banner39

1. Dünya Savaşı'nın az bilinen gerçekleri

Kültür Dergisi, 1. Dünya Savaşı'nın bitişinin 90. yıl dönümünü sebebiyle özel sayı hazırladı.

Arşiv 24.03.2008, 16:29 28.03.2008, 14:08
1. Dünya Savaşı'nın az bilinen gerçekleri

 

1914 yılının yaz mevsiminde Avrupa'da aklı başında çoğu insan savaşın gerekli bir şey olduğundan bahsediyor ve çıkacak savaşı büyük bir coşku içinde karşılamaya hazırlanıyordu. Oysa Osmanlı halkı ve ordusu için aynı heyecandan söz etmek mümkün değildi. Teknik donanım açısından eksikler de düşünüldüğünde Osmanlı Devleti için savaşa girmenin ileride çok büyük sıkıntılar doğuracağı belliydi. Neticede Osmanlı Devleti İttifak devletlerinin yanında savaşa girdi. Savaş bittiğinde hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktı.

Yansımalarını günümüzde dahi hissettiğimiz birinci cihan harbi birçok imparatorluğu tarih sahnesinden sildiği gibi birçok yeni devletin de ortaya çıkmasını sağlamıştır. Tarihçiler I. Dünya savaşının tarihinin Osmanlı açısından hâlâ tam anlamıyla yazılamadığında hem fikirler. Konuyla ilgili kısmî çalışmaların olmasına rağmen, savaşın geneline ait geniş çaplı araştırmaların eksikliği hissedilmektedir. Bu eksikliğe dikkat çeken Kültür dergisi savaşın bitişinin 90. yıl dönümünde kapsamlı bir I. Dünya Savaşı özel sayısı hazırladı.

Savaşın siyasi tarihinin yanı sıra sosyal ve ekonomik cephesini de ele alan bu sayı, alanında çok büyük bir boşluğu dolduracak gibi gözüküyor. Özellikle görsel açıdan da çok geniş bir tarama yapılarak hazırlanan dergide Osmanlı Devleti'nin savaştığı cepheler tek tek ele alınmış. Dr. Tuncay Yılmazer "1. Dünya Savaşını Yeniden düşünmek" başlıklı yazısıyla savaşın genel bir değerlendirmesini yaparken, tarafları harbe götüren süreci özellikle Osmanlı Devleti'nin savaş öncesi durumunu değerlendiriyor.

Arşiv uzmanı Muzaffer Albayrak savaşın en önemli aktörü olan Enver Paşa'yı ve Türk-Alman ittifakını yazmış.

Sarıkamış kitaplarıyla tanınan Ramazan Balcı, Osmanlı devletinin büyük zayiat verdiği doğu cephesini anlatırken, tarihçi Hanefi Bostan dönemin savaş kabinesini özellikle Said Halim Paşa'yı anlatmış.

Çanakkale araştırmacısı Zümrüt Sönmez "1. Dünya Savaşında Kadınların Rolü" başlıklı spesifik bir konuyu okuyucuyla buluştururken, Çanakkale'de yaptığı sualtı araştırmalarıyla tanıdığımız Savaş Karakaş ise dönemin en önemli askeri unsurlarından olan müttefik deniz altılarını incelemiş.

Çok sık tekrarlanan Arapların bizi arkadan vurduğu iddiasını tarihçi Talha Çiçek Türk-Arap ilişkileri bağlamında değerlendirirken, Mustafa Akyol, I. Dünya savaşında Osmanlı vatandaşı olan Kürtlerin savaştaki rolünü incelemiş.

Araştırmacı Mehmet Niyazi dönemin en önemli istihbaratçılarından Kuşçubaşı Eşref'i anlatırken, arşiv uzmanı Recep Karakaya Türk-Ermeni ilişkilerine genel bir değerlendirme yazmış.

Sanat Tarihçisi Semavi Eyice Rumların o dönemde bastıkları Ayasofya'yı minaresiz ve üzerinde haçla resmettikleri bir kartpostal ışında ilginç bir yazı hazırlamış.

Şemseddin Şeker, Umumi Harpte Osmanlı aydınlarında meydana gelen kültürel değişikliklere dikkat çekerken, Semra Kır ülkemizde pek de bilinmeyen 1. Dünya Savaşı konulu sinema filmlerini anlatmış.

Fatih Şeker "Bir Sufi olarak Ziya Gökalp" başlıklı yazısıyla savaş psikolojisinin dönemin münevverleri üzerindeki etkisi anlatmış. Tarihçi Kadir Kon'un, Almanların İngiliz ve Rus ordusundan esir alınan Müslüman esirlere karşı yaptıkları propaganda çalışmalarını konu alan çok kapsamlı bir çalışması dikkat çekerken, akademisyen Ahmet Kavas Fransa'nın Sultan Mehmet Reşad'ın yayınladığı cihat fetvasına karşı sömürgelerindeki Müslümanlara yönelik karşı fetvalarını incelemiş.

Bunlardan başka daha birçok konu ile ilgili makalenin de yer aldığı Kültür dergisi yaklaşık 200 sayfalık hacimli sayısıyla gerçekten güzel bir çalışma olmuş.

İrtibat: [email protected]
Tel: 212 4910427

Yorumlar (0)
Günün Anketi Tümü
Türkiye İsveç'in NATO üyeliğine onay vermeli mi?