banner39

Hisar burcunda bir dergi: Hisar

Dergi yeni sayısında "Azerbaycan" ve "Türkiye'de Bor" konularına ağırlık vermiş.

Arşiv 24.03.2008, 15:49 27.03.2008, 13:40
Hisar burcunda bir dergi: Hisar

 

İbrahim Ethem Gören / Dünya Bülteni

Hisar, Boğaziçi Üniversitesi'nde tahsil gören bir grup öğrenci tarafından amatör bir ruhla profesyonelce yayınlanma hedefini taşıyan iki aylık sanat, düşünce ve kültür mecmuası.

Mecmua, Boğaziçi Üniversitesi başta olmak üzere İstanbul'da üniversite tahsili gören arkadaş çevresinin sesi. Derginin sahifelerine baktığınızda üniversite gençliğinin heyecanlarını, dinamizmini görmeniz mümkün.

Derginin ilk sayısı (Mart-Nisan 2008) geçtiğimiz günlerde yayınlandı. Hisar'ın genel yayın yönetmenliği görevini üstlenen Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi Murat Aydemir dergilerini, her yıl bir aksiyon planı çerçevesinde hamle çapında bir iş yapmaya aday gösteriyor. 2008 yılı hedeflerini anlatırken din, dil ve kan kardeşliğimiz bulunan Azerbaycan'da kültür-sanat etkinlikleri planladıklarını genç okuyucularına duyuruyor.

Şiir, hikâye, tiyatro, deneme ve araştırma yazılarının bulunduğu derginin ilk sayısı, Kültür A.Ş.'nin desteğiyle yayınlanma imkânı bulmuş.

Ali Cengiz "Bor ve Türkiye" başlıklı inceleme yazısında bor madeninin Türkiye açısından stratejik önemine değiniyor.

M. Murat Aydemir "İlk hedef ekonomik güç" serlevhalı yazısında güçlü ekonomiye sahip olmanın fert ve devlet nazarınca önemine değinip ekonomik gücü öncelikli hedef olarak işaret ederken milletimizin sahip olduğu kültürel değerlerin, milli ve manevi şuurun ihmal edilmemesi gerektiğine dikkat çekiyor.

Derginin genç kalemlerinden biri olan Mehmet Oğuz yaradılış mucizesini ve İslam dininin ilme verdiği önemi "İslam'da insan ve dünya" başlığını taşıyan yazısında ele alıyor.

Ayşegül Cevahir yazısında "Sanat, sandığa mahkûm olmasın" derken plastik ve sahne sanatlarını kastetmiş. Lakin güzel bir şal ebrusuyla tezyin edilen yazısında klasik İslam Türk sanatlarına değinmeyi unutmuş!

Mahmut Tarumar gecenin karınlığını aydınlığa bürüyen lambaların, dış dünyayı aydınlatırken insanların iç dünyalarında mâkes bulamamasını Boğaziçi köprüsünün aydınlatılması özelinde ele alıyor.

Cemil Meriç, dergileri "hür tefekkürün kalesi" olarak nitelendirmişti. Hisar'ın sanat ve fikir dünyamıza Rumelihisarüstü'nden yeni rüzgârlar taşımasını ve uzun soluklu olmasını diliyoruz.

Yorumlar (0)
Günün Anketi Tümü
Türkiye İsveç'in NATO üyeliğine onay vermeli mi?