Bender ve Adil'in paralel yükselişi
DB ANALİZ: Riyadın, Washington büyükelçiliğine Kral Abdullah'ın dış politika danışmanı Adil El-Cubeyri atayacağı söyleniyor.

Dünya Bülteni Haber Merkezi
Suudi Arabistanın Washington Büyükelçisi Türki El-Faysalın sürpriz istifasının yol açtığı fırtına dinmeden diplomasi kulisleri şimdi de Riyadın Türki El-Faysaldan boşalan Washington büyükelçiliğine Kral Abdullah bin Abdülazizin dış politika danışmanı Adil El-Cubeyri atayacağı haberleriyle çalkalanıyor.
Reuterse göre, Suudi Arabistan, ABD Dışişleri Bakanlığına Adil El-Cubeyrin Washington büyükelçiliğine atanacağını ve Şubat 2007de görevine resmen başlayacağını bildirdi.
Bender bin Sultanın yükselişi
Suudi Arabistan diplomasisine yakın kaynaklar, Washington büyükelçiliğine Adil El-Cubeyri atamasının Türki El-Faysalın kendisinden önce 22 yıl Washington Büyükelçisi olarak görev yapan Prens Bender bin Sultanın Türki El-Faysalı devre dışı bırakarak Riyad-Washington ilişkilerine doğrudan müdahale ettiği için istifa ettiği tezini güçlendireceği görüşünde birleşiyor. Aynı kaynaklar, Faysal bin Abdülazizin oğullarının (Dışişleri Bakanı Suud El-Faysal ve Washington Büyükelçiliğinden istifa eden Türki El-Faysal) dışişlerinden tasfiye edileceğini öne sürüyor.
Adil El-Cubeyrin Washington Büyükelçiliğine getirilmesi ve Faysalların dışişlerinden tasfiyesinin gerçekleşmesi, Sovyetlerin Afganistanı işgali sırasında Suud İstihbaratı Başkanı olan Türki El-Faysalın Irak konusunda Afganistandakine benzer bir rol oynamak üzere Washington Büyükelçiliği görevinden istifa ettiğini öne sürenlerin tezinin de çöpe gitmesi anlamına gelecektir.
Aslında Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Suud El-Faysal ve Washington Büyükelçiliğinden istifa eden Türki El-Faysal ile Prens Bender bin Sultan arasında, Amerikan Yönetiminin bölgeye yönelik politikalarına yaklaşım noktasında ciddi görüş ayrılıkları var. Faysallar, örneğin İran krizinin görüşmeler yoluyla çözülmesi düşüncesindeyken Ulusal Güvenlik Müsteşarı Prens Bender, Beyaz Sarayın politikalarının bütünüyle benimsenmesi görüşünde.
Prens Bender bin Sultan, 22 yıl görev yaptığı Washington Büyükelçiliğini bırakıp Suudi Arabistana döndüğünde, Kral olmak için döndü yorumları yapılmıştı. Halihazırdaki Veliaht Prens Sultan bin Abdülazizin oğlu olan Prens Bender, Washingtonda bulunduğu süre içerisinde Bush ve ekibiyle çok sıkı ilişkiler kurdu. Washington Post gazetesine göre, Prens Bender 18 ay önce Riyada dönmesine rağmen her ay Washingtonu gizlice ziyaret ederek başta ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney olmak üzere Amerikalı yetkililerle görüşmelerde bulundu. Bu görüşmelerden dolaylı yoldan haberi olan Türki El-Faysal, devre dışı bırakılmaya daha fazla katlanamayarak istifa etti.
Washington Post, Prens Benderin bu gizli görüşmelerde Amerikan Yönetimini İranla ilişki kurmamaya ve İrana karşı diğer ülkelerle güç birliği yapmaya teşvik ettiğini yazdı. Gözlemciler, bütün bu gelişmelerin Prens Benderin dışişlerindeki ve kraliyet ailesi içindeki etkinliğine işaret ettiğini belirtiyor.
Adil El-Cübeyrin paralel yükselişi
1962 yılında başkent Riyada
Hayatının büyük bölümünü Amerikada geçirdiği için Suudi Arabistanlı olmaktan çok Amerikalı olduğu söylenen Adil El-Cübeyrin bu dikkat çekici yükselişinin ardında Amerikadaki Yahudi lobisinin olduğu öne sürülüyor.
Baba Ahmed El-Cubeyr Adilin doğumundan sonra eğitimini tamamlayarak Almanyaya kültür ateşesi olarak atandı. Adil El-Cubeyr böylece ilk eğitimini Almanyada aldı. Baba Ahmed el-Cubeyr daha sonra Amerikaya kültür ateşesi olarak atandı ve 20 yıl Amerikada görev yaptı. Emekliliğinden sonra vatanına dönmek isteyen baba Ahmed El-Cubeyr, eşi ve çocuklarının Amerikada kalmak istemesi üzerine Suudi Arabistana yalnız dönmek zorunda kaldı.
Eğitimini Amerikada devam ettiren Adil El-Cubeyr, North Texas Üniversitesinde ekonomi ve siyasi bilimler okudu ve 1982de mezun oldu. Başkent Washingtondaki Georgetown Üniversitesinde uluslararası ilişkiler alanındaki master eğitimini ise 1984te tamamladı.
Prens Bender bin Sultanın Washington Büyükelçiliği döneminde kendisiyle tanışan ve büyükelçiliğin basın bürosunda iş talep eden Adil El-Cubeyr, kısa sürede Prens Benderin güvenini kazandı ve sağ kolu haline geldi. 11 Eylül saldırılarından sonra Suudi Arabistan, Amerikan basınının terör suçlamalarına cevap yetiştirme görevini Adil El-Cubeyre verdi. Adil El-Cubeyr böylece Amerikada medyanın yakından tanıdığı bir isim haline geldi. 2000 yılında Kral Fahdın sağlık durumu nedeniyle ülkeyi fiilen yöneten Veilaht Prens Abdullah bin Abdülaziz, Adil El-Cubeyri Riyada çağırarak dış politika danışmanı olarak atadı. Prens Abdullah 2005 ylında kral olunca da, Adil el-Cubeyr bakan sıfatıyla Kraliyet Divanına müsteşar olarak atandı.
Amerikada yetiştiği için Amerikan aksanını çok iyi konuşan ve Amerikan aklını iyi bildiği söylenen Adil El-Cubeyr, zaman zaman kraliyet ailesinin fertlerini Amerikalılar önünde savundu. İçişleri Bakanı Prens Nayif Bin Abdülazizin Kuveyt Es-Siyase gazetesine verdiği demeçte 11 Eylül saldırılarının ardında Siyonistlerin olduğunu söylemesine gelen tepkiler üzerine Amerikan Fox televizyonuna çıkarak 11 Eylülün tek sorumlusunun Üsame bin Ladin olduğunu söyledi. 2004 yılında Prens Abdullahın ülkesindeki silahlı saldırıların % 95inin ardında Siyonistlerin olduğunu söylemesine Amerikan sağcıları ve Siyonistler büyük tepki gösterdiler. Bu tepkiler üzerine Adil El-Cubeyr Washingtona uçarak Kongre üyesi Amerikan Yahudilerinden bir heyetin Suudi Arabistanı ziyaretini organize etti.
Adil El-Cubeyr, halkla ilişkiler alanındaki deneyimi ve başarısı nedeniyle Yahudi örgütleriyle ilişkileri düzenleme görevini de üstlendi. İsrail Jerusalem Post gazetesi, Adil El-Cübeyrin doksanlı yılların başından itibaren başta Amerikan İsrail Halkla İlişkiler Komitesi ya da kısa adıyla AIPAC olmak üzere Yahudi örgütleriyle ilişki içerisinde olduğunu ve Yahudi yazar Thomas Friedmana özel davet göndererek başbaşa görüşmesi için Kral Abdullahı ikna ettiğini yazar.
Amerikalılara göre Adil El-Cubeyr, Suudi Arabistanın yumuşak yüzünü temsil etmektedir. Çünkü, 11 Eylül saldırılarından sonra Harameyn Yardım Kuruluşunun kapatılması ve ülkesindeki eğitim programlarının değiştirilmesi için çaba sarfetmiştir. Adil El-Cubeyrin Washingtona büyükelçi olarak atanması gerçekleşsin veya gerçekleşmesin, önümüzdeki günlerde kendisine müstakbel Suud Kralı gözüyle bakılan Prens Bender bin Sultanın yükselişine paralel Adil El-Cubeyrin de yükselişi devam edecektir.