AB'ye iki yeni üye

Avrupa Birliği, 1 Ocak 2007’den itibaren iki yeni ülkeyi bünyesine alıyor. 2004’te bazıları eski doğu bloku ülkeleri olan 10 yeni üyenin katılımı ardından AB’nin altıncı genişleme yelpazesi Romanya ve Bulgaristan ile gerçekleşiyor.

AB’nin temelini 6 ülke attıktan sonra, 1973 yılında Danimarka, İngiltere ve İrlanda, 1981 yılında Yunanistan, 1995 yılında Finlandiya, Avusturya ve İsveç ile 2004 yılında Estonya, Macaristan, Lettonya, Litvanya, Polonya, Slovakya, Slovenya, Çek Cumhuriyeti, Malta ve Kıbrıs’ın üyeliği ile toplam 25’e ulaştı. Romanya ve Bulgaristan’ın katılımı ile birlikte AB’ye üye ülke sayısı 27’ye ulaşacak.

ADAY ÜLKELERDEN İSTENEN KRİTERLER

AB yetkilileri, üye aday ülkelerden, 1993 yılında belirledikleri ve Kopenhag Kriterleri olarak isimlendirdikleri kriterleri yerine getirmesini istiyor.

Kopenhag Kriterleri, siyasi ile ekonomik kriterler olarak, iki başlık altında toplanıyor. Siyasi kriterlerde demokrasi, hukuk devleti, insan hakları, azınlık haklarına saygı ve azınlıkların korunması yer alıyor.

Ekonomik boyutta ise, aday ülkelerin yaşanabilecek bir iç pazara sahip olması, AB’nin uyguladığı rekabet politikasına ayak uydurabilmesi isteniyor. Bunlara ek AB’nin hedeflerinin desteklenmesi, kamu yönetiminde ve yasalarda AB yasalarının hayata geçirilmesi şartı belirtiliyor.

AB, bu kriterleri hayata geçirmeyen ülkelere aday ülke statüsü ya da belirlenen tarihe kadar müzakere başlıklarında düzelme yaşanmaması durumunda bu süreci uzatabiliyor.

AB, 2004 yılında 10 yeni üye ülkeyi kabul etmesi ardından, Romanya ve Bulgaristan’la üyelik hazırlıklarına başladı. üyelik anlaşmasını 25 Nisan 2005’te imzalayan Romanya ve Bulgaristan AB’nin 2007-2013 yılları mali perspektiflerine dahil edildi.

AB 3 ekim 2005 tarihinde ise Türkiye ve Hırvatistan’la resmi üyelik müzakere görüşmelerine başlama kararı aldı. Hırvatistan ile üyelik müzakerelerinin birkaç yılda bitme ihtimaline karşın, Türkiye’nin üyelik müzakerelerinin on yılı aşması da bekleniyor.

GENİŞLEME AB İÇİN ÖNEMLİ FIRSATLARI DA GETİRİYOR

Genişleme politikası aynı zamanda AB için önemli fırsatları da beraberinde getiriyor. Kurulduğunda 6 üyeli olan AB sistemi, şu anda 30 üyeye ulaşmayı hedefliyor.

Ekonomik olarak değerlendirildiğinde, 370 milyon’dan 455 milyonluk bir tüketiciye ulaşacak olan AB, dünyanın en büyük pazarı haline gelecek. Bu da AB’nin dünya pazarındaki konumunu güçlendirecek.

Ayrıca AB siyasal düzeyde bölgesel ve alansal düzenlemeleri sağlamayı hedefleniyor. Ancak AB’nin şu anda yeni üyeleri içine alabilmesi için, 2003’ten bu yana yürürlükte olan Nice Sözleşmesi’ni de aşması gerekiyor. Nice sözleşmesi her ne kadar genişleyen bir AB’nin işleyişini tarif etse de karar alma mekanizmasında birliği zorluyor. Bunun için AB en kıza zamanda bir Avrupa anayasasına ulaşmayı hedefliyor.