Öğrencilerin yüzde 20'si bağımlı

Son olarak Ankara’da özel bir kolejdeki “uyuşturucu partisi” görüntüleri ile gündeme gelen lise öğrencilerinin madde bağımlılığı sorununa Türk Eğitim Sen’in üç yıl önce yaptırdığı ve “5 liseliden 1’i madde bağımlısı” sonucunu ortaya çıkaran anketine rağmen fazla tedbir alınmadığı ortaya çıktı.

Türk Eğitim-Sen tarafından 2004 yılında yapılan ve 2005 yılının son aylarında duyurulan ankette de liselilerin madde bağımlılığı sorununa dikkat çekilmişti.

Sendika’nın 42 ilden 13 bin 950 ortaöğretim öğrencisi üzerinde “Ortaöğretim öğrencilerine yönelik zararlı alışkanlıklar” başlığı altında gerçekleştirdiği ankete katılan öğrencilerden yüzde 21.29’u herhangi bir maddenin bağımlısı olduğunu ifade etti. Öğrencilerden yüzde 13’ünün sigara, yüzde 7’sinin alkol ve yüzde 1.29’unun uyuşturucu alışkanlığı olduğu belirlendi. Buna göre, her 5 liseliden 1’i madde bağımlısı konumunda.

İKİ MADDEYE BİRDEN BAĞIMLI OLANLAR VAR

Anket, öğrencilerden bazılarının iki maddeye birden bağımlı olduğunu gösterdi. Öğrencilerden yüzde 4’ü sigara ve alkole, yüzde 1’i sigara ve uyuşturucuya, yüzde 1’inin de alkol ve uyuşturucuya aynı anda bağımlı oldukları tespit edildi.

ERKEK-KIZ ORANLARI

Anketin cinsiyetlere göre madde bağımlılığı oranlarına ilişkin verileri ise, erkekler de bağımlılığın daha fazla olduğunu ortaya çıkardı. Anket sonuçları şöyle:
“Kız öğrencilerin yüzde 6.35’inin, erkek öğrencilerin ise yaklaşık yüzde 17’sinin sigara kullandığı tespit edildi. Sigaraya başlama yaşı göz önüne alındığında, en büyük payın kızlarda 129 kişi ile 14-15 yaşlarında, erkeklerde 495 kişi ile 12-13 yaşlarında olduğu gözlendi. Ankette, kız öğrencilerden yaklaşık yüzde 4’ünün, erkek öğrencilerden ise yaklaşık yüzde 9’unun alkol kullandığı saptandı. Alkol kullanma yaşı göz önüne alındığında ise, en büyük payın kızlarda 57 kişi ile 16-17 yaşlarında, erkeklerde ise 252 kişi ile 14-15 yaşlarında olduğu gözlendi. Ankette uyuşturucu kullanan öğrencilerden ise 63’ünün kız, 117’sinin de erkek olduğu belirlendi.”

ANNE VE BABA AYRILIĞI TETİKLİYOR

Sigara kullanmayan öğrencilerden yüzde 30’unun hayatında en az bir defa sigara içtiği, alkol kullanmayan öğrencilerden yüzde 18’inin de hayatında en az bir defa alkol kullandığı da bildirilen ankette, anne ve babası ayrı olan öğrencilerde her üç alışkanlığın birden olduğu görüldü. Sigara kullanan 111 öğrencinin, alkol kullanan 60 öğrencinin, uyuşturucu kullanan 24 öğrencinin anne ve babasının ayrı. Anne ya da babanın hayatta olmamasının gençlerin zararlı alışkanlıklar edinmesinde rol oynadığına dikkat çekilen ankette, şöyle denildi:
“Anketimize katılan ve sigara kullanan öğrencilerden 87’sinin babasının, 39’unun annesinin; alkol kullanan öğrencilerden 21’inin annesinin, 42’sinin babasının; uyuşturucu kullanan öğrencilerden de 18’inin babasının, 9’ununun annesinin vefat ettiği saptandı. Yine ankette alkol kullanan öğrencilerden 21’inin annesi, 42’sinin babası; uyuşturucu kullanan öğrencilerden 18’sinin babası, 9’unun annesinin vefat ettiği belirlendi. Ankette öğrencilerin uyuşturucu maddeyi evde tek başlarına, arkadaşları ile sokaklarda ve okulda kullandıkları belirlenmiştir. Alkolde ise durum değişmektir. Öğrencilerin büyük bölümü alkolü barda tükettiklerini belirtmişlerdir. Bu durumda okul çevresinde alkol ve uyuşturucu tüketimine elverişli yerleri sürekli izlemek okul yönetimlerine düşen önemli bir görevdir. Ebeveynlerden en az birinin sigara içmesiyle çocuğun sigara alışkanlığının doğru orantılı olduğu belirlendi. Buna göre, ailede yalnızca babası sigara içen öğrencilerden 771’inin, annesi sigara içen öğrencilerden 114’ünün, anne ve babası aynı anda sigara içen öğrencilerden ise 318’inin sigara kullandığı tespit edildi.”

TOPYEKÜN SEFERBERLİK

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Özcan, başta uyuşturucu olmak üzere çeşitli maddelerin bağımlısı haline gelen öğrencilerin sayısının gittikçe arttığını, yaş ortalamasının da düştüğünü belirtirken, üç yıl önce yaptıkları araştırmada bile ortaöğretim kurumlarında madde bağımlılığının üst seviyelerde olduğunu gördüklerini söyledi. O zaman da acil tedbir alınması gerektiğini söylediklerini kaydeden Özcan, “Gelinen noktada herkese görev düşüyor. Ailelerin, eğitim kurumlarının, sivil toplum kuruluşlarının ve kamu yöneticilerinin topyekün bir seferberliğe dahil olmaları ve duyarlı olmaları gerekmektedir” dedi.(ANKA)