'Malatya olayı Türklüğe hakaret sayılsın'
Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Malatya olayı ve benzer olayların Türkiye'de Türklüğe hakaret kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Dr. Eckart Cuntz, bir Alman vatandaşının da katledildiği Malatya’daki saldırı ile ilgili olarak Türkiye’de din özgürlüğün korunması gereğini vurgularken “Türkiye’nin, bir gün bu tür suçların da Türklüğe hakaret olarak sayılacağı bir toplum haline geleceğini umuyorum” ifadesini kullandı.
Malatya’da gerçekleşen “korkunç” olayın, değişen bir toplumda insan hayatının, özgürlüklerin ve özellikle din özgürlüğünün korunması gerektiğini hatırlattığını belirten Cuntz, hızlı ekonomik büyümenin yanı sıra yoğun göç akımları ve bölgesel dengesizlikleri yaşayan bir toplumun, AB yolunda ilerlerken değerlerinde bir değişim meydana geldiğini kaydetti.
Alman hükümetinin, Türk hükümetini, gerçekleştirdiği siyasi, sosyal ve ekonomik reformlardan dolayı defalarca övdüğüne işaret eden Cuntz, ancak demokrasi, insan hakları, tolerans, azınlıkların korunması ve basın özgürlüğü alanlarındaki reformların sürmesi gerektiğinin altını çizdi.
Dr. Cuntz, “İfade özgürlüğü ve ibadet özgürlüğü lüks değil, tam işleyen, toleranslı ve demokratik bir toplumun zaruri temelleridir” diye belirtti.
Son günlerde kendisini çok umutlandıran gelişmenin, Türk halkından aldığı çok sayıda mektup ve telefon olduğunu vurgulayan Cunz, kendisine yazanların ve telefonla arayanların, ırkçı ve dinci aşırılığın, yabancı düşmanlığının ve hoşgörüsüzlüğün, ülkenin değerlerini yok etmesine izin vermeme kararlılığını dile getirdiklerini ifade etti.
Türk medyasının yaklaşımını da öven Cuntz, çoğu Türk gazetecisinin, tolerans ruhu yanında yer aldığını, sadece cinayeti ve gerçekleştirenleri değil, aynı zamanda nefret ve hoşgörüsüzlüğü kışkırtanların kafa yapısını da kınadığını belirterek bu tepkilerin kendisini cesaret verdiğini dile getirdi.
Cuntz, makalesine son verirken şunları yazdı:
“Türkiye'nin bir gün, bu tür suçların da Türklüğe hakaret olarak sayılacağı bir toplum haline geleceğini umuyorum.”(ANKA)