Sosyal Güvenlik reformunda son şans
TBMM Genel Kurulu'nda görüşülen Sosyal Güvenlik yasa tasarısı çıkmadan harekete geçenler kazanıyor.

TBMM Genel Kurulu'nda, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda değişiklik yapan tasarının görüşmelerine başlandı.
Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı Meclis'de Sosyal Güvenlik Reformu, 18 yaşını dolduranlara son bir şans tanıyor. Yasa yürürlüğe girmeden 1 gün bile önce sigortalı olanlar, sisteme sonra girenlerden %10 fazla emekli maaşı alabilecek.
10 YIL YÜKSEK HESAPLANACAK
Yasa yürürlüğe girmeden önce bir işte çalışanlar, ilk 10 yıllık çalışma süresini dolduruncaya kadar çalıştıkları her yıl için yüzde 3 aylık bağlama oranına tabi olacak. 10'uncu yılın ardından ise bu oran yüzde 2'ye düşecek. Yani, 9 yıldır sigortalı olan bir işçi, yasa çıktıktan sonra 1 yıl daha eski sistemden yararlanacak. Yasa yürürlüğe girdikten sonra ilk kez sigortalı olanlar ise doğrudan yüzde 2'lik orana tabi olacaklar. Ancak, yasa çıkmadan 1 gün bile önce sigortalı olanlar 10 yıllık süreç nedeniyle kazançlı çıkacak.
20 YIL ÇALIŞAN 20 YIL MAAŞ BEKLEYECEK
Sosyal Güvenlik Reformu'nda prim gün sayısı düşmesine rağmen emekli yaşı düşmediği için 20 yıl çalışıp emekli olma hakkını kazananlar uzunca bir süre maaş yolu bekleyecek. 25 yaşında işe başlayan bir çalışan prim ödeme gün sayısının 9 binden 7 bin 200'e inmesi ile 20 yıl çalışarak emekli olma hakkı elde edecek. Ancak emekli maaşının bağlanabilmesi için 65 yaşına kadar beklemek zorunda.
TBMM Başkanvekili Meral Akşener'in başkanlığında toplanan Genel Kurul'da, gündemdışı konuşmaların ardından, "temel kanun" olarak görüşülen tasarının tümü üzerindeki görüşmelere geçildi.
CHP: KAZANILMIŞ HAKLAR ALINIYOR
Tasarı üzerinde söz alan CHP Grup Başkanvekili, İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu, CHP grubu adına yaptığı konuşmada, tasarıyla, vatandaşların daha geç emekli olacağını ancak daha az emekli aylığı elde edeceğini, kazanılmış hakların alınacağını ifade etti.
Cezaevindeki hükümlülerin üretimde bulunduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, bu üretimin neden sosyal güvenlik kapsamında olmadığını, bu kişilerin cezaevinden çıktıktan sonra 9 bin prim gününü nasıl dolduracağını sordu.
Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın "Bu tasarının tek cümlesini okumamışlar, dürüst davranmıyorlar, yalan söylüyorlar" dediğini belirterek, bunun Başbakan'ın en büyük gafı olduğunu savundu.
Kılıçdaroğlu, Başbakan'ın, tasarının tek cümlesini, tek satırını okumadığını, bunu da her yerde ispat edebileceğini ileri sürdü.
MHP: BUGÜNE KADAR YÖNETENLER SORUMLUDUR
MHP Grup Başkanvekili, Mersin Milletvekili Mehmet Şandır, sosyal güvenlik sisteminin bugün geldiği durumdan, "Bugüne kadar Türkiye'yi yöneten siyasi iktidarların, yani devletin sorumlu" olduğunu savundu.
Tasarının, bir toplum sözleşmesi belgesi olmak zorunda olduğuna işaret eden Şandır, "Bu tasarıyı, Anayasa ile eş değerde görmek gerekir. Bu sebeple mümkün olabilen en geniş kapsamda bir paylaşma ve uzlaşma ile tanzim edilmelidir. Bugün burada, bu tasarıyla, ülkemizin, devletimizin ve toplumumuzun sosyal uzlaşma hukukunu gözden geçirmekteyiz" diye konuştu.
DTP: YAPILAN DİYALOGLAR YETERSİZ
DTP Grubu adına söz alan Diyarbakır Milletvekili Gültan Kışanak, tasarının hazırlanma aşamasında, sosyal çevrelerle görüşülmediğini, son anda yapılan diyaloğun da yetersiz olduğunu savundu.
Düzenlemeye yapılan itirazların, tasarının felsefesine yönelik eleştiriler olduğunu belirten Kışanak, 12 Eylül ihtilalinden sonra uygulamaya konulan sosyal politikaların eksikliklerinin, bu düzenlemeyle tamamlanmaya çalışıldığını ileri sürdü.
"Düzenlemeyle sosyal devlet ilkesinin rafa kalktığını" iddia eden Kışanak, vatandaşların sosyal hak ve özgürlüklerine yapılacak müdahalelerin, toplumda tahribatlara yol açacağını söyledi.
Kışanak, "Reformlar, sermaye grupları için dikensiz gül bahçesi hazırlarken, işçilerin sömürülmesine yol açmıştır. Yurttaşı müşteri sayan bu yasal düzenleme, uluslararası sosyal sözleşmelere de aykırıdır. Kendi kendini finanse eden bir sistem getiriliyor" diye konuştu.
AK PARTİ: ÇOCUKLARIMIZA KARŞI GÖREVİMİZ
AK Parti İstanbul Milletvekili ve KİT Komisyonu Başkanı Ünal Kacır, sosyal güvenlikle ilgili düzenlemelerin sadece Türkiye'de değil tüm dünyada sorun olduğunu, bu konunun çözümünün kolay olmadığını söyledi.
Kacır, tasarıyla ilgili sosyal taraflarla belli oranda mutabakat sağlandığını belirterek, "Bu reformu tüm sosyal kesimlerle birlikte gerçekleştiriyoruz" dedi.
SSK, BAĞ-KUR ve Emekli Sandığı'nın 2007 yılı açıklarına da değinen Kacır, "SSK'nın geçen yılki geliri 33.8, gideri 46.6 milyar YTL. Açık, 12.8 milyar YTL. BAĞ-KUR'da ise 6.2 milyar YTL gelir, 13.4 milyar YTL gider, 7.1 milyar YTL açık. Emekli Sandığı'nda, 16.7 milyar YTL gelir, 21.8 milyar YTL gider, 5 milyar YTL açık... Böylece sosyal güvenlikteki toplam açık, 25 milyar YTL. Bu para Hazine'den karşılanıyor" dedi.
Kacır, sosyal güvenlik açığının, GSMH içindeki oranının yüzde 4'ten, 2070 yılında yüzde 7'lere çıkacağını, 65 yaş üstü nüfusun ise 2037 yılında yüzde 14'e ulaşacağını savunarak, "Bugünden tedbir almak, çocuklarımıza karşı bir görev" dedi.
Kaynak: Ajanslar