DTP, Anayasa Mahkemesine ön savunmayı verdi
DTP, hakkındaki kapatma davasının ön savunmasını ek sürenin son gününde Anayasa Mahkemesi'ne sundu.

Demokratik Toplum Partisi (DTP), hakkında açılan kapatma dâvâsında ön savunmasını ek sürenin son gününde Anayasa Mahkemesi'ne sundu.
DTP Şırnak milletvekili Hasip Kaplan ve bağımsız Hakkâri milletvekili Hamit Geylani, DTP kapatma dâvâsında ön savunma vermek için tanınan sürenin son gününde, savunmayı Anayasa Mahkemesi'ne sundular. Bu nedenle Anayasa Mahkemesi çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındı.
Kaplan, çıkışta yaptığı açıklamada, 3 aşamalı savunma stratejilerinin ilki olan ön savunmayı sunduklarını belirterek, bu stratejinin ikinci aşamasının sözlü, üçüncüsünün ise esas hakkında savunma olacağını söyledi. Kaplan, savunmayı ve savunmanın alındı belgesini basın mensuplarına gösterdi.
"Türkiye artık 21. yüzyılda partiler mezarlığına dönüşen bir ülke olmaktan ve bu ayıptan kurtulmak zorundadır" diyen Kaplan, "12 Eylül müdahalesiyle başta Atatürk'ün kurduğu parti olmak üzere bütün siyasi partilerin kapatıldığını, arkasından bugüne kadar 28 siyasi parti hakkında kapatma kararı verildiğini" ifade etti.
Kaplan, kendisinin 20 yıldır bu mahkemeye geldiğini, buradan da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi için Strazburg'a gittiğini anlatarak, "50 yıllık Avrupa Mahkemesi tarihinde bu güne kadar sadece 4 tane siyasi parti hakkında soğuk harp döneminde kapatma kararı verildi. Ondan sonra bugüne kadar verilmedi. Türkiye, Avrupa Mahkemesi'nde siyasi parti kapatma rekorunu elinde bulunduruyor. Guinness Rekorlar Kitabı'na girebilecek durumda" diye konuştu.
"SÖZ VAR AMA BİR TEK ŞİDDET EYLEMİ YOK"
Demokratikleşmenin, düşünce özgürlüğünün önündeki engeller kalkmadıkça ülkenin gelişmesinin de mümkün olamayacağını savunan Kaplan, "Bizim tek sevincimiz bu kapatma davasında sadece üyelerimizin söz ve beyanları yer alıyor. Bir tek şiddet eylemi yoktur, bir tek insanın burnunun kanadığına dair belge bu dosyada sunulmamıştır. Ama benim gördüğüm en kötü iddianame ile karşı karşıyayız" dedi.
"Türkiye'de düşünce ve örgütlenme özgürlüğünün önünün açılması gerektiğini, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 301. maddesi başta olmak üzere bütün engellerin kaldırılması gerektiğini" ifade eden Kaplan, siyasi partilerin kapatılmasına seçmenin sandıkta öz iradesiyle karar vermesi gerektiğini belirtti.
Savunmalarında özellikle uluslararası hukuk ve sözleşmeleri çerçevesinde "Türkiye'nin en önemli sorunu olan Kürt sorununa ilişkin beyanlarını, program ve tüzüklerini" koyduklarını anlatan Kaplan, bazı anayasaya aykırılık iddiaları ile soruşturmanın genişletilmesi talebinde bulunduklarını kaydetti.
"SPK'DA ANAYASA AYKIRILIK" İDDİASI
Siyasi Partiler Kanunu'nun 78, 80, 81, 101 ve 103'üncü maddelerinin Anayasa'ya aykırı olduğunu iddia ettiklerini belirten Kaplan, siyaseten yasaklanması istenen bütün üyelerin davaya müdahil olmasını istediklerini de kaydetti. Kaplan, "Hazine yardımı verilmedi ki geri isteniyor. Onu anlamadık. 'Vermediğinizi alamazsınız' dedik, reddini istedik. Ayrıca artık düşüncelerin prangadan kurtulması gerektiğini söyleyerek, davanın reddedilmesini ve Türkiye'nin parti kapatma ayıbından kurtulmasını istedik" diye konuştu.
Savunmada ayrıca 141 eylemin akıbetinin araştırılmasını, İmralı Cezaevi'ndeki görsel ve yazılı kayıtların istenmesini talep ettiklerini söyleyen Kaplan, ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin parti kapatma kararlarını da istediklerini bildirdi.
Kaplan, "Genel Başkan Nurettin Demirtaş cezaevindeyken gelip burada savunma yapabilecek mi? Öyle bir talebiniz oldu mu?" sorusuna karşılık, sözlü savunmada ilgili yasanın partiyi temsilen bir kişi ve avukatların görevlendirilebileceğini öngördüğünü anımsatarak, Demirtaş'ın vekaleti doğrultusunda bazı partililerin görevlendirildiğini söyledi.
BUNDAN SONRAKİ SÜREÇ
Şimdi, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, esas hakkındaki görüşü bekleniyor. Bu görüş, DTP'ye gönderilecek. Daha sonra belirlenecek bir tarihte Yalçınkaya sözlü açıklama, DTP yetkilileri de sözlü savunma yapacaklar. Bütün bu sürecin ardından, davaya ilişkin bilgi, belgeleri toplayacak raportör, esas hakkındaki raporunu hazırlayacak. Bu işlemler sürerken, gerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, gerekse davalı DTP ek delil veya yazılı ek savunma verebilecek.
Raporun, Anayasa Mahkemesinin 11 üyesine dağıtılmasının ardından, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç bir toplantı günü belirleyecek. Üyeler, belirlenen günde bir araya gelerek kapatma istemini esastan görüşmeye başlayacaklar.
DTP hakkındaki kapatma davasını, 11 kişiden oluşan Anayasa Mahkemesi Heyeti karara bağlayacak. Asıl üyelerden herhangi birinin bulunmaması veya emekliye ayrılması halinde 4 yedek üyeden en kıdemlileri heyete katılacak.
Anayasa'ya göre bir siyasi partinin kapatılmasına karar verilebilmesi için nitelikli çoğunluğun oyu aranacak. Buna göre, kapatma kararı için Anayasa Mahkemesinin 11 asıl üyesinin en az 7'sinin oyu gerekecek.