Fisk: Saddam'a idam 'ikiyüzlülük'

Saddam Hüseyin'e verilen idam cezası istisnasız tüm İngiliz gazetelerinde bugün manşette ve başyazılarda işleniyor.

Guardian haberi "Bir diktatörün sonu" diye duyururken, Independent'ın Irak muhabirleri "Adaletin yerini bulduğu gün" diyorlar.

Independent muhabiri Robert Fisk buna karşılık, Saddam Hüseyin'in bir zamanlar ABD'nin Arap dünyasındaki en iyi dostu olduğunu hatırlatarak, onun bütün katliamları ve insanlık suçlarına göz yumanların şimdi Saddam Hüseyin’e verilen ölüm cezasını kutlamalarını "ikiyüzlülük" olarak niteliyor.

Robert Fisk, "Irak Saddam Hüseyin'den sonra ne yazık ki eskisinden de beter bir yer haline geldi" diyor ve şöyle devam ediyor.

"Kaderin cilvesine bakın ki Irak, bizim tarafımızdan kurtarıldığından bu yana katiller, caniler, ırz düşmanlarıyla doldu. Boğaz kesiyor, işkence yapıyor, öldürüyorlar. Çoğu da şu anda desteklediğimiz ve tabi ki seçimle iş başına gelmiş Irak hükümetine bağlı olarak çalışıyor.

"Bu savaş suçlularının bazılarının maaşlarını, bu demokratik hükümetin bakanlıkları aracılığıyla bizzat biz ödüyoruz. Bu caniler yargılanmayacak, asılmayacaklar.. İşte bu bizim utancımız. Adalet ve ikiyüzlülük hiç bu kadar utanmazca biraraya gelmiş midir?"

Daily Telegraph'da yazan "Saddam: Bir gizli yaşam" adlı kitabın yazarı Con Coughlan ise Saddam Hüseyin'in adil bir şekilde yargılanmadığı yolundaki eleştirilere cevap vermiş. "O, kendi halkına layık gördüğünden çok daha adil bir şekilde yargılandı" diyor.

"Mahkemenin kararının açıklanması ardından hem Şiiler hem de Sünni mahallelerinde havaya ateş açtığını yazan Times'ın Bağdat muhabiri ise, "ama farklı sebeplerle" diyor.

"Şiiler kutlamak için, Sünniler ise intikam yemini ederek ateşliyorlardı silahlarını. "

Times'ın dış politika editörü Bronwen Maddox aynı haberi şu yorumla tamamlıyor.

"Bu dava Iraklıları birleştirmek bir yana, aralarındaki ayrılıkları daha da derinleştirdi."

Financial Times da aynı görüşte. Gazete başyazısında "Bush yönetiminin artık Irak konusunda siyasi bir seçeneği kalmadı" diyerek, Irak’taki çatışmalara yalnızca Iraklıların çözüm bulabileceğini yazıyor.

"Amerika'nın Irak politikasının kalbinde ölümcül bir çelişki var. Irak felaketinin mimarları Irak'ın Şii çoğunluğunu iktidara getirmenin bölgesel dengeleri nasıl yerinden oynatacağını hiç düşünmemişlerdi.

"Şimdi bu yüzden İran'ın artan etkisini dengelemek için yeniden Sünnilere kur yapıyorlar. Bu da ölçülü tutumlarıyla şu ana kadar Amerikan politikalarının tamamen iflasını engelleyen Şiileri onlardan uzaklaştırıyor. Bütün bu ürkütücü tablo içinde tutunulabilecek tek dal ise şu anda Ürdün'de Şii ağırlıklı hükümetin, aralarında isyancı grupların da bulunduğu Sünni muhaliflerle yürüttüğü ciddi görüşmeler.

"Burada Arap Birliği'nin desteğinde, bir ulusal uzlaşma konferansı toplanmasının zemini hazırlanmaya çalışılıyor. Başbakan Nuri El Maliki'nin son zamanlarda Amerikalılara karşı takındığı kararlı tavırlarla puan toplaması da bu süreci kuvvetlendirebilir. "