banner39

Dosya: Türkiye İslam ülkelerini keşfetti

İslam ülkeleri ile olan ticaretimiz giderek artıyor, 1 Trilyon dolarlık Pazar Türk işadamlarını bekliyor.

Arşiv 04.01.2010, 21:39 05.01.2010, 07:55
Dosya: Türkiye İslam ülkelerini keşfetti

Fahri Sarrafoğlu/Dünya Bülteni 

Türkiye'nin ihracatının yüzde 65'i halen gelişmiş AB pazarlarına yapılıyor. İslam Konferansı Örgütü'ne üye ülkeler arasında Türkiye en büyük Gayrı Safi Milli Hasıla'ya sahip ülke, İslam dünyasının toplam ekonomik gücünün yüzde 16'sı Türkiye'den geliyor.

Projeksiyonlara göre, 2015'te bu oran yüzde 20'ye kadar çıkacak. İKÖ üyesi ülkeler arasındaki ticaret hacmi 2008'de 538 milyar dolar olarak gerçekleşti. Dünya toplam ticaret hacmi ise 16 trilyon dolar olarak tahmin ediliyor.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu ve MÜSİAD Başkanı Ömer Cihad Vardan'ın dile getirdiği serbest ticaret anlaşmaları ve gümrük tarifelerinin kaldırılmasıyla İslam ülkelerinin arasındaki ticaretin 5 yıldan kısa bir süre içinde 1 trilyon doları aşması bekleniyor

1 MİLYAR NÜFUSA SAHİP BÜYÜK BİR PAZAR

Bugün İslam dünyası  deninceTarayıcınız bu resmin gösterilmesini desteklemiyor olabilir. 30 milyon KM2'yi bulan bir yüzölçümü üzerinde l milyarı geçen nüfusun yaşadığı 60'a yakın devlet ve 80 dolayında Müslüman topluluğu anlaşılmaktadır.

Müslüman nüfusun yaklaşık yüzde 80'lik bir bölümüTarayıcınız bu resmin gösterilmesini desteklemiyor olabilir. EndonezyaTarayıcınız bu resmin gösterilmesini desteklemiyor olabilir. BangladeşTarayıcınız bu resmin gösterilmesini desteklemiyor olabilir. NijeryaTarayıcınız bu resmin gösterilmesini desteklemiyor olabilir. PakistanTarayıcınız bu resmin gösterilmesini desteklemiyor olabilir. TürkiyeTarayıcınız bu resmin gösterilmesini desteklemiyor olabilir. MısırTarayıcınız bu resmin gösterilmesini desteklemiyor olabilir. İranTarayıcınız bu resmin gösterilmesini desteklemiyor olabilir. CezayirTarayıcınız bu resmin gösterilmesini desteklemiyor olabilir. Sudan ve Fas'ı içine alan 10 ülkede yaşamaktadır. İslam ülkelerinin genelinde tarım sektörü ekonominin itici gücü olmasına rağmenTarayıcınız bu resmin gösterilmesini desteklemiyor olabilir. bölgede hammadde üretimi de oldukça yüksektir.

KAYNAKLARINI DEĞERLENDİREMİYOR

 İslam ülkeleri bütün olarak incelendiği zamanTarayıcınız bu resmin gösterilmesini desteklemiyor olabilir. dünyanın pek az ülkesinde bulunan yeraltı ve yerüstü kaynaklarına sahip olduğu görülür. Bu ülkelerin sahip oldukları kaynakların dünya üretimi içindeki payını şöyle sıralayabiliriz: 
 
- Dünya petrol üretiminin % 65'iTarayıcınız bu resmin gösterilmesini desteklemiyor olabilir.  
- Dünya doğal kauçuk üretiminin % 70'iTarayıcınız bu resmin gösterilmesini desteklemiyor olabilir.  
- Dünyada bilinen uranyum yataklarının % 39'uTarayıcınız bu resmin gösterilmesini desteklemiyor olabilir.  
- Dünya kalay üretiminin % 52'siTarayıcınız bu resmin gösterilmesini desteklemiyor olabilir.  
- Dünya jütünün % 40'ıTarayıcınız bu resmin gösterilmesini desteklemiyor olabilir.  
- Dünya hurmasının % 93'üTarayıcınız bu resmin gösterilmesini desteklemiyor olabilir.  
- Dünya Hindistan cevizinin % 33'üTarayıcınız bu resmin gösterilmesini desteklemiyor olabilir.  
- Dünya buğdayının % 15'iTarayıcınız bu resmin gösterilmesini desteklemiyor olabilir.  
- Dünya pirincinin % 17'siTarayıcınız bu resmin gösterilmesini desteklemiyor olabilir.  
- Dünya baharat üretiminin % 39'uTarayıcınız bu resmin gösterilmesini desteklemiyor olabilir.  
- Dünya şeker pancarı ve şekerkamışı üretiminin % 31 'iTarayıcınız bu resmin gösterilmesini desteklemiyor olabilir.  
- Dünya tütün üretiminin % 20'siTarayıcınız bu resmin gösterilmesini desteklemiyor olabilir.  
- Dünya boksit üretiminin % 14'üTarayıcınız bu resmin gösterilmesini desteklemiyor olabilir.  
- Dünya doğal gaz üretiminin % 51 'iTarayıcınız bu resmin gösterilmesini desteklemiyor olabilir.  
- Dünya fosfat üretiminin % 41 'i İslam ülkelerindedir.
 

İSLAM ÜLKELERİNİ 1973'DEN SONRA KEŞFETTİK

İslam ülkeleriTarayıcınız bu resmin gösterilmesini desteklemiyor olabilir. özellikle 1973 yılından itibaren Türkiye'nin dış ticaretinde önemli bir yere sahip olmuştur. Bu tarihten itibaren petrol fiyatlarındaki artışlar ve Türkiye'nin İslam Konferansı Teşkilatına fiilen üyeliğiTarayıcınız bu resmin gösterilmesini desteklemiyor olabilir. ticari ilişkilere doğrudan yansımıştır. 1973 yılına kadarTarayıcınız bu resmin gösterilmesini desteklemiyor olabilir. Türkiye'nin Arap ülkelerine ihracatı önemsenmeyecek kadar azdır.

Türkiye'nin ihracatında Arap ülkelerinin payıTarayıcınız bu resmin gösterilmesini desteklemiyor olabilir. 1973 yılına kadar ancak yüzde 3.3'e kadar ulaşabilmiştir. 1969-1973 yılları arasındaTarayıcınız bu resmin gösterilmesini desteklemiyor olabilir. Türkiye'nin Arap ülkelerine yönelik ihracatının %82.6'sı sadece IrakTarayıcınız bu resmin gösterilmesini desteklemiyor olabilir. Suriye ve Kuveyt'e yapılıyordu. Arap ülkelerinden yapılan ithalatta iseTarayıcınız bu resmin gösterilmesini desteklemiyor olabilir. sadece üç devletinTarayıcınız bu resmin gösterilmesini desteklemiyor olabilir. yani Suudi ArabistanTarayıcınız bu resmin gösterilmesini desteklemiyor olabilir. Irak ve Bahreyn'in payı %93.7 olmuştur.

İRAN VE IRAK DIŞINDA İHRACATIMIZ NEREDEYSE YOKTU

İslam ülkelerinin Türkiye'nin dış ticaretinde aldığı payTarayıcınız bu resmin gösterilmesini desteklemiyor olabilir. 1980 yılından itibaren giderek artmıştır. 1980-1989 yılları arasındaTarayıcınız bu resmin gösterilmesini desteklemiyor olabilir. Türkiye'nin en fazla ihracat yaptığı ilk dört ülkeden ikisi İslam Konferansına üye İran ve Irak idi. 1993 yılında daTarayıcınız bu resmin gösterilmesini desteklemiyor olabilir. OPEC üyesi İslam ülkeleri ayrı olarak incelendiği zamanTarayıcınız bu resmin gösterilmesini desteklemiyor olabilir. Türkiye'nin İslam ülkelerine yaptığı toplam ihracattaki paylarının yüksekliği açıkça görülebilir.

Orta Doğu'da ve Kuzey Afrika'da bulunan İslam ülkeleri Türkiye'nin ihracatında 1990 yılından itibaren % 17.6 ile % 18.7 arasında değişen paylar almışlardır. 1992 yılında Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerine yapıları ihracatın %75'lik bir bölümü sadece IrakTarayıcınız bu resmin gösterilmesini desteklemiyor olabilir. İranTarayıcınız bu resmin gösterilmesini desteklemiyor olabilir. KuveytTarayıcınız bu resmin gösterilmesini desteklemiyor olabilir. SuriyeTarayıcınız bu resmin gösterilmesini desteklemiyor olabilir. Suudi ArabistanTarayıcınız bu resmin gösterilmesini desteklemiyor olabilir. Libya ve Mısır'a gitmiştir. Aynı şekildeTarayıcınız bu resmin gösterilmesini desteklemiyor olabilir. 1980-1988 yılları arasında daTarayıcınız bu resmin gösterilmesini desteklemiyor olabilir. sadece İranTarayıcınız bu resmin gösterilmesini desteklemiyor olabilir. IrakTarayıcınız bu resmin gösterilmesini desteklemiyor olabilir. Suudi ArabistanTarayıcınız bu resmin gösterilmesini desteklemiyor olabilir. Libya ve Kuveyt'in payları toplamı bütün İslam ülkelerine yapılan ihracatın %65'den fazlasını oluşturmuştur.

TERCİHLİ  TİCARET ANLAŞMASI NİHAYET YÜRÜRLÜKTE

İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) üyeleriyle, dış ticareti katlayacak Tercihli Ticaret Sistemi (Pretas) anlaşmasının uygulamaya girmesiyle İslam ülkelerinin hem birbirleriyle hem de Türkiye ile ekonomik ilişkileri giderek artacak. Bu zamana kadar Tercihli Ticaret Sistemine dahil olmak üzere genel çerçeve anlaşmayı (TPS-OIC) imzalayan 33 ülke, onaylayan 22 ülke, Tercihli Ticaret Tarifeler Protokolünü (PRETAS) imzalayan ise 16 ülke bulunuyor.

İslam ülkelerine yapılan ziyaretlerin İKT üyesi ülkelerde ticari fırsatlara kapı araladığını anlatan Bakan Zafer Çağlayan, geçmişte İKT üyesi ülkelerin Tercihli Ticaret Sistemi'ni (Pretas) kurduklarını, sistemin yürürlüğe girmesi için en az 10 üye ülke tarafından onaylanması gerektiği, Bangladeş ve Bahreyn'in de meclisten onayı çıkarmasıyla yeterlilik sayısına ulaştıklarını açıkladı. Sistemin yürürlüğe girmesiyle üye ülkelerin ticaret hacmini 3 yılda yüzde 15'ten yüzde 20'ye çıkaracaklarını kaydetti.

Çağlayan, sistemde ihracatın önündeki tarife dışı engellerin kaldırılacağını, gümrüklerde belirlenmiş alanlarda karşılıklı indirimlere gidileceğini bildirdi. Krizin ardından Türkiye'nin yönünü gelişmekte olan ülkelere çevirdiğini belirten Çağlayan, bu sayede İKT üyesi 57 ülkeye ihracatın yüzde 22,8'den yüzde 28,9'a yükseldiğini söyledi.

PARANIN RENGİ  YÜZÜNDEN İSLAM SERMAYESİ BATIYA GİTTİ 

Çağlayan, "İslam ülkeleriyle daha fazla ekonomik işbirliği yapma konusunda gayret sarf ediyoruz. Paranın rengi siyaseti tayin etmez. Geçmişte 'yeşil sermaye' diye adlandırılan İslam ülkelerinin parası, Türkiye'ye gelemediği için milyar dolarlık yatırımlar Fransa ve İtalya'ya gitti. Biz maalesef ıskalamak zorunda kaldık." dedi.

Hükümetin işadamları arasında siyasî ve dinî ayırım yapmadığını vurgulayan Çağlayan, gayelerinin içeride ve dışarıda önlerini açmak olduğunu ifade etti. Küresel ekonomik krizle birlikte ihracatta AB'nin payı yüzde 48 düzeyiyle gerileme gösterirken İslam Konferansı Örgütü üyesi ülkelere ihracat yüzde 60.4 artışla 32.6 milyar dolara ulaştı. Küresel krize karşın ihracatımızın daralmadığı tek ülke grubu, İslam ülkeleri! İş çevreleri, son yıllarda ithalat-ihracat dengesinin Türkiye lehine oldukça iyileştiği İslam ülkeleriyle yapılan ihracatın artırılmasını istiyor.

TÜRKİYE KRİZİ İSLAM ÜLKELERİ SAYESİNDE ATLATTI

Küresel ekonomik kriz nedeniyle diğer ülke gruplarıyla yaklaşık yüzde 50 düzeyinde ihracat gerilemesi yaşayan Türkiye, 2009 yılının Ocak-Nisan döneminde 9.1 milyar dolarlık ihracatla, önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1.9'luk bir artış kaydetti. İKÖ üyesi ülkelerle ticarette 4.1 milyar dolar fazla ile ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 183 düzeyine çıktı.

Dünyayı sarsan küresel finans krizine rağmen, Türkiye'nin İslam Konferansı Örgütü  üyesi ülkelerle ihracatının daralmaması, İslam ülkeleri arasında bir gümrük Birliği oluşturulması yönündeki talepleri artırdı. AB ülkeleri ile ihracatı eksiye düşen Türkiye'nin krize rağmen ihracatının eksiye düşmediği tek ülke grubu, İslami Kalkınma Örgütü üyesi ülkeleri oldu.

Gelişmeler üzerine, İslam ülkeleri arasında "Tercihli Ticaret Sistemi" kurulmasına ilişkin müzakere ve çalışmaları hızlandıran Devlet Planlama Teşkilatı, diğer yandan Türk yatırımcılar için hangi ülkelerin, hangi alt sektörlerinde büyük fırsatlar yarattığını ortaya koyacak bir araştırma yapacak. İKÖ Üyesi ülkeler arasında uygulamaya girmesi beklenen Tercihli Ticaret Sistemi'nin hayata geçmesi için süreci hızlandırma kararı alan DPT, şu ana kadar 8 ülkenin Meclislerince onay alan anlaşmanın 10 ülkeye çıkarılması için girişimlerini artırdı.

İSLAMİ GÜMRÜK BİRLİĞİNE DOĞRU

İslami Gümrük Birliği yüzde 10'a kadar vergi indirimleri getirecek. İSEDAK'ın önemli projelerinden biri olan "Tercihli Ticaret Sistemi", üye ülkeler arasında "Gümrük Vergisi İndirimi" sağlayacak. Vergi indirimleri genelde önceden liberalleşmiş ülkeler ile liberalleşme sürecini tamamlayamamış ülkeler arasında çeşitli farklılıklar gösterecek.

PRETAS çerçevesinde indirime konu olacak tarife 4 yıllık dönemler halinde düşürülmek üzere, gümrük vergisi yüzde 25'in üzerinde olanların gümrük vergileri yüzde 25'e, yüzde 15 ile 25 arasında olanların yüzde 15'e, yüzde 10 ile 15 arasında olanların ise yüzde 10'a indirilecek.  Türkiye'nin İKÖ ülkeleriyle dış ticaret dengesi incelendiğinde, TÜİK ve DPT verilerine göre 2001 yılında eksi 1.3 olan dış ticaret dengesi 2007 yılında eksi 1.2 olurken, 2008 yılında ise 3.4 düzeyinde gerçekleşti.

2008 yılında İKÖ üyesi ülkelerle dış ticarette ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 111 düzeyinde iken, 2009 yılının Ocak-Nisan döneminde de bu trend sürdü. İKÖ üyesi ülkelerle ticarette 4.1 milyar dolar fazla ile ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 183 düzeyine çıktı. İKÖ üyesi ülkelerden yapılan ithalat içinde petrol ve doğalgazın oranı yaklaşık yüzde 60 düzeyinde oldu. Bu durumda enerji dışı ürünlerde ithalat-ihracat dengesi Türkiye lehine oldukça iyileşti.

İhracatta artış rekorunu İslam ülkeleri kırdı

2008 yılında ülke grupları içinde İKÖ'nün payı önemli ölçüde artış gösterirken, 2000 yılından itibaren ilk kez İKÖ üyesi ülkelerle dış ticaret fazlası oluştu. 2008 yılında toplam ihracat 131 milyar 96 milyon dolar iken, toplam ithalat ise 201 milyar 96 milyon dolar düzeyindeydi. Küresel ekonomik krizin de etkisiyle ihracatta AB'nin payı yüzde 48 düzeyiyle gerileme gösterirken, İKÖ üyesi ülkelere ihracatta yüzde 60.4 artışla 32.6 milyar dolara ulaştı.

İhracatın içinde İKÖ'nün payı 2007 yılında yüzde 18.9'dan 2008'de yüzde 24.7 düzeyine ulaştı. İthalatta ise aynı dönemde AB üyesi ülkelerin payı yüzde 37 iken, İKÖ üyesi ülkelerin payı 29.2 milyar dolarla yüzde 14.4 düzeyinde gerçekleşti. İthalatta OECD ülkeleri ve AB ülkelerinin payı azalırken, Rusya ve Çin'den yapılan ithalat ile KEİ ülkelerinden yapılan ithalatın payı yükseldi.

Türkiye'nin İKÖ üyesi ülkelerden yaptığı ithalatta petrol ve doğalgazın payının çıkarılması halinde, geriye 11.8 milyar dolarlık bir ithalat kalıyor. Bu ithalatta, Suudi Arabistan ve Irak'tan sentetik kauçuk ve plastik hammaddeler, ana kimyasal maddelere, Kazakistan ve B.A.E'den demir çelik dışındaki ana metal sanayi ürünleri, Malezya'dan bitkisel ve hayvansal yağlar, Pakistan ve Endonezya'dan tekstil elyafından iplik ve dokunmuş tekstil başlıca ürünleri oluşturuyor.

İSLAM ÜLKELERİ ARASINDA IMF BENZERİ BİR YAPI KURMALIYIZ`

Uluslar arası İş Forumu ve MÜSİAD Eski Başkanı Erol Yarar, , uluslararası sermayenin tahakkümünden kurtulmak için İslam ülkeleri arasında IMF benzeri bir yapının kurulması gerektiğini belirtti. Böyle bir yardımlaşma sistemi kurulduğu takdirde, varlıklı Müslüman ülkelerin fakir ülkelere İslami inançlar doğrultusunda destek olabileceğini kaydeden Yarar, `Bunu gerçekleştirme yolunda irade göstermemiz şart` dedi. 

5 TRİLYON DOLAR NEDEN YABANCI ÜLKELERİN BANKASINDA?

5 trilyon dolarlık İslami Sermaye'nin yaklaşık yüzde 85'ine yakın kısmı yabancı  ülkelerin bankalarının kasasında duruyor. Bu paralar bizim gibi ülkelere IMF veya Dünya Bankası kanalıyla yüksek faizlerle geri geliyor. Uluslararası İslami Finans Forumu'nda konuşan Uluslararsı Dow Jones İslami Endeksi Global Direktörü Rüşdü Sıddıki, "Körfezde yeralan 6 İslam ülkesindeki 1,5 trilyon dolarlık sermayenin yüzde 85'i kendi ülkelerinin dışında bulunuyor.

Bu paranın 400 milyar dolarının ise İslami sermaye olduğunu tahmin ediyoruz. Bu para, Islama aykırı olmayan faizsiz ortamlara gitmek istiyor" dedi. Forum'un açılışında konuşan Özel Finans Kurumları Birliği Başkanı ve Kuveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan da, 1970'lerden bu yana İslami bankacılığın yatırımlarının 400 milyar doları, tasarruflarının da 200 milyar doları aştığını söyledi.

Businessweek Dergisinin Temmuz 2004 sayısında yapılan dünyadaki en büyük 1000 işletme ile ilgili sıralamada 5'i Malezya'dan, 1 tanesi de Endonezya'dan olmak üzere 6 tane İslam ülkesinden firma yeralmaktadır. İslam Konferansı Teşkilatı üyesi 57 ülkenin 2002 yılında toplam ihracatı 495 milyar dolar, toplam ithalatı 435 milyar dolar olup, bu 57 ülkenin ihracat toplamının dünya toplam ihracatı içindeki payı sadece % 8'dir. Daha trajik olan gerçek ise, 57 İslam ülkesinin kendi aralarındaki ticaretin, toplam ticaretleri içindeki payının ancak % 10'u (ihracatta 57 milyar dolar, ithalatta 58 milyar dolar) bulabilmesidir

 

Yorumlar (1)
semih yaran 13 yıl önce
banka, para, altin,... vs. hikaye bunlar güllerim benim, varmi kinetik, nükleer, biyolojik, elktro mgnetik ve plazma silahlarin, uydu kontrol hakimiyetin varmi? ha! varsa paranda var!!!
bosuna dememis seytan dünya benim malim, malimda gözü olmayanla isim olmaz.. ama yasama sansida vermem!!! vesselam
Günün Anketi Tümü
Türkiye İsveç'in NATO üyeliğine onay vermeli mi?