Ed-Dâri fırtınası esti, Irak Hükümeti çarketti
Haberde, Ed-Dâri hakkında çıkarılan tutuklama kararının dün siyasi bir fırtınaya yol açtığı, fakat hükümetin daha sonra Ed-Dâri hakkında çıkarılan kararın "tutuklama" değil "soruşturma" kararı olduğunu açıklayarak fırtınayı dindirme yoluna gittiği bi

Dünya Bülteni Haber Merkezi
Ed-Dâri fırtınası
Irak İçişleri Bakanlığı'nın Müslüman Alimler Heyeti Başkanı Haris Ed-Dâri hakkında çıkardığı tutuklama kararı dünkü haber bültenlerinde gündemin ilk sırasındaydı. Bugünkü Arap gazetelerinde de aynı habere geniş yer verilmiş.
Eş-Şarku'l-Evsat gazetesi haberi manşetten duyurarak, "Ed-Dâri'yi tutuklama kararı: Hükümet bilmiyor ve "Irak İslam Partisi" öldürücü son kurşun sayıyor" diyor.
Haberde, Ed-Dâri hakkında çıkarılan tutuklama kararının dün siyasi bir fırtınaya yol açtığı, fakat hükümetin daha sonra Ed-Dâri hakkında çıkarılan kararın "tutuklama" değil "soruşturma" kararı olduğunu açıklayarak fırtınayı dindirme yoluna gittiği bildiriliyor.
Haberde ayrıca, Müslüman Alimler Birliği'nin mensuplarını sükunete davet ettiği ve fitne çıkarmak isteyenlere fırsat vermemeleri yönünde uyardığı belirtiliyor.
Suudi Arabistan El-Vatan gazetesindeki haberde de, Irak Hükümeti'nin Haris Ed-Dâri hakkında tutuklama kararı çıkarttıktan sonra geri adım atarak kararın tutuklama değil soruşturmaya davet kararı olduğunu söylediği yazıyor.
Birleşik Arap Emirlikleri'nde yayınlanan El-Beyan gazetesi, konuyla ilgili haberi "Ed-Dâri krizi Irak'taki siyasi tıkanmışlık derecesini yükseltiyor" başlığıyla okuyucularına duyuruyor.
Haberde, halihazırda Ürdün'ün başkenti Amman'da bulunan Haris Ed-Dâri hakkında çıkarılan tutuklama kararının dünün siyasi gündemine damgasını vurduğu belirtiliyor.
Birleşik Arap Emirlikleri El-İttihad gazetesi ise haberi, "Taifecilik fitnesi El-Maliki Hükümeti'ni tehdit ediyor" başlığıyla vermiş.
Hükümet milisleri!
Kuveyt'te yayınlanan Er-Re'y gazetesinin bugünkü sayısında, Irak Ulusal Diyalog Meclisi başkanı ve parlamento üyesi Halef El-Uleyyan ile yapılan röportaja yer veriliyor.
El-Uleyyan, Mehdi Ordusu milislerini hükümet milisleri olarak yanımlayarak, devletin kendisinin iç savaşa teşvik ettiğini söylüyor.
Er-Re'y'in yazdığına göre El-Uleyyan, bazı "sarıklıların" Sünnilerin öldürülmesine teşvik ettiğini ve bu konuda ellerinde belgeler olduğunu kaydediyor.
Halef El-Uleyyan, Irak'taki güvenlik sorununun birinci derecede işgalden kaynaklandığını ve federalizm isteyenlerin -ki El-Uleyyan bunları Irak'ı bölmek isteyenler olarak tanımlıyor- gücünü işgalciden aldığını belirtiyor.
Kuveytli doktorlar ülkelerinden kaçıyor
Kuveyt'te yayınlanan El-Qabes gazetesi bugünkü sayısında, Kuveytli doktorların neden kendi ülkelerinde çalışmak yerine Amerika'da ve Körfez ülkelerinde çalışmayı tercih ettiğini irdeliyor.
"Bu acı bir gerçek. Evet, Kuveyt'i terkedip çalışmak için diğer ülkelere giden Kuveytli doktorlar var. Kuveytli doktorların göçünden kim sorumlu?" Haber böyle başlıyor.
El-Qabes, en kaliteli üniversitelerden mezun olan doktorların ülkelerine döndükten sonra Sağlık Bakanlığı'ndaki hastalıklı yönetimle gerçeğiyle karşı karşıya kaldıklarını yazıyor.
"Gitmekten başka çaremiz yok!"
Gazeteye göre, bu söz rahata ve takdir edilmeye ihtiyaç duyan doktorların çilesini özetliyor.
Haberde belirtildiğine göre, doktorlar ülkeden kaçma nedenlerini şöyle sıralıyorlar: Terfi kararlarındaki ve atamalardaki adaletsizlik, hastaneler arası çekişmeler ve bürokratik işlemler.
Katar-NATO yakınlaşması
Katar Emiri Hamed bin Halife El-Sani'nin Belçika ziyareti kapsamında yaptığı görüşmeler bugünkü Katar gazatelerinin en önemli haberlerinden biri.
El-Vatan gazetesi, Katar Emiri'nin NATO Genel Sekreteri Jaap de Hoop Scheffer ile görüşmesinde NATO ile ortak görüş oluşturmaya çağırdığını yazıyor.
Haberde, Katar Emiri'nin Brüksel'de AB Dış İlişkiler Sorumlusu Javier Solana ile de görüştüğü belirtiliyor.
Eş-Şark gazetesinin konuyla ilgili haberinde ise, Katar Emiri'nin "Körfez'in güvenliği evlatlarının sorumluluğundadır.. NATO ile yardımlaşmak gerekir" sözü önemli görülerek başlığa taşınmış.
Haberde belirtildiğine göre Katar Emiri, "Hedefimiz, NATO ile Ortadoğu'ya yönelik ortak bir görüş oluşturmak" demiş.
DIŞ BASINDAN BAŞLIKLAR
T.C. Başbakanlık Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü
ABD BASINI
AP ajansının "Amerikan Senatosu Ezici Bir Çoğunlukla ABD-Hindistan Nükleer Anlaşmasını Onayladı" başlıklı haberinde, ABD Senatosunun, ABD'nin Hindistan'a sivil nükleer yakıt ve nükleer teknoloji sevkiyatı yapmasına izin veren bir planı oy çokluğuyla kabul ettiği, bu kararla Senatonun, Başkan Bush'un önde gelen dış politika girişimlerinden bir tanesinde zafer kazanmasını sağladığı bildirilmekte, her iki partiden üst düzey parlamenterlerin de, ABD'nin yıllardır sürdürdüğü nükleer silahların yayılmasını önleme politikasının tam tersi olan teklifi destekledikleri, parlamenterlerin ayrıca, söz konusu anlaşmanın, önemli bir güç olan Asyalı müttefik ülke Hindistan'la ilişkileri kuvvetlendireceğini ve bu ülkenin sorumlu bir nükleer program geliştirdiğini belirttikleri vurgulanmaktadır.
Ajansın "Eski Irak Başbakanı Allavi Ülkenin Yavaş Yavaş Uçurumun Eşiğine Yaklaşmasından Endişe Ediyor" başlıklı haberinde, eski Irak Başbakanı İyad Allavinin, mezheplerarası kan dökülmesiyle ve terörizm nedeniyle sıkıntı çeken ülkesinin yavaş yavaş uçurumun eşiğine yaklaşmasından endişe ederek, etnik ve dini bölünmelerin sadece şiddeti körükleyeceğini kaydettikleri, Allavinin ajansa verdiği bir mülakatta, "Dürüst olmak gerekirse, Saddam rejimiyle mücadele ettiğimiz dönemde bu tahmin edebileceğim bir durum değildi. Irak'ın şimdi içinde bulunduğu durumda olabileceğini hiç düşünmemiştim" dediği ve şiddet olaylarını "dehşet verici ve tehlikeli" olarak tanımladığı kaydedilmektedir.
Ajansta Orta Asya Ülkeleri ve Türkiye Daha Yakın İşbirliği İmkanlarını Görüşmek Üzere Bir Araya Geldi" başlıklı haberde, ortak etnik ve dilsel bağlara sahip olan Türkiye ile Orta Asya ülkelerinin liderlerinin, daha yakın bir işbirliğini görüşmek üzere Antalya'da bir araya geldikleri, Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkmenistan'ın katıldığı toplantıda Özbekistanın temsil edilmediği, söz konusu toplantının, AB'ye üyelik girişimi gittikçe sorunlu hale gelen Türkiye'ye, eski Sovyet cumhuriyetleri ile bağlarını güçlendirme imkanı sağladığı kaydedilmekte, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezerin, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, "Ülkelerimiz; mevcut ilişkilerimizi ve işbirliğini karşılıklı saygı, eşitlik ve ortak çıkarlar bağlamında geliştirme arzusundadır" dediği aktarılmaktadır.
Yine APnin "İran Hamas'ın Kontrolündeki Hükümete Bu Yıl 120 Milyon Dolar Yardımda Bulundu" başlıklı haberinde, Hamaslı bir liderin yaptığı açıklamada, İran'ın Hamas'ın önderliğindeki Filistin hükümetine bu sene 120 milyon dolardan fazla yardımda bulunduğunu söylerken İran hükümetinin Batı'nın ekonomik ambargo uyguladığı yönetime daha da fazla mali yardımda bulunma taahhüdünde bulunduğundan söz edilmektedir. Hamas'ın uzun dönemdir müttefiki konumundaki İranın, Batı'nın yokluğunu doldurmak amacıyla fonları harekete geçirirken Filistinliler arasındaki etkinliğini artırdığı kaydedilen haberde, Filistin Dışişleri Bakanı Mahmud Zaharın İran İslam Cumhuriyeti Ulusal Yüksek Güvenlik Konseyi Sekreteri Ali Laricani ile görüşmesi sonrasında yaptığı açıklamada "Şu ana dek İran Filistin yönetimine 120 milyon doların üzerinde para göndermiş durumda. Bize daha da fazla mali yardımda bulunacaklarını söylediler" dediği aktarılmaktadır.
FRANSA BASINI
AFP ajansının "Ankara Erivan'a Tarihçiler Komisyonu Kurulması Yönündeki Teklifini Yineledi" başlıklı haberinde, Türkiyenin, sözde Ermeni soykırımı konusuna ışık tutmakla görevli iki ülkeden karma bir tarihçiler komisyonu kurulması yönündeki teklifini yinelediğine yer verilmektedir.
Ajansın "Irak... En Önemli Sünni Lider Hakkında Tutuklama Emri" başlıklı haberinde, devlet televizyonu El Irakiye'nin haberine göre, Iraklı yetkililerin, en önemli Sünni teşkilat olan Müslüman Ulemalar Komitesi Genel Sekreteri hakkında tutuklama emri çıkardıkları, televizyonun bir Şii olan İçişleri Bakanı Cevad el Bulani'ye dayanarak verdiği habere göre, Birleşik Arap Emirlikleri'nde bulunan Genel Sekreter Şeyh Haris el Zarinin, "mezhep çatışmalarına teşvik etmekle" suçlandığı bildirilmekte, çarşamba günü basına yaptığı açıklamada Kürt Celal Talabaniin, Şeyh el Zari'yi "mezhepler arası şiddete teşvik etmekle" ve adını söylemediği bazı Arap ülkelerini ona destek vermekle suçladığı hatırlatılmaktadır.
Ajansta "İran, Irak'taki Durumu Görüşmek için Washington'dan 'Somut' Adımlar Bekliyor" başlıklı haberde, İran Dışişleri Bakanı Manuçehr Muttakinin devlet televizyonuna verdiği demeçte, ülkesinin, Irak'taki durumu görüşmek için ABD'den "somut" adımlar beklediğini söylediği ve "Amerikalıların Irak'taki siyasetlerinin değişikliği konusunda yaptıkları tek açıklama, sorunlara çözüm değildir. Biz, Beyaz Saray'dan somut bir tutum değişikliği bekliyoruz. Irak hakkında diyalogla ilgili olarak önce ABD'nin yeni tutumunu ve bunun somut yönünü inceleyeceğiz ve ondan sonra bu konuda karar vereceğiz" dediği aktarılmaktadır.
ALMANYA BASINI
Die Presse gazetesinin Axel Reiserer imzalı "Türkiye Üzerinde Nüfuz Sahibi Olmak için Onu Kendimize Bağlamamız Gerekir" başlıklı Çalışmalar Enstitüsü'nde (IISS) çalışan güvenlik uzmanı Bastian Giegerich ile mülakata yer verilmektedir. Mülakatta Giegerich, Türkiye'nin AB üyeliğinin her iki tarafa stratejik açıdan getireceği yararlar nelerdir? sorusunu, Askeri açıyı bir yana bırakırsak, katılım perspektifi ile üyelik Türkiye'nin siyasi ve ekonomik değişimini güvence altına alıyor. AB ile temel değerleri paylaşan modern bir İslam devleti, herkes için büyük bir hedef olmalı. Şimdi kapı Türkiye'nin yüzüne kapatılırsa ya da kamuoyunda hep kuşkulardan söz edilirse, Türkiye'de bizimle aynı görüşü paylaşan güçlerin kaybedilme tehlikesi doğar şeklinde cevaplamakta, Yani AB'ye katılım ümidinin hala cezbedici bir karakterde olduğu görüşünde misiniz? sorusuna ise Tabii. Türkiye'de söz konusu olan zaten ordunun siyasi gücünü yenmek, insan ve azınlık haklarının korunmasını kabul ettirmek. Bugün karşılaştığımız sorun, AB dış politikasının enstrümanı olan genişlemenin yeteri kadar kabul görmediği için krize girmiş olması. Türkiye konusunda bu zorluklar birkaç katına çıkıyor, çünkü ülkenin AB'ye katılımıyla AB'nin karakterini değiştireceği besbelli şeklinde cevaplamakta Türkiye'nin AB üyeliğinin askeri boyutunu nasıl değerlendiriyorsunuz? sorusunu da, Bu boyut NATO ile karşılandığı için büyük bir rol oynamıyor. Ancak Türkiye jeostratejik açıdan önemli bir noktada bulunuyor. Bu yüzden Avrupa'nın ülkenin Birliğe bağlanmasını istemesi gerekir şeklinde cevap vermektedir.
YUNANİSTAN BASINI
Eleftherotipia gazetesinin Nikos Kaios imzalı "Kıbrıs ve Filistin'in Sorunları... İki Paralel Yaşam" başlıklı yorumunda, ABD yönetiminin, geçenlerde Doğu Akdeniz bölgesini ilgilendiren iki önemli konuda Türkiye ve İsrail'e desteğini bir kez daha açıkça dile getirdiği, bu konulardan biri Kıbrıs sorunu iken diğerinin de Filistin sorunu olduğu, Kıbrıs konusuyla ilgili olarak ABD Hükümetinin, Dışişleri Bakan Yardımcılarından Matt Bryza aracılığıyla, "Türkiye ABD için stratejik düzeyde önemlidir. Türkiye'yi kaybetmeyi hiçbir zaman düşünmedik" dedi. Bryza aynı zamanda, Lefkoşa ve Atina'ya doğrudan uyarıda bulundu ve Türkiye'nin katılım sürecinin engellenmemesi gerektiği, aksi takdirde (Washington üst düzey yetkililerinin gözlemi) Türkiye'nin Güney Kıbrıs ve Yunanistan için zor ve aksi bir komşu haline geleceği tehdidinde bulunduğu, ikinci konuda ise ABD Büyükelçisinin, BM Güvenlik Konseyinde veto koyarak, İsrail'in Gazze Beyt Hanun'da gerçekleştirdiği 18 sivilin katliamını kınayan olumsuz kararının alınmasını önlediği ifade edilmekte, Güney Kıbrıs ve Filistin sorunlarının her ikisinde de, Türkiye'nin Güney Kıbrıs'ı, İsrail'in Filistin topraklarını işgal ettiğinin unutulduğu veya ustaca bir manevrayla geçiştirildiği öne sürülmektedir.
Apoyevmatini gazetesinin "AB Hiçbir Aday Ülkeye Şantaj Yapmıyor" başlıklı haberinde, AB'nin Genişlemeden Sorumlu Komiseri Olli Rehnin "Maraş'ın yasal sakinlerine iadesinin, BM'nin temel konularından biri olduğunu" açıkladığı, Olli Rehnin böylece, Maraş konusunu, Türkiye-AB arasında tren kazasını önlemeye ilişkin Finlandiya önerisini gündeme getirdiği AB ile Kıbrıslı Türkler arasında doğrudan ticaret konusunu birbirinden ayırdığı görüşü ileri sürülmektedir.
Ta Nea gazetesinin "Generaller Yeniden Görüştü başlıklı haber-yorumda, Hinofotis ve Büyükanıtın, Atina'daki görüşmelerinden sonra Brüksel'de gerçekleştirilen NATO ülkeleri Silahlı Kuvvetler Komutanları zirvesi çerçevesinde tekrar bir araya geldikleri ve Ege'de gerilimin azaltılması adına daha önce görüşüp uzlaşmaya varılan konuların uygulanması gerektiğini kabul ettikleri bildirilmekte, bir yanda bunlar olurken, Yunan Savunma Bakanlığı tarafından -12 adalara ait- Meis adası yakınında Stroggilis kayalığı üzerinde bir çift Türk savaş uçağının uçtuğu ileri sürülmektedir.
KIBRIS RUM BASINI
Kıbrıs Haber Ajansının "Pasiardis, Rehn'in Açıklamasını Eleştirdi" başlıklı haberinde, Hükümet Sözcüsü Hristodulos Pasiardisin, AB Komisyonunun Genişlemeden sorumlu Komiseri Olli Rehn'in "Doğrudan ticaret ile bağlantılı olmadığından, kapalı Maraş bölgesinin yasal sahiplerine iade edilmesi konusunda AB'nin bir yetkisi olmadığı" yolunda yaptığı açıklamayla ilgili bir soruya cevaben, AB'nin, Maraş bölgesinin iade edilmesiyle bir ilgisi ve bu konuda söz sahibi olmadığının söylenemeyeceğini belirttiği, Pasiardisin, AB Dönem Başkanı Finlandiya'nın girişiminin, Maraş bölgesinin iade edilmesi konusunda net bir takvim olmadığı takdirde, başarılı olma olasılığı bulunmadığını yinelediği, AB üyesi 25 ülke arasında 24 Şubat 2006 tarihinde varılan anlaşmanın, doğrudan ticaret ile Maraş konuları arasında bir bağlantı kurduğunu belirten Pasiardisin, "Bu bağlantının, Lüksemburg'un dönem başkanlığı sırasındaki bilinen önerisinde de yapıldı. Yine bu aynı bağlantı, Avusturya dönem başkanlığı döneminde de kabul edildi. En nihayet bu bağlantı Finlandiya'nın dönem başkanlığı zamanında yapılan ve gelişme halinde bulunan önerisinde de var" dediği kaydedilmektedir.
AVRUPADAKİ ARAP BASINI
El Hayat gazetesinin Yusuf el Şerif imzalı "Ankara Maliki Hükümetini Destekliyor, Ancak PKK ve Kerkük'ün Geleceği Konusunda Ondan Ayrılıyor" başlıklı haberinde, Irak Başbakanı Nuri el Maliki'nin Türk mevkidaşı Recep Tayyip Erdoğan ile Ankara'da yaptığı görüşmelerin, Irak'ın eyaletlere ya da devletçiklere bölünmesi düşüncesinin reddi ve Irak'ın birliğini korumaya çalışma noktasında varılan mutabakatla bittiği, ancak tarafların, Irak'a karşı savaş ile Saddam Hüseyin rejiminin yıkılmasından bu yana, iki ülke arasında süren siyasi anlaşmazlıkları çözmeyi başaramadığı, Türkiye Başbakanı Iraklı mevkidaşı ile düzenlediği basın toplantısında, "Irak'ın birliği, Iraklıları ilgilendirdiği kadar Türkiye'yi de ilgilendirir" vurgusunu yaptığı ve ülkesinin Maliki Hükümetini her alanda desteklediğini yinelediği, Erdoğanın ayrıca, Irak birliklerine (hem asker hem polis) Türkiye'de eğitim verilmesini ve Irak'ın yeniden yapılandırılmasına yardımcı olmayı önerdiği, Erdoğanın Irak'tan, çok yakında PKK ile mücadele konusunda iki ülke arasındaki işbirliği çerçevesinde somut adımlar atmasını ve partinin Kuzey Irak'taki bürolarının kapatılmasıyla yetinmemesini beklediklerini belirttiği kaydedilmektedir.
RUSYA BASINI
Regnum ajansının "İstanbul'da Yayımlanan Ermeni Gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'e İfade Özgürlüğü için Mücadeleye Katkısından Dolayı Oxfam Novib Ödülü" başlıklı haberinde, İstanbul'da yayımlanan Agos gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dinkin, Hollanda'nın uluslararası yardım kuruluşu Oxfam Novib'in, ülkelerinde baskıya maruz kalan gazetecilere verdiği ödüle layık görüldüğü, ödülün, Lahey'de düzenlenecek bir törenle, Belediye Başkanı Wim Deetman tarafından takdim edileceği bildirilmektedir.
Rosbalt ajansının "Ermenistan Dışişleri Bakanlığına Göre Türkiye ile Barışçıl Yaşam İhtimali Mevcut" başlıklı haberinde, Ermenistan resmi televizyon kanalına açıklama yapan Ermenistan Dışişleri Bakanı Vartan Oskanyanın, Ermenistan'ın Türkiye'yle barışçıl yaşam ihtimalinin olduğunu söylediği ve "Türkiye, büyük bir ülkedir ve bizim komşumuzdur. Bu yüzden, ataları soykırım yapan bir halkla yan yana yaşamak zorunda olduğumuzu aklımızda tutmak gerekiyor. Fakat biz bunu, Türkiye gereken adımları atarsa ve soykırımı tanırsa yapabiliriz" dediği bildirilmektedir.