banner39

Başbakan Erdoğan'ın hedefinde İsrail vahşeti var

'Müslüman olduğum için değil insan olduğum için karşı çıktım'

Arşiv 18.01.2009, 20:37 19.01.2009, 00:44
Başbakan Erdoğan'ın hedefinde İsrail vahşeti var

Belçika'da Türklere seslenen Erdoğan İsrail'i hedef aldı. Erdoğan, Gürcistan ve Filistin örneği verip 'Farkımız bu' dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Gazze'de olaylara değil, ölen çocuklara duygusal yaklaştığını belirterek, "Bu sadece benim müslüman oluşumdan kaynaklanmıyor. Bu benim insan oluşumdan kaynaklanıyor" dedi.

Başbakan Erdoğan, Brüksel'de Türk vatandaşlarıyla biraraya geldi. Erdoğan, burada yaptığı konuşmaya, "Bu anlamlı buluşmada, bu heyecan dolu büyük buluşmada sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Bugün burada sizlerle birlikte bu coşkuyu, bu heyacını yaşıyor olmaktan dolayı mutluyum, bahtiyarım" diye başladı.

Yıllarca Avrupa'daki toprakların gurbet olarak görüldüğünü belirten Erdoğan, "Buralara yabancı üke gözüyle bakıldı. Gün geldi gönüller şen oldu, acılar, hüzünler, hasretler kalplere gömüldü. Bugün görüyorum ki buraya yerleşen siz değerli kardeşlerim acıyı bal, gurbeti sıla, uzağı yakın eylemişsiniz. Avrupalı Türkler olarak göğsümüzü kabartacak bir konuma yükseliyorsunuz. Sizlerle hep gurur duyduk. Bugün artık buralarda doğmuş, buralarda büyümüş okumuş kardeşlerimiz var. Onlarla gurur duyuyoruz. Bugün artık buralarda büyük yatırımlar gerçekleştirmiş, önemli işadamları arasına girmiş kadeşlerimiz var. Onlarla gurur duyuyoruz. Siyasetçilerimizle gurur duyuyoruz. Avrupa'nın 4 bir köşesinde sporun 4 bir alanında başarılar elde etmiş kardeşlerimiz var, onlarla da gurur duyuyoruz" dedi.

Türkler'in çok köklü bir medeniyetin mensupları olduğunun altını çizen Erdoğan konuşmasında şunları söyledi: "Orta Asya'dan başlayıp Avrupa'nın içlerine, Afrika'ya kadar uzanan geniş bir coğrafyada dünya medeniyetine eşsiz katkılarımız oldu. En çok da huzura, barışa diyaloğa katkı verdik. Birlikte yaşama kültürünü, tahammülü, bizi biz yapan değerleri yüzyıllar boyunca gururla taşıdık, taşıyoruz. Bir zamanlar biz de millet hem nasıl milletmişiz. Gelmişiz dünyaya milliyet nedir öğretmişiz. Ne diyor Mevlana, gel ne olursan ol yine gel. Kin ve nefret tohumları ekmek isteyenlere her zaman sevginin, barışın, adaletin sesi olmaya çalıştık. Dikkat ediniz şu Balkanlar'da her millet, her mezhep gönlünce hür ve özgürce yüzyıllarca birarada yaşadı. Ortadoğu'da atalarımızla bölgeye sükun hakim olmuştu. Ama son 50 yıldır, 100 yıldır bu bölgeler birer kan gölüne dönüştü. Bosna Hersek'te 1990 yılların başında olanları hatırlamak bile istemiyorum. Bugün Bosna Hersek denince başlar utanç içinde yere eğiliyor. Benzer bir senaryoyuyu üç haftadır Gazze'de yaşıyoruz. Aynı şanlış tekrarlanıyor. Aynı suskunluk ne hikmetse bozulmuyor. Aynı acı tekrar ve tekrar yaşanıyor. Ne insan hakları, ne hak, ne hukuk, hiçbiri 3 haftadır insanlığın gündeminde yer bulamıyor. Ne diplomasi, ne Cenevre sözleşmesi, ne İnsan Hakları Beyannamesi hiç biri hatırlanmıyor.

BM Güvenlik Konseyi karar alıyor ve bu karar tanınmıyor. BM Genel Sekreteri İsrail'de, o esnada BM Mülteciler binası vuruluyor, BM okulu vuruluyor. BM Genel Sekreteri bir şeyler söylüyor ama var mı netice, yok. Bize netice lazım. Bu çifte standart nedir. Bu vurdumduymazlık nedir. İsrail ateşkes ilan etti. Bizi üzen şu, 'istediğimizi elde ettik' diyor. Ne yaptın elde ettin. O yavrular öldürüldü. Bu mudur elde ettiğin. O sivil insanlar, savunmasız insanlar öldürüldü. Bu mudur elde ettiğin. Biz 10 yaralıyı ülkemize alabildik. Onları ziyaret ettiğimizde, bir yeni evli genç bir kızımız, fosforlu bombalardan biri isabet etmişti. 1 aylık yavrusu şehit olmuştu. Aannesine sordum. Aileden başka ölen var mı? 9 kaybımız var dedi. Fakat son cümlesi çok anlamlıydı. 'Dünyanın hiç bir yerinden bize gıda gelmese, ilaç gelmese, yardım gelmese, ağaç yapraklarını yer son nefesimize kadar bu mücadelemizi sürdürürüz' diyordu. Bu annenin feryadıydı. Buna karşı duyarsız kalmak mümkün mü? Bazı gazeteler batıda, 'Türkiye Cumhuriyet Başbakanı duygusal konuşuyor' diyor. Tabii doğru söylüyorlar ama ben olaylara duygusal değilim. Ben o yavrulara duygusalım. Onlara duygusal yaklaşıyorum. Şunu da söyleyim. Bu sadece benim müslüman oluşumdan kaynaklanmıyor. Bu benim insan oluşumdan kaynaklanıyor. Biz Gürcistan vurulduğu zaman da insani yardımı Gürcistan kapılarına dayayan ilk ülkeyiz. Bizim mayamız da bu var. Çünkü yaradılanı Yaradan'dan ötürü seviyoruz. Farkımız bu".

Gazze olayları sonrası bir çok ülkeyi aradıklarını kaydeden Erdoğan, "Hepsiyle görüştük ama Gürcistan'da gösterdikleri hassasiyeti Gazze'de göstermediler. Çok açık söylüyorum, ABD de bunu göstermedi. Batı da bunu göstermedi. Biz isterdik ki batı özellikle medeniyetler ittifakını kurduğumuz bir dönemde bir yerde eğer mağdurlar varsa elini oraya atsın. Orantısız bir güç kullanımı var. Gazze senin ülken, senin toprakların mı? Filistin Devlet Başkanıyla konuşuyorum. İsrail'in topraklarının 3'te 2'si bizim diyor. 3'te 2'si sizin olduğuna göre bu tavrınızı gözden geçirmeniz lazım. Ateşkes ilan edildi. Temennim İsrail bu ateşkese uyar. Hamas da 2 saat önce 2 madde ekleyerek ateşkesi kabul etti. Suriye, Mısır, Ürdün, Suudi Arabistan turlarında ortaya koyduğumuz projeyle örtüşüyor bu ateşkes. Biz derhal ateşkes ilan edilmeli, ambargolar kaldırılmalı, insani yardım için kapılar engelsiz açılmaladır. İsrail birlikleri Gazze'den süratle çekilmelidir. Ulusal uzlaşı çalışmalarına hemen geçilmelidir. Çocukların ölmesi, masumiyetin ölmesidir, masumiyetin ölmesi ise insanlığın tükenmesidir" diye konuştu.

kaynak: iha


Yorumlar (0)
Günün Anketi Tümü
Türkiye İsveç'in NATO üyeliğine onay vermeli mi?