banner39

Nevruz ateşini söndürmek...

Nevruz ateşle başlar, suyla tamamlanır; nevruz sofrasının yeşillenmiş buğdayı ise 'yeni gün'ün çiçeğidir.

Arşiv 29.03.2008, 14:51 01.04.2008, 17:57
Nevruz ateşini söndürmek...

 

Cihan Aktaş / Tahran

Bir bölge bayramı olan Nevruz birkaç yıldır tabiatın canlanmasını değil, küle dönüşmesini hatırlatıyor, barışı değil ateşi çağırıyor. Araya birileri giriyor, kara gölgeler; bu ateş hiç sönmesin, düştüğü yeri yakmakla kalmasın da genişlesin diye.

Nevruz ateşle başlar, suyla tamamlanır; nevruz sofrasının yeşillenmiş buğdayı ise 'yeni gün'ün çiçeğidir. Adetlere göre, Nevruz'un yeşille temsil edilen serinliği çoktan gelmiş olmalıydı.

İran devrimi'nden sonra, yeni yılın ilk gününden önceki Çarşamba gecesinde yanan ateşten atlama geleneği, Zerdüştlükle ilgili bulunması ve genel olarak bütünüyle İslam öncesi inanışları dayandırılması nedeniyle yasaklanmıştı. 90'lı yıllarda Nevruz ateşi teknolojik destekli olarak geri döndü; ateşler yasaklı geçen yıllara inat daha canlı olarak yakılır oldu, son Çarşamba gecesinde. Öyle ki çıkan yangınlarda, meydana gelen patlamalarda insanlar yaralandılar, hatta ölümler meydana geldi. Bu nedenle de bu yıl İran'da ateşten atlama geleneği sürse de patlayıcı maddelerin kullanılması yasaklandı.

Patlayarak gökyüzünü kaplayan maytaplar, havai fişekler, kış boyu düşman yüzüyle görünmüş olan tabiatın yumuşaması karşısında ancak cesaret edilen bir meydan okumaya ilişkin temsiller. Şu var ki artık patlamalara, yangınlara neden olan tabiatın bilinmeyen yüzlerine ilişkin korku değil de kardeş öfkelerinin ateşi.

Yıllar önce, 1993 yılında olabilir, İzlenim dergisine yazmıştım bu konuda; o dönemde yeni yeni başlamıştı, devlet seviyesinde Nevruz'un bir 'Türk Bayramı' olarak kabulü: Sovyetler Birliği çökmüş, Orta Asya'daki Türki Cumhuriyetlerle yeni yeni iletişim kuruluyor. Türk kültüründe bir şekilde yer etmiş olan Nevruz, tuhaf korkulara dayandırılan jakoben kamu mühendislikleri bağlamında yıllarca yasaklı bir bayram olmuş ve doğal olarak yasaklar hem korkuları hem de yasaklanan adete yüklenen anlamları çoğaltmış. Uzun yıllar Nevruz, baskı altında tutuldukça içten içe büyüyen korkuların adı sayılmış. Sonra bir aşırılıktan bir diğerine savrulma: Şimdi sanki Nevruz en has ve anlamlı yanıyla, sadece ya da öncelikle bir Türk geleneği.

Türk bayramı olarak da kabulünden sonra kardeşliği güçlendiren bir imkan olabilirdi Nevruz; sanki bunun tersi oldu. Ortak kamusal paylaşımlar yıpratıldığında ya da hükümsüz kılındığında, muğlak anlamları olan simgeler abartılarak devreye sokulurlar.

Ekranda kara dumanlı yangınlar; Batman, Adıyaman. Ölme ve öldürme nedeni kılınıyor Nevruz; oysa canlanan tabiat, ilahi rahmetin tecellisi, umut duymanın büyük nedeni. Eskiden bolluğa berekete dönük olarak gerçekleştirilen ayinler, artık sadece kökene, kimliğin ırkla ilgili sayfalarına dönük bir hatırlama ve hatırlatma ayini gibi gerçekleşiyor.

Yeşillenen buğdayın mesajı taze hayatlardı. Ulusçuluk ekenlerin biçtiği ise şovenizm oldu, oluyor.

Batman'ın beyaz tülbentli, alnı secde gören ninelerinin sözlerine kulak verelim; artık kardeş kanı akmasın. Yolu Urfa'ya düşenler ve tabii Hazreti İbrahim'in imanının gücüne aşina olanlar, ateşin öfkesinin her şeye kadir olmadığını da bilirler. Ateşi güle dönüştüren, inançlı yüreklerin duası. Bunca ölümden çatışmadan kara yangınların göçlerin kıtlık sahnelerinin ardından hala 'etrafında bağlar olan' şehir, Diyarbakır.

Yorumlar (3)
abdullah 15 yıl önce
ateşperestlerin bayramı ne zamandan beri müslümanların da bayramı oldu?. ibretle seyrediyoruz..
bir kul 15 yıl önce
şu bizim polisleri de anlamıyorum kardeşim silah sizde cop sizde güç sizde yav bırakın eğlencelerini gösterilerini yapsınlar sonra görüntülerde coplanan insanlar göründükçe haksız duruma düşüyosunuz kerem sahibi olun onlar size taş da atsalar siz onlara gül atın ki bu halkı kazanalım
hasan 15 yıl önce
atesperestlerin bayrami demek ben bu memleketi bu toplumu bu bayrami bilmiyorum ama salliyorum demektir.
cahilligin luzumu yok. ibretle seyrediyormus. tekfir ederek seyrediyorsun ne ibreti.
Günün Anketi Tümü
Türkiye İsveç'in NATO üyeliğine onay vermeli mi?