Tersane işçileri: Artık ölmek istemiyoruz
Tuzla Tersanesi'ndeki artan iş ölümleri nedeniyle eylem yapan çalışanlar, "Artık ölmek istemiyoruz" diye tepkilerini dile getirdiler.

İstanbul'un Tuzla tersanelerinde artan iş ölümlerine karşı yetkilileri göreve çağıran Limter-İş Sendikası, sorumluların yargılanmasını istedi.
Cevat Toy adlı işçinin iki gün önce iş kazası sonucu öldüğü Dearsan Tersanesi önünde biraraya gelen Limter-İş üyeleri, buraya hayatını kaybeden işçileri temsilen kara tabut bırakarak, "Artık ölmek istemiyoruz" dedi. "Tersanelerde iş cinayetleri son bulsun", "Taşeron sistemine hayır" pankartları taşıyan işçiler, slogan atarak olayı protesto ettiler.
İki gün önce gemi ambarına düşerek hayatını kaybeden Cevat Toy ve daha önce Tuzla tersanesinde iş cinayetine kurban giden işçiler için Liman, Tersane, Gemi Yapım Onarım İşçileri Sendikası (LİMTER-İŞ), bugün basın açıklaması yaptı.
Açıklama öncesi işçilere seslenen Limter-İş Genel Sekreteri Kanber Saygılı, patrona trilyonlar kazandıran işçilerin patronun gözünde kapısındaki kedi, köpek kadar değeri olmadığını söyledi. Patronların 'önlemler alındı' ifadelerini hatırlatan Saygılı, işçilerin yüzde 90'ının sigortasız çalıştırıldığını, sigortası yatırılanların da asgari ücret üzerinden ödendiğini, ağır ve tehlikeli iş kolu olmasına rağmen işçilerin 10-12 saat çalıştırıldığını söyledi.
TERSANEDEKİ ÖLÜMLER DEHŞETE DÖNÜŞTÜ
Dearsan Tersanesi önünde toplanan 200 kişi adına Limter İş Genel Başkanı Cem Dinç basına bir açıklama yaptı. Tuzla tersanelerinde iş cinayetlerinin ardı arkasının kesilmediğini söyleyen Dinç, tersanelerdeki ölümlerin artık iş cinayetinden çıkıp dehşete dönüştüğünü belirtti.
Sedef Tersanesi'nde 14 Ocak günü hayatını kaybeden Onur Bayoğlu'nun acısı dinmeden 4 Şubat günü Şahin Çelik'te Metin Turan'ın ve yalnızca sekiz gün sonra, 12 Şubat'ta da Dearsan Tersanesi'nde Cevat Toy'un tersane patronlarının kâr hırsına kurban gittiğini hatırlatan Dinç, tersane patronları ve taşeronların işçileri göz göre göre ölüme göndermeye devam ettiklerini söyledi.
Devlet ve hükümet erkânının tutumundan cesaret alan tersane patronlarının işçilere kapılarındaki kedi, köpek kadar değer vermediklerini ifade eden Dinç, "Biz onların ne kedisi, ne de köpeğiyiz: Biz insanız. İnsanca çalışma koşulları istiyoruz!" dedi.
TERSANE ÖNÜNE KARA TABUT BIRAKILDI
Tersanelerde taşeronluk sisteminin yasadışı olduğunun Bakanlık tarafından tespit edilmesine rağmen hâlâ müeyyide uygulanmadığını, ağır ve tehlikeli işkolları arasında olmasına rağmen, ilgili yönetmeliğin uygulanmadığını kaydeden Dinç, acilen iş cinayetlerinin en büyük nedeni olan uzun çalışma süresinin yasal sınırlarına çekilmesi, tersanelerde ağır ve tehlikeli işkolları yönetmeliğinin uygulanması gerektiğinin altını çizdi.
Dinç, kuralsızlığı kural haline getirenlerin ve iş cinayetlerine sebebiyet verenlerin yargılanması için yetkilileri göreve çağırdı. Açıklamanın ardından işçiler yanlarında getirdiği kara tabutu Dearsan Tersanesi girişine bıraktılar. İşçiler, tabutun üzerine tersane işçilerinin yetim kalan çocuklarını simgelemek için patik koydular.
Eyleme çeşitli sendika ve örgütlerde destek verdiler.
Kaynak: Ajanslar