Asr-ı Saadet sempozyumu sona erdi
Anadolu Gençlik Derneği (AGD) İstanbul Şubesi tarafından düzenlenen 3’üncü Uluslararası Asr-ı Saadet Sempozyumu dün yapılan oturumlarla sona erdi.

Dr. Ebubekir Sifil, çoğulculuk ve demokrasi adına misyonerlik faaliyetlerinin Müslümanca görülemeyeceğini ifade ederek, “Müslümanlar bir kötülük gördüklerinde bunu engellemelidir” şeklinde konuştu.
MEHMET BAYDEMİR
Anadolu Gençlik Derneği (AGD) İstanbul Şubesi tarafından düzenlenen 3’üncü Uluslararası Asr-ı Saadet Sempozyumu dün yapılan oturumlarla sona erdi.
Konuşmacılar genel itibariyle Hz. Peygamberin davet metotları üzerinde dururken, Müslümanların gördüğü bir kötülüğü ortadan kaldırmakla yükümlü olduğu vurgulandı.
Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlanan programın birinci oturumun başkanlığını Dr. Şerafettin Kalay yaptı. Kalay, kılık-kıyafete seçiminde gösterilen titizliğin kelimelerin kullanımında da gösterilmesi gerektiğini belirtti. Hz. Peygamberin hayatından örnekler anlatan Kalay, Hz. Peygamberin kullandığı ifadelerle devamlı surette ashabının sevgisini kazandığını söyledi.
Sifil: “Müslümanlar kötülükleri engellemelidir”
Gazetemiz Yazarı Dr. Ebubekir Sifil, modern dünya düzenine varıncaya dek Müslümanların aidiyetlerine hiç bu kadar uzak olmadığını vurgulayarak, “Çağdaş yaşam olarak adlandırılan günümüz dünyası, iyiliği emretmek ve kötülükten men etmek zorunluluğu bulunan Müslümanlar için problem teşkil etmektedir” dedi.
Çoğulculuk ve demokrasi adına misyonerlik faaliyetlerinin Müslümanca görülemeyeceğini ifade eden Sifil, “Müslümanlar bir kötülük gördüklerinde bunu engellemelidir” şeklinde konuştu.
Yıldırım: “Hz. Peygamber en güzel örnek”
İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selahaddin Yıldırım ise Hz. Peygamberin son dakikaya kadar bile tebliği etmeye devam ettiğini söyledi.
‘Allah katında din İslamdır’ ayetini hatırlatan Yıldırım, Allah’ın, dini terk eden toplumların yerine yenisini getireceğini vaat ettiğini vurguladı. Yıldırım, dinimizin kıymetini bilmediğimiz takdirde İslam dinini yüceltme görevinin başka toplumlara verileceğini belirtti. Kur’an-ı Kerim’den ayetler okuyarak konuşmasına devam eden Yıldırım, Hz. Allah’ın, Hz. Peygamberi Müslümanlar için güzel bir örnek olarak sunduğunu hatırlattı.
Yaşar: “İlme ihtiyacımız var”
Doç. Dr. Yıldırım, “Hz. Peygamberi temsil etmemiz ve hayatımızın her alanına bu temsili yansıtmamız gerekiyor. O’nu ne kadar çok seversek o kadar çok rahmete kavuşuruz.” dedi.
Yıldırım, yapılan çalışmalarda bir sonuca varılabilmesi için öncelikle aile ve akraba çevresine tebliğ yapılması gerektiğini söyledi. Yıldırım, “Ailenin ve akrabaların çok büyük önemi vardır. Desteksiz kalan bir tebliğcinin başarıya ulaşması mümkün değildir” diye konuştu.
Yavuz Selim Vakfı’ndan Ahmet Yaşar da ‘Tebliğ ve Davet çalışmalarında Nefis Terbiyesi’ başlıklı konuşmasında nefis terbiyesinin önemini anlattı.
İlme ihtiyacımız olduğunu kaydeden yaşar, “Hz. Âdem ilmi sayesinde diğer mahlûkattan üstün oldu. Günümüz Müslümanlarının da diğer toplumlara üstün gelebilmesi için ilme sahip olması gerekiyor” şeklinde konuştu.