AB'deki dost ve düşmanlar
Türkiye AB'yi böldü. İngiltere, İtalya ve İspanya Türkiye'den yana iken Yunanistan, Almanya ve Fransa karşı.

Türkiye'nin üyeliği konusu AB'yi böldü. Rum yönetimi, Yunanistan, Almanya ve Fransa'yı yanına alarak Türkiye'nin AB üyelik sürecini Kıbrıs şartına bağlamak istiyor. İngiltere, İtalya ve İspanya ise, Türkiye'ye yönelik şartların hafifletilmesinden yana. Diplomasi 14-15 Aralık'taki AB Zirvesi'ne kadar aralıksız devam edecek.Ocak ayında AB Dönem Başkanlığı'nı devralacak Almanya, Türkiye'ye yönelik tavrın sertleştirilmesini istiyor.
Angela Merkel hükümeti, hem dondurulan başlık sayısının artırılmasını hem de müzakerelere bir ya da bir buçuk yıl ara verilmesini istiyor. Almanya yönetimi bunu 'dinlendirme' olarak özetliyor. Fransa da Almanya ile aynı düşünüyor. Paris, dondurulan başlık sayısı artırılmasını istiyor. Paris açık açık, "Rumların beklentilerine cevap verilsin" diyor. Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın bir araya gelip bu konuda nasıl hareket edeceklerini ilan etmeleri bekleniyor.
Rum yönetimi de durdurulan başlık sayısının artırılmasını istiyor. Rumlar buna ek olarak, AB Komisyonu'nun tavsiyesindeki BM nezdinde çözüm önerisi çıkarılmasını, limanların açılması için bir takvim belirlenmesini talep ediyor.
Yunanistan da Rumlarla aynı görüşte. Atina da limanların açılması için tarih belirlenmesini ve dondurulan başlık sayısının artırılmasını istiyor. Türkiye'ye karşı en sert tavrı takınan ise Avusturya. Viyana yönetimi müzakerelerin tamamen yavaşlatılmasını, Türkiye'ye üyelik için umut verilmemesini istiyor.
Türkiye'ye yakın duran ülkeler
İtalya, İspanya ve İsveç, müzakerelerin durdurulduğuna yönelik en ufak bir izlenim verilmesini istemiyor ve AB Komisyonu'nun tavsiyesinin yumuşatılmasından yana. İngiltere dondurulan başlık sayısının üçe indirilmesini istiyor, teknik altyapısı tamamlanmış dört başlıkta müzakerelerin başlaması çağrısı yapıyor. Londra Rumların beklentilerinin dikkate alınmamasından yana.
AB'nin diğer üyeleri ise AB Komisyonu'nun tavsiyesinin olduğu gibi kabul edilmesini talep ediyor.
Türkiye'ye Kıbrıs baskısı
AB Komisyonu, 29 Kasım'da, Kıbrıslı Rumlara limanlarını açmayan Türkiye ile müzakerelerin sekiz başlıkta askıya alınmasını tavsiye etmişti.AB Komisyonu'nun önerisine göre, kalan fasıllarda müzakereler başlatılabilecek, ancak başlıkların geçici olarak kapatılması için yine limanların ve havaalanlarının Kıbrıs Rum kesimine açılması beklenecek.
Komisyon, Kıbrıs'ta BM öncülüğünde kapsamlı çözüm müzakerelerinin 2007 yılında yeniden başlatılması çağrısında da bulunmuştu. AB Komisyonu toplantısından çıkan bu karar, 11 Aralık'ta biraraya gelecek AB dışişleri bakanlarına 'Komisyon tavsiyesi' olarak sunulacak. Dışişleri bakanlarının Türkiye ile ilgili nihai kararı bu tarihte alması bekleniyor.
Avrupa Birliği, Türkiye'nin Ankara Protokolü'nü uygulamasını, yani Güney Kıbrıs'a havaalanlarını ve limanlarını açmasını istiyor. İlerleme Raporu'nda yer alan bu istek için AB Dönem Başkanı Finlandiya'nın Başbakanı Matti Vanhanen süre vermiş ve Türkiye'den 6 Aralık'a kadar adım atmasını istemişti. Ancak Türkiye, Kıbrıs konusunda daha fazla adım atılmayacağını yineliyor.
Kararın ardından açıklama yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Bu bir tavsiye, kesin karar değildir diyerek diğer fasıllarda müzakere sürecinin devam edeceğini söylemişti.