelik herkesin ortak hareket etme isteğini ortaya koyan Amman Deklarasyonu da takdir edildi.

İki Kutsal Mescidin Koruyucusu Kral Selman bin Abdülaziz el Suud, Pazartesi öğleden sonra yapılan bu kabine toplantısına Al-Yamamah Sarayı’nda başkanlık etti. Kral Selman, toplantının başlangıcında ortak menfaatlere yönelik konulara dair yapılan görüşmelerin ve fikir teatilerinin altını çizerek Ürdün Haşimi Krallığı Kralı Abdullah bin el Hüseyin’e, Ürdün ziyareti boyunca kendisine ve beraberindeki delegelere gösterilen sıcak karşılama, cömert misafirperverlik ve refakat için teşekkür etti.

Kral Selman, ayrıca, iki taraf arasındaki resmi toplantı ile müzakerelerinden ve kuvvetli kardeşlik bağlarını somutlaştıran, iki ülkenin halklarının menfaatleri için bu bağları daha geniş ufuklara taşıyan, hem bölgede hem de dünyada güvenliğin ve istikrarın güçlenmesine katkıda bulunan anlaşma ile mutabakat belgelerinden de övgüyle söz etti.

Kral Selman, zirveden çıkan olumlu sonuçların altını çizerek, Ürdün Kralı’na, hükümetine ve halkına da 28. Arap Birliği Zirvesi’nin başarıyla gerçekleşmesini sağladıkları için minnettar olduğunu bildirdi.

İki Kutsal Mescidin Koruyucusu Kral Selman, zirve boyunca Arap ülkelerinin liderleriyle yaptığı görüşmeler hususunda kabineyi bilgilendirdi ve Suudi Arabistan Krallığı’nın Arap Birliği Zirvesi’nin 29.suna Riyad’da ev sahipliği yapacak ve Arap ülkelerinin liderlerini ikinci ülkeleri olan Suudi Arabistan Krallığı’nda ağırlayacak olmasından ötürü duyduğu sevinci belirtti.

Kral, kabineyi ayrıca Çin Merkezi Askeri Komisyonu Başkan Yardımcısı Hava Kuvvetleri Genrali Xu Qiliang ile yaptıkları görüşmeye dair de bilgilendirdi.

Kültür Bakanı Dr. Adel bin Zaid Altoraifi, kabine toplantısı sonrasında Saudi Press Agency’ye (SPA) yaptığı açıklamada, İki Kutsal Mescidin Koruyucusu Kral Selman’ın, Ürdün Haşimi Krallığı’nı ziyaretini takiben güçlü bağlara, farklı alanlarda gelişime dair isteğe, iki ülkenin Arap dünyasındaki güncel meselelere dair mevcut pozisyonlarına, Arap ve İslam saflarını birleştirme arzularına ve yine iki ülkenin Arap ve İslam ülkeleri arasındaki kardeşlik bağlarını kuvvetlendirme yönündeki büyük çabalarına vurgu yapan bir ortak bildiri salık verdiğini açıkladı.

Kabine, ayrıca, 28. Arap Birliği Zirvesi’nin Araplara dair meselelere sunduğu çözümleri refere ederek, Zirve’nin sonunda ortaya konan ve tüm Arap ülkelerinin sorunlar ve engellere karşı beraber çalışma isteklerini yansıtan Amman Deklarasyonu’nun öneminin altını çizdi.

Riyad’da gerçekleşen toplantılarının sonunda Bakanlar Kurulu; KİK ülkelerinin, Körfez ülkeleriyle alakalı bölgede ve uluslararası arenada son zamanlarda yaşanan farklı gelişmelerde ortak hareket etmeye dair kararlarını teyit ettikleri, Körfez İşbirliği Konseyi’nin açıklamasını da övdü.

SUUDİ KRALLIĞI'NDAN İSRAİL'İN YERLEŞİM YERLERİNE İLK KINAMA

Bakan, kabinenin, Suudi Krallığı’nın Filistin davasına dair kararlı pozisyonunu teyit ederek İsrail otoritelerinin 20 yıldan beri ilk defa Batı Şeria’da yeni bir yerleşim bölgesi kurma, 2,000 yeni yerleşim birimi inşa etme ve işgal altındaki Filistin topraklarından 977 dönümü gasp etme ilanını kınadıklarını bildirdi. İsrail işgalci otoritesince yapılan her eylem kınanmakla birlikte uluslararası toplumun İsrail’e, Filistin halkına yaptıkları tüm keyfi ve ırkçı hareketleri durdurması için baskı yapma çağrısı da yapıldı.

Kabine, Pakistan’ın Parachinar şehrindeki bombalı saldırıyı kınadığını ve kurbanların ailelerine, Pakistan İslam Cumhuriyeti’ne ve Pakistan halkına taziyelerini, yararlılara acil şifa dileklerini yineledi.

Bakanlar Kurulu, İki Kutsal Mescidin Koruyucusu Kral’a, Yüce Kur’an’ın Krallık içerisinde ve yurtdışında öğretilmesi, ezberlenmesi ve okunmasına gösterdiği özenden ötürü teşekkür ederek diğer birçok konu hakkında görüşmelerini sürdürdü.

Arap Birliği Zirvesi ile ilgili Dünya Bülteni’nin ilgili linkinde daha detaylı bilgi bulabilmek mümkün.
http://www.dunyabulteni.net/haberler/397048/28-arap-birligi-zirvesi-sona-erdi

Kaynak: Saeed Al Ghamdi/ Arabs Today

Dünya Bülteni için çeviren: Deniz Baran

 

MÜSLÜMAN KARDEŞLER BİLDİRİSİ

Müslüman Kardeşler, 29 Mart’ta Ürdün’de yapılan 28. Arap Ligi Zirvesi’ni takip etti ve bu Zirve, geçmişte olduğu gibi, yine bir kısmı otoriter rejimlerin kırbacı altında acı çeken Arap halklarının umutlarına hitap edemedi. İktidarı kuvvetle gasp eden ve vurdumduymaz bir şekilde kendi halklarının kanını döken hain katillerin yer almasına müsaade edilen Zirve’de zulme uğrayan insanların acılarına hiç değinilmedi.

Zirve, Filistin halkının kendini yönetme, kendi ülkelerini Siyonist işgalden özgürleştirme ve kendi toprakları üzerindeki tarihi ve doğal haklarına, İsrail’in yerleşim kararına dair utangaç bir kınama dışında, tamamen saygısız bir şekilde kayıtsız kaldı.

İhvan ise Zirve sonrası, orta yollu bir açıklama yerine belli sabite ve ilkelerin altını çizmektedir:

- İhvan, ümmetin temel meselesi olan Filistin davasına dair duruşunu tasdik eder ve Filistin halkının kendi bağımsızlıklarına ve Filistin’in Siyonist işgalden özgürlüğüne kavuşma hakkını beyan eder.

- Grup, Arap halklarının hakları için için sıkı durur; en önce de Suriye, Irak, Yemen ve Libya halkları için ve dünyadaki diğer kırılgan insanlar için özgürlüklerini ve insanlık onurunua, gelişime ve ilerlemeyi sağlayacak demokratik hükümetler isteme haklarını ve halkların otoriter rejimlerin diktatörlüklerime karşı mcüadelesini destekler.

- İhvan, Mısır halkının hain darbeye karşı kendi rejimlerini seçmeye dair özgürlüğünü ve tüm dünyanın gözü önünde gerçekleşen beş serbest ve adil seçimlerle kazandığı meşru haklarını tekrar kazanana dek barışçıl devrimini sürdürmesini destekler. Bu reddedilemez bir haktır ve kimse bu hakkı gasp edemez. İhvan, bu hedefe barışçıl yollarla ulaşmak için her türlü gayreti ortaya koyma hakkına sahiptir.

-İhvan, halklarla ve Müslüman dünyanın politik otoriteleriyle ilişkilerini, özünde bizim toplumlarımızın Müslüman toplumlar olduğu inancını bulunduran açık entelektüel ilkeler esasında yürütür. Böylece, biz yöneticileri ya da vatandaşları mürted ya da kâfir olarak suçlamayız. Kaynağı ne olursa olsun adaletsizliği reddederiz. Biz, hiçbir şiddete başvurmadan iyiyi emreder ve kötüyü yasaklarız.

-İhvan, kendilerini terör örgütü olarak suçlamak isteyen herhangi bir girişimin, demokratik seçimlerle sandıkta zafer alması mümkün olmayanların bu durumdan kaçmak için kendilerini arsız yalanlarla ve uydurmalarla suçladığı çaresiz bir girişim olduğunu ileri sürer.

İhvan, halka sadık kalmış, onların özgürlüğünü ve onurunu korumuştur. Bunlar için her şeyi feda etmiş ve bunun bedelini mensuplarının hürriyetiyle, kanıyla ve hayatlarıyla; tüm baskı sürecine rağmen barışçıl yaklaşımını ve rehberlik etme vazifesini terk etmeden ödemiştir ve ödemeye devam etmektedir.

Kaynak: Ikhwanweb

Dünya Bülteni için çeviren: Deniz Baran

Yorumlar (0)
Günün Anketi Tümü
Türkiye İsveç'in NATO üyeliğine onay vermeli mi?