Saddam için 30 günlük geri sayım

27 Aralık 2006 Çarşamba

Dünya Bülteni Haber Merkezi

Saddam için 30 günlük geri sayım

Irak Temyiz Mahkemesi Duceyl davasında Irak’ın devrik lideri Saddam Hüseyin’e verilen idam cezasını dün onamıştı. Bugünkü Arap gazetelerinin tümünde bu konuyla ilgili haberlere yer verilmiş.

Eş-Şarku’l-Evsat gazetesindeki haberde, Irak Yüksek Mahkemesi Temyiz Dairesi’nin bu kararıyla Saddam Hüseyin’in 30 gün içinde idam edilmesine zemin hazırladığı yazıyor.

Haberde ayrıca, Saddam Hüseyin’in avukatlarından Halil Ed-Duleymi’nin “Mahkeme siyasi olduğu için baştan beri Saddam’ın idamını bekliyoduk” dediği kaydediliyor.

Suudi Arabistan El-Vatan gazetesinin haberinde ise, Beyaz Saray’ın kararın adil olduğunu açıkladığı, İngiltere’nin ise Irak’ın içişleri meselesi olduğunu öne sürerek görüş belirtmekten kaçındığı bildiriliyor.

Birleşik Arap Emirlikleri’nde yayınlanan El-Beyan gazetesinin konuyla ilgili haberine Amerikan askerlerinin Irak’taki kaybıyla ilgili bir bilgi de eklenmiş. El-Beyan, dün Bağdat’ta 6 Amerikan askerinin ölmesiyle Amerika’nın Irak’taki asker kaybının 11 Eylül saldırılarında ölenlerin sayısını (2973 ölü) geçerek 3 bin sınırına yaklaştığını yazıyor.

Heniye hacca gidiyor

Katar’da yayınlanan Er-Râye gazetesinin bugünkü sayısında yer alan bir haberde, Filistin Başbakanı ismail Heniye’nin ikinci bir yurt dışı gezisine çıkacağı bildiriliyor.

Haberde, Heniye’nin gezisine hac yapmak için gideceği Suudi Arabistan’dan başlayacağı ve hac sonrası Suudi Arabistanlı yetkililerle görüşeceği, daha sonra da başta Ürdün ve Kuveyt olmak üzere bazı Arap ülkelerini ziyaret edeceği yazıyor.

İslamcılarla milliyetçilerin sorunu

Katar El-Vatan gazetesi yazarlarından Ahmed Amrabi, “İslamcı örgütlerle milliyetçi örgütlerin sorunu” başlığıyla yayınladığı bugünkü makalesinde, Arap ülkelerindeki devlet güvenlik mahkemelerinde hakimin karşısına gelen sanığın İslamcı mı, yoksa milliyetçi mi olduğuna bakmadığını belirterek yazısına başlıyor ve şöyle diyor:

“İslamcı örgütlerin ve milliyetçi örgütlerin sorunu, rejimin gözünde hepsinin düşman ilan edildiğini tam olarak farkedememiş olmasıdır.”

Yazar, geçen hafta Katar’ın başkenti Doha’da toplanan İslamcı-Milliyetçi Konferansı’nın bu konu üzerinde yeterince durmadığını söyledikten sonra, içinde bulunulan şartların, her iki kesimin de aradaki anlaşmazlık noktalarını bir tarafa bırakıp ortak bir cephe kurmalarını gerektirdiğini ifade ediyor.

Amrabi, diktatör rejimlerin İslami akımlarla mücadelede bazı milliyetçileri kullandığına da dikkat çektiği yazısını, gündemi ideolojik tartışmalarla doldurmak yerine baskıcı rejimlere karşı daha çok özgürlük ve yargı bağımsızlığı gibi taleplerle ortak bir cephe oluşturulma teklifiyle bitiriyor ve bu adımın büyük düşman Amerika-İsrail ikilisine karşı direnişe zemin hazırlayacağını kaydediyor.

Prens Nayif: Hacda gerilime izin vermeyeceğiz

Bugünkü Suudi Arabistan gazetelerinde Suudi Arabistan İçişleri Bakanı Prens Nayif bin Abdülaziz’in hacla ilgili alınan önlemler hakkında bilgi verdiği dünkü basın toplantısıyla ilgili haberler var.

Suudi Arabistan El-Vatan gazetesinin haberine göre, Suudi Arabistan İçişleri Bakanı haccın güvenliğini sağlamakla görevli birimleri ziyaret ederek her yıl hac öncesi düzenlediği basın toplantısını yapmış.

Haberde, Prens Nayif’in etnik ve mezhep kökenli gerilimlerin hacca taşınmasına izin vermeyeceklerini açıkladığı kaydediliyor.

Er-Riyad gazetesi, Prens Nayif’in Mekke’deki ve kutsal mekanlardaki genişletme çalışmaları nedeniyle hac kotasında indirime gitme gibi bir niyetin olmadığını açıklamasını başlığa taşırken, Ukaz gazetesiyse, “Hacda meydana gelecek her türlü güvenlik sorununa karşı en üst düzeyde hazırlıkları yaptık” açıklamasını konuyla ilgili haberin başlığına uygun görmüş.

Ukaz’ın haberinde ayrıca, şeytan taşlama yerinde izdihamı engellemek ve düzeni sağlamak için 15 bin polisin görevlendirildiği de bildiriliyor.