banner39

Abant Platformu'nda AB kimliği ve İslam tartışıldı

Hilton Otel'de gerçekleştirilen ve iki gün süren Abant Platformu 'Türkiye-Fransa Söyleşileri 2: Algılar ve Gerçekler' dün sona erdi.

Arşiv 15.04.2007, 14:58 15.04.2007, 14:58
Abant Platformu'nda AB kimliği ve İslam tartışıldı

Abant Platformu'nun Türkiye-Fransa ilişkilerini ele alan toplantısı sona erdi. 'Algılar ve Gerçekler' başlıklı iki günlük toplantıda, Türkiye'nin Avrupa Birliği üyelik sürecine ilişkin önemli mesajlar verildi.

Dünkü oturumda Fransız aydınlarına seslenen Vatikan Türkiye Temsilcisi George Marovitch, "Türkiye'ye çifte standart uygulamayın." çağrısında bulundu. ENS Jeostrateji Merkezi'nden Prof. Dr. Frank Debie de, İslam'ı Avrupa kimliğinin zıddı görmenin tehlikeli bir proje olduğunu vurguladı. Bunun Avrupa ülkelerindeki sosyal barış için de tehlike oluşturacağını belirten Debie, Türk halkına şu tavsiyede bulundu: "Kendinize ve Fransa'ya güvenin."

Türk ve Fransız entelektüelleri Abant Platformu'nun kapanış gününde Hilton Otel'de bir araya geldi. Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cengiz Aktar, Türkiye'de AB sürecinin hızlandığı 1999 yılından bu yana büyük bir değişiklik yaşandığını, bu süreçte Türkiye'de özgürlük ve özgüvenin hakim olduğunu hatırlattı. Fransız meslektaşlarından da Türkiye'ye destek vermelerini isteyen Aktar, Türkiye'nin 2023 yılında AB'ye tam üye olacağını tahmin ettiğini belirtti. La Pensee Nidi Dergisi Genel Yayın Müdürü Thierry Fabre Türkiye'nin AB için yük değil, şans olduğunun altını çizdi. Avrupa Jeopolitik Gözlem Evi kurucusu Fransız diplomat Michel Foucher Türkiye ve AB arasındaki müzakerelerin yavaşlayabileceğini fakat her şeye rağmen devam edeceğini dile getirdi. Türkiye'nin üyeliğinin AB'ye siyasi ve jeopolitik güç kazandıracağını kaydeden Foucher, "Gerçekçi olmak gerekirse Fransa ve Türkiye arasındaki karşılıklı bilgisizliğin giderilmesinde tek başına bu tür toplantıların yeterli olacağını söylemek mümkün değil. Ancak, önemli olan bu diyaloğun arttırılması. İki gündür, iki ülkenin entelektüelleri medeni bir sohbet gerçekleştirdi. Bu, küçümsenmeyecek bir adım." dedi. Birçok soruna rağmen Güney Kıbrıs'ın AB'ye üye yapıldığını hatırlatan Vatikan Türkiye Temsilcisi George Marovitch ise "AB, Türkiye'ye çifte standart uyguluyor. Ben Papa 2. Jean Paul'ün manevi oğluyum. O da Türkleri çok sevdiğini söylerdi." ifadesini kullandı.

Ecole Normale Supérieure (ENS) Öğretim Üyesi Prof. Franck Debié, böylesine büyük bir organizasyonun Türk ve Fransız sivil toplum örgütleriyle birlikte düzenlenmesinin altı çizilecek bir husus olduğunu belirterek, "Unutulmamalı ki, Fransız halkı nezdinde Türkiye'nin AB üyeliğine yönelik şüpheler çok yaygın. Bu tip buluşmalar, Avrupa'da Türkiye'ye yönelik önyargıları kıracak ve Türkiye'nin AB üyeliğine giden yolu kısaltacaktır." diye konuştu.

Fransa Bilimsel Araştırma Merkezi (CNRS) Direktörü ve Siyasal Bilimler Enstitüsü Öğretim Üyesi Olivier Roy, toplantının Türkiye'nin anlaşılması için önemli bir adım olduğunu dile getirdi. "Karşılıklı bilgisizlik ve önyargıların yadsınamaz düzeyde olduğu Türkiye ve Fransa arasında, Abant Platformu'nun gerçekleştirdiği toplantıların çok önemli olduğunu düşünüyorum." diyen Roy, şöyle konuştu: "Bugün Türkiye ve Avrupa arasında ilişkiler yeniden bir soğuma yaşıyor. Siyasi ve coğrafi kimliğini tartışan Avrupa'nın, Türkiye ile daha güçlü ve eşit bir diyalog kurması gerektiğine inanıyorum."

Toplantının küreselleşme ve sosyo-ekonomik modeller başlıklı oturumunda konuşan Prof. Dr. Mehmet Altan, Türkiye'nin küreselleşmenin mantığını çok iyi anlaması gerektiğine dikkat çekti. Türkiye'nin içindeki koruyucu barikatları yıkmasının önemine işaret eden Altan, "Koruyucu mantığı yıkmayan toplumlar zenginleşemez." tespitini yaptı. Abant Platformu'nun kapanış oturumunda Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Eser Karakaş, genel bir değerlendirme yaptı. Toplantılarda iki ülke aydınlarının birbirini tanımaya çalıştığını anlatan Karakaş, bunun gelecek için taşıdığı öneme dikkat çekti. Türkiye'de insanların sürekli olarak Fransa tarafından iyi anlaşılmadıklarını düşündüklerini kaydeden Karakaş, "Peki biz Fransa'yı anlamak için ne kadar çaba sarf ediyoruz?" diye sordu. Karakaş, Fransızların önemli bir bölümünün Türkiye'yi oryantalist gözle baktığı yorumunu yaptı.


Kaynak: Zaman

Yorumlar (0)
Günün Anketi Tümü
Türkiye İsveç'in NATO üyeliğine onay vermeli mi?