banner39

İran'da Musavi köprüleri attı: Ölmekten korkmuyorum!

İran'da köprüler atıldı; Tabesi'nin 'muhalif liderler öldürülmeli' çıkışına Musavi cevap verdi; 'korkmuyorum!'

Arşiv 01.01.2010, 14:10 01.01.2010, 18:44
İran'da Musavi köprüleri attı: Ölmekten korkmuyorum!


 

Dünya Bülteni/Haber Merkezi

İran'da sular durulmuyor. Gösterilerin bitmek bilmediği ülkede, 'kaçtığı' iddia edilen muhalif lider Mir Hüseyin Musavi yönetime yine sert çıktı. İran'da muhalefetin lideri Mir Hüseyin Musavi, çarpıcı açıklamalar yaparak, ülkenin ciddi bir krizin içinde olduğunu, muhalif liderlerin öldürülmesinin veya tutuklanmasının halkı susturmayacağını belirtti.

Nerede olduğu ya da ülkeyi terk edip etmediği bilinmeyen Musavi, kendisine bağlı internet sitesinde bugün yer alan açıklamasında, idam edilmesi gerektiği yönünde iktidara yakın isimlerden gelen çağrılara, "halkın istekleri için ölmekten korkmadığını" söyleyerek cevap verdi. Yeğeninin öldürülmesinden beş gün sonra Musavi, siyasi tutukluların serbest bırakılmaları çağrısı da yaptı.

Muhalif lider, "Musavi'yi, Kerrubi'yi tutuklamak veya öldürmek sükuneti sağlamaz. Halkın talepleri uğruna şehit olmaya hazırım. Halkın barışçı protesto hakkının bulunduğu, yetkililerce kabul edilmeli. İran ciddi bir kriz içinde" ifadesini kullandı.

Seçim yasasının değiştirilmesini, siyasi tutukluların serbest bırakılmasını ve basın özgürlüğünün korunmasını isteyen Musavi, muhalefete karşı sert tutumun ayaklanmaya yol açacağını, hükümetin şiddete ve öldürmeye başvurarak, hatasının üzerine hata eklemiş olduğunu savundu.

İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney'in Meşhed vekili olan ve Şii hiyerarşisi içinde önemli bir yeri bulunan İmam Rıza türbesi sorumlusu Abbas Vaiz Tabasi, hafta içinde, ülkedeki muhalif gösterilerin arkasında olan muhalefet liderlerinin "Allah'a düşmanlık" suçu işlediklerini, bu suçun cezasının da idam olduğunu söylemişti. Tabesi, Haşimi Rafsancani döneminde, Hamaney ve Rafsancani'den sonra ülkede üçüncü adam konumunda bulunuyordu. Son dönemde Ahmedinejad'la anlaşmazlık içinde olduğu ileri sürülmesine rağmen, bir zamanların güçlü ismi Tabesi'nin 'muhaliflere ölüm' çıkışı, ülkede, muhafazakar kanadın ipleri koparmak üzere olduğunu gösteriyor.

Resmi İRNA ajansı, dün sabah, ismini vermediği iki muhalif liderin, halkın tepkisinden korkarak, öldürülme korkusuyla başkent Tahran'ı terk ettiklerini öne süren bir haber yayımlamıştı. Haber, bir başka İran resmi haber ajansı Fars tarafından yalanlanmış, İRNA bozgunculukla suçlanmıştı.

Musavi, 12 Hazirandaki cumhurbaşkanlığı seçimini açık farkla kendisinin kazandığını ancak hile yapılarak hakkının elinden alındığını ileri sürüyor.


İran'da muhalif gösteriler, gerginlik ve ABD tehdidi

İran'da sokaklardaki protesto gösterileri, Ayetullah Muntazari'nin cenaze törenleri sırasında yeniden alevlenirken, polisin sert müdahalesi ile gerginlik ciddi boyutlara ulaştı. Bir yandan da ABD'de İran'a müdahale etme tartışmaları hızla sürüyor.

Başta İsrail olmak üzere, ABD ve batılı ülkelerin İran'ın nükleer projelerini bahane ederek askeri saldırı tartışmaları başlattığı ülkede, Haziran seçimlerinden sonra başlayan muhalif sokak eylemleri de İran'ı tehdit ediyor.

Ayetullah Muntazari'nin cenazesine polisin saldırmasıyla başlayan hareketlilik, Aşure Günü yapılan eylemler sırasında çıkan çatışmalarda, aralarında Musavi'nin yeğeni Ali Musavi'nin de bulunduğu en az 15 kişinin ölümüyle sürdü. Birkaç gün önce ise, bu defa hükümet yanlısı İranlılar sokakları doldurarak muhalif liderlere karşı eylem yaptı.

İran'da yabancı gazetecilerin eylemleri izlemesi yasaklandı, olaylarla ilgili haberler, muhaliflerin internet paylaşım sitelerine gönderdikleri bilgiler ile alınabiliyor. Bu bilgilerin gerçekliği ise bazen doğrulanamıyor.

ABD medyası ve yönetimi ise, bir yandan muhalefet hareketine destek verirken, bir yandan da İran'a müdahale konusunda daha sert ifadeler dikkat çekiyor. Obama hükümetinin İran'a yönelik ambargo ve yaptırımları daha da artırmayı planladığı şu günlerde, New York Times'da 24 Aralık'ta çıkan bir yazı "tek çarenin İran'ı bombalamak" olduğunu savunuyordu.

İran'ı ekonomik olarak kıstırmak için petrol ihracatına yaptırım uygulanması fikri ise, ürettiği tüm petrolü kendisi işleyemediği için, üretiminin yüzde 40'ını ham petrol olarak ihraç eden İran'ı çok daha zor durumda bırakabilir. Nitekim, geçtiğimiz günlerde İran hükümeti, petrol üzerindeki devlet korumacılığını kaldırmış, benzin fiyatları yükselmişti.

 

Yorumlar (0)
Günün Anketi Tümü
Türkiye İsveç'in NATO üyeliğine onay vermeli mi?