Avrupa ırkçılara savaş açtı
Avrupa Komisyonunun Adalet ve Güvenlikten Sorumlu Üyesi Franco Frattini, ırkçı ve nefret dolu yayınlar yapan Manar ve Sahar 1 adlı televizyon istasyonlarının, çeşitli Avrupa uydu sistemlerinde yasaklandığını bildirdi.
Arşiv
06.07.2018, 09:30 06.07.2018, 09:31

Avrupada ırkçılığın önlenmesi için tüm önlemlerin alınacağını bildiren Frattini, "Komisyon Orta Doğudaki çatışmaların, ırkçılık, yabancı düşmanlığı, anti-Semitizm ya da İslamofobi için neden, bahane ya da gerekçe oluşturmayacağını düşünmektedir" dedi.
Frattini, Avrupa Parlamentosunda liberal kanattan bir parlamenter olan Sajjad Karimin Avrupada giderek artan anti-Semitik, İsrail karşıtı, ırkçı, yabancı düşmanı hareketlerle ilgili alınan önlemler konusundaki yazılı soru önergesini yanıtladı. Manar televizyonunun çeşitli ülkelerde yasaklandığı daha önce basında yer almıştı. Frattininin yanıtıyla Manar TV ayrıca Sahar 1 adlı televizyonun da sadece ülkeler bazında değil çeşitli Avrupa uydu sistemlerinden çıkarıldığı anlaşıldı.
"TÜRK YAHUDİLERİNİN İKTİDARDAN ŞİKAYETİ"
AP parlamenterlerinden Sajjad Karim yazılı soru önergesinde son Avrupa Yahudi Kongresi raporuna göre İsrail ile Hizbullah arasındaki çatışmanın artmasından sonra anti-Semitik saldırılarda artış görüldüğünü, İngilterede özellikle önemli artış kaydedildiğini, bu ülkede temmuz ve ağustos aylarında 132 Yahudi karşıtı olay saptandığını belirtti. ABD ve Rusyadan sonra üçüncü büyük Yahudi nüfusunun yaşadığı Fransada Temmuzdan bu yana Yahudi karşıtı saldırılarda yüzde 79 artış kaydedildiğini kaydeden Karim önergesinde "Ayrıca Türk Yahudilerinin anti-Semitizm konusunda şikayet ettikleri ilk olaylar İslami kökenli politik parti Türkiyede 2002de iktidara geldikten sonra kaydedildi" ifadesine de yer verdi.
Avrupa Konseyi İnsan Hakları Sorumlusu Thomas Hammarbergin aşırı sağ ve ırkçılığın Avrupa politikasında taban kazandığına ilişkin uyarılarda bulunduğunu kaydeden parlamenter Sajjad Karim, "Avrupa Komisyonunun, Avrupa Yahudi Kongresinin raporuna ilişkin tepkisi nedir, halk eğitimi konusundaki stratejisi nedir, Yahudi cemaatinin güvenliğini temin etmek için düşünceleri nedir? Komisyon Hammarbergin ulaştığı sonuçlarla mutabık mı ve bu konuda herhangi bir girişimde bulunmayı düşünüyor mu?" sorularını yöneltti.
"HER ÖNLEM ALINACAK"
AB Komisyonunun Adalet ve Güvenlikten Sorumlu Üyesi Franco Frattini ise yanıtında, sözü edilen rapor ve diğer benzer tüm raporların Komisyon tarafından dikkatle izlendiğini kaydetti. "Bu ve benzeri raporlar Komisyonun anti-Semitizme karşı olan mücadele taahhüdünü tüm yönleriyle güçlendirmektedir" diyen Frattini, "Komisyon tekrar tekrar ırkçılık ya da yabancı düşmanlığı gibi anti-Semitizmle ilgili bir gelişmenin ABnin temel bulduğu ilkelerle uyumsuz olduğunu değerlendirmektedir" ifadesini kullandı.
Komisyonun İnsan Haklarından Sorumlu Üyesi Thomas Hammerbergerin son açıklamalarından da haberdar olduğunu anlatan Franco Frattini, "Komisyon Sayın Hammerberin çalışma ve değerlendirmesine en yüksek derecede saygı duymaktadır" dedi.
TOPLULUKLARI VE BİREYLERİ FİZİKSEL OLARAK KORUYAMAYIZ
Avrupa Komisyonunun ırkçılığı, Hammerbergerin istemi doğrultusunda kamusal politika alanında kabul edilemez bulduğunu, belirten Frattini, her politik aktörün Avrupadaki politikayı ırkçılıktan koruma gibi bir görevi olduğunu anlattı. Franco Frattini, Komisyonun anti-Semitizmle, ırkçılık ve yabancı düşmanlığıyla mücadelesindeki kesin eylemleri söz konusu olduğunda, sadece anlaşmaların kendisine verdiği güçle işlem yapacağını belirtirken, "Bunlar arasında, belli bireyler ya da cemaatler için fiziksel güvenlik temin etmek bulunmamaktadır. Bununla birlikte Komisyon, bireyleri ve toplulukları ayrımcılık, şiddet ve nefret belirten açıklama-söylevler dahil, değişik ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve anti-Semitizm tezahürlerinden korumada katkısı olacak tüm önlemleri almaya kararlıdır" dedi.
Komisyonun ırkçılığı eğitim ve gençlik alanından dışlamak için sahip olduğu gücü kullandığını belirten Frattini, AB mevzuatı içindeki "Komisyon, ayrımcılık karşıtı Direktiflerin tüm gereklerini yerine getirmek için çabalar" hükmünü uyguladıklarını bildirdi.
NEFRET KUSTULAR KARARDILAR
Sınıraşırı Televizyonlar Direktifinin "nefret dolu konuşma ve açıklamaları"nı yasaklandığını ve ırk, cinsiyet, din ve ulusa dayalı kin ve kışkırtmalara da yasak getirdiğini kaydeden Frattini, "Al Manar ve Sahar 1 televizyon istasyonlarının durumu gibi, her ikisi de değişik Avrupa uydu sistemlerinde yasaklanmıştır, bu da Avrupa içindeki ortaklaşa çalışmaların son derece etkili olduğunu gösterir" dedi.
Türkiyenin de Roj TVnin yayınının yasaklanması için Avrupa ülkeleri bazında çeşitli çalışmaları bulunmuştu.
IRKÇILIKLA MÜCADELE EL KİTABI
Irkçılığın ülkeler bazında ceza yasalarıyla da önlenmeye çalışıldığını kaydeden Frattini, AB Anlaşmasının ırkçılıkla ilgili maddelerinin ve bununla mücadelede yapılabileceklerin yer aldığı bir el kitabının Finlandiya dönem başkanlığında hazırlandığını, kısa süre sonra Avrupa çapında dağıtılacağını bildirdi.
Kültürlerarası anlayışı güçlendirmek için "Eylemdeki Gençlik" başlıklı yeni bir program devreye sokularak okullarda ırkçılık karşıtı düşüncenin yaygınlaştırılacağını da kaydeden Frattini, "Programın önceliklerinden biri kültürel çeşitliliği gerçekleştirmek değişik kültürel, etnik ve dini geçmişten gençlerin ortak etkinliklerini teşvik etmektir" dedi. ABdeki tüm projelerin "ortak bir Avrupa toplumu vurgusu olan" bir Avrupalılık boyutuna sahip olması gerektiğini anlatan Frattini, "etkin vatandaşlık" kavramını geliştirmek istediklerini de anlattı. Demokratik değerleri, insan haklarına saygıyı, teşvik etmek için "eğitim olanaklarını" güçlendirme kararında olduklarını da belirten Frattini, bunun 2007-2013 yılları arasında ABde sürecek olan "Yaşamboyu Eğitim" projesinin ana parçalarından biri olacağını bildirdi.
Franco Frattini, Komisyonun ırkçılık karşıtı projeleri ve sivil toplum örgütlerinin finansal olarak destekleyeceğini "2007 Herkes İçin Fırsat Eşitliği Avrupa Yılı" ve "2008 Avrupa Kültürlerarası Diyalog Yılı" çerçevesinde düzenlenecek etkinliklere destek verileceğini bildirdi. Frattini yanıtını, "Son olarak Komisyon Orta Doğudaki çatışmaların, ırkçılık, yabancı düşmanlığı, anti-Semitizm ya da İslamofobi için neden, bahane ya da gerekçe oluşturmayacağını düşünmektedir" diye bitirdi.