Gül, stratejik ittifak için Suudi Arabistan'a gitti

Suudi Arabistan'a giden Gül, havalimanında ziyaretinin iki amacı olduğunu söyledi; biri ikili ilişkiler, diğeri bölgesel...

Arşiv 03.02.2009, 12:18 03.02.2009, 13:04
Gül, stratejik ittifak için Suudi Arabistan'a gitti

 

Dünya Bülteni/ Haber Merkezi

Cumhurbaşkanı Gül, çeşitli anlaşmalar imzalamak için Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'a gitti. Gül, hareketi öncesi Esenboğa havalimanında yaptığı açıklamada, "İkili ilişkiler ile bölgesel konularda daha fazla ne yapabileceğimizi konuşacağız. Yani ziyaretimin iki ayağı var. İlki ikili ilişkiler, diğeri bölgesel konular..." dedi.

TİCARİ İLİŞKİLER ARTACAK

Gül, Türkiye ile Suudi Arabistan arasında mevcut ticari faaliyetlerin istenilen düzeyde olmadığını bunu 10 milyar dolara çıkarmak için görüşmeler yapacaklarını söyledi. Gül, "Ümit ediyorum ki bu ziyaret her iki taraf için de faydalı olacaktır" diye konuştu.

FİLİSTİN'E BİRLİK ÇAĞRISI

Filistinlilere birlik beraberlik çağrısı da yapan Gül, "Filistin iki devlet olamaz. Filistinlilerin birliği elzemdir. Onun için makul bir birleşme olmalı. Bizde de her türlü görüş var. Çoğulculuğa herkes saygı göstermelidir. Filistinliler beraber olmalılar. Bizler de onların bir araya gelmesi için herkes gibi elimizden gelen gayreti göstereceğiz. İsrail-Filistin meselesi sadece iki ülkenin sorunu olamaz. Bu meselenin halli dünyada pek çok meseleninde halli demektir." şeklide konuştu.

Musevi vatandaşlara karşı bir eyleme girişilmemesi konusunda vatandaşları da uyaran Gül, "Sen ben neysek Türkiye'deki Musevi vatandaşlarda olur. O da milletvekili olabilir. Bu koltuklara oturabilir. İsrail ayrıdır, Türkiye'deki Musevi vatandaşlar ayrıdır. Bunları kesinlikle de birbirinden ayırmak lazım. Burada vatandaşlarımıza da sesleniyorum. Sakın ha yanlış işlerin içine girmesin. Musevi vatandaşlarımıza karşı bir tavır söz konusu olamaz. Yanlış yapan her tuplumda vardır. Bu yanlış yapanları da diğerlerinin uyarması lazım. Spekülasyonlara fırsat vermemek lazım." dedi.

Gül, Türkiye'nin arabuluculuk rolü konusunda ise, "Arabuluculuk rolünde Türkiye niye kaygılansın? Türkiye bir şov peşinde değil. Eğer oratada bir anlaşmazlık varsa bunda anlaşamayan iki taraf kaybeder" şeklinde sözlerini sürdürdü.

TÜRKİYE'NİN GAZZE'DEKİ ROLÜ

Gül, "Önemli olan Gazze'deki grupların adı değil halkın tercihidir. 2006 yılında bir seçim yapıldı. Bunlar seçimi kazanıp işin başına geçtiği zaman Türkiye, bunlara yanlış yollara sapmamaları konusunda uyardı. Bunalara sonuçlarının kötü olabileceği konusunda uyarıldı. Ancak Türkiye'ye işin başında fırsat verilseydi bugün Gazze'de durum çok farklı olurdu." diyerek geçmişte yapılan hatalarla ilgili eleştirilerini de sıraladı.

RETUERS: GÜL İRAN'I DENGELEMEK İÇİN BÖLGEDE

Reuters'ta yayınlanan analizde, Abdullah Gül'ün yapacağı bu ziyaretle, İran'ın bölgede büyüyen etkisine karşı, Suudi Arabistan'ı, NATO üyesi Türkiye ile stratejik ittifaka yakınlaştırıcağı iddia edildi. Analizde bir Türk diplomatın, "Kral, Gazze'yi olduğu gibi İran'ın bölgede büyüyen etkisini de Gül ile ele almak istiyor" sözlerine yer verildi.

Batılı bir diplomat ise Suudi liderlerin, Türkiye'yi İran'ın bölgede artan etkisine karşı güçlü bir müttefik olarak gördüklerini söyledi.

Pazartesi günü Suudi Arabistan gazetelerinde çıkan haberlerde de Abdullah Gül'ün konuya ilişkin sözlerine yer verildi. Abdullah Gül, Ortadoğu'daki meseleler hakkında Arap devletlerinin daha fazla inisiyatif almış olmaları halinde, İran'ın bu kadar etkili olamayacağını söyledi. Gazeteler, Gül'ün, Müslüman bir devlet olarak İran'ın, İslami konuları savunmak istediğini, ancak Filistin'in Sünni ve Arap olması nedeniyle, meseleye bir çözüm bulunmasının Filistinlilerin ve Arapların görevi olduğunu söylediğini iddia ettiler.

Gül, temasları kapsamında İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) ile 1983-1991 yılları arasında görev yaptığı İslam Kalkınma Bankası'nı da ziyaret edecek. Gül'ün, temasları sonrasında umre yapması bekleniyor.

Yorumlar (3)
Cemil Meriç 15 yıl önce
Filistin meselesi İslamın meselesidir.Ne Türkiye'nin ne arabın ne acemin.Tüm müslümanların meselesidir. Bunca yıldır bu meselede İslama ihanet edenler meseleyi güçlü bir şekilde mü'minlerin ele almasından fena halde rahatsız olmuşa benziyorlar ki bu meseleyi ırk ve mezheble sınırlamak peşindeler.bunca sene bu ırk ve mezhep ne yapmış ki bundan sonra da ne yapacak?
ali 15 yıl önce
bizde hristiyanlardaki gibi 4-5 tane kitap yok bir tane kitap var sunnilerde ona inanıyo şiilerde ona inanıyo bu avrupalılar kendileriyle karıştırıyorlar
Kara Murat 15 yıl önce
Sayın Cumhurbaşkanımız Filistin'de seçime girerek kazananları 'bunlar' olarak isimlendiriyor. Belki bilmiyor, ama 'bunlar'ın da bir adı var ve özgür halklar 'bunlar'a HAMAS diyor.
Günün Anketi Tümü
Türkiye İsveç'in NATO üyeliğine onay vermeli mi?