Usame’nin yerini bilmiyoruz 

 “Bush herhangi bir yere saldırmayı kafasına koyduysa, hemen orada El Kaide’ye bağlı direnişçilerin ve Usame’nin olduğu yalanını ortaya atıyor. Usame de, Zevahiri de Veziristan’da değil. Nerede olduklarını da bilmiyoruz. Veziristan’da saklansalardı inanın onları gururla misafir ederdik. Çünkü bizim geleneklerimize göre bir Müslüman asla kafire teslim edilmez. Canlarımızı veririz, yine de misafirlerimizi kafirlere teslim etmeyiz.”

SUNUŞ

Veziristan; Pakistan-Afganistan sınırında bulunan bir bölge. 3 milyona yakın Müslümanın yaşadığı Veziristan, harita üzerinde Pakistan toprağı olarak görülse de, bu bölgedeki kontrolü Peştun kökenli Veziri kabileler sağlıyor. Veziristan’ın girişinde kontrol noktası oluşturan Pakistan askerleri, yabancıların bu bölgeye girmesine izin vermiyor. Bu nedenle biz de Veziristan’a kaçak olarak girmek zorunda kaldık. Veziristan’a girer girmez ilk olarak dikkatimi çeken şey, 7’den 70’e herkesin silahlı olmasıydı. Savaşçı bir millet olan Veziriler, son 6 aya kadar Pakistan Ordusu’yla da savaş halindeydiler. Veziristan’ı gezdiğiniz de, yaşanan savaşın izlerini çok net bir şekilde gözlemleyebiliyorsunuz. Veziristan son zamanlarda özellikle ABD basınında sık sık gündeme geliyor. Veziristan’ı gündeme getiren birinci sebep, CIA’nın iddialarına göre Usame Bin Laden’in bu bölgedeki Veziri Kabileler tarafından saklandığı, ikincisi de Veziri Kabilelerin Taliban’a verdikleri yoğun destek. Bölgedeki bütün Veziri Kabilelerin bağlı oldukları kişi olan Hacı Ömer’le, Veziristan’a bağlı bir şehir olan Vano’da görüşme imkanı bularak, 1 saati bulan zevkli bir sohbet gerçekleştirdik.

Pakistan devlet başkanı Müşerref, 5 ay önce bölgedeki Veziri Kabilelerle antlaştıklarını, bundan sonra Veziri Kabilelerle Pakistan askerleri arasında herhangi bir çatışma yaşanmayacağını açıkladı. Bu antlaşmanın içeriği hakkında bilgi verir misiniz?

Veziri Kabilelerle, Pakistan askerleri arasında son 6 aya kadar karşılıklı çatışmalar yaşanıyordu. Savaşın nedeni de, Veziri Kabilelerin mücahidlere verdiği destekti. Biz de Taliban’la birleşip, Pakistan askerlerine karşı koymaya başladık. Pakistan Ordusu’na karşı kısa zamanda zafer kazandık. Bu savaşta 500’den fazla Pakistan askeri öldü. Bunun üzerine Müşerref bize antlaşma teklifinde bulundu. Fakat Müşerrefle masaya oturmayı, antlaşma yapmayı kabul etmedik. Çünkü o bir Amerikan uşağıdır. Kabileler Müşerrefle masaya oturmadıkları halde, Pakistan hükümeti bütün dünyaya bizimle antlaştığını açıkladı. 6 aydır Pakistan’la aramızda savaş yok. Savaş olmamasının nedeni ise, Pakistan’ın Veziristan’da aldığı yenilgi nedeniyle mücahidlere saldırmaya cesaret edememesidir. Eğer mücahidlere saldırmaya başlarlarsa, biz de Pakistan askerleriyle tekrar savaşmaya başlarız.

Bu bölgedeki hangi kabileler Taliban’a tam olarak destek veriyorlar?

Mesudi, Zelihayl, Hardahayl, Daver, Hucelhayl, Şemsihayl, Nurzay, Papalzayl, Sakzayl kabileleri destek veriyorlar.

“Taliban kabileleri barıştırdı"

Taliban, kabilelerin bu desteğini nasıl sağladı?

Kabileler arasında önceleri sık sık çatışmalar yaşanıyordu. Taliban’ın mollaları kabile reislerini bir araya toplayıp; “Kendi aranızda çatışmanız çok yanlış. Asıl savaşılması gereken kişiler, Afganistan’daki ABD ve NATO askerleridir” dediler. Mollalar ayrıca Müslümanın Müslümana silah çekmesinin en büyük günahlardan biri olduğunu, kafire karşı cihadın ise bütün Müslümanlara farz olduğunu anlattılar. Kabile reisleriyle günlerce toplantılar yapıldı. Sonunda Taliban, birbirleriyle küs olan kabileleri barıştırmayı başardı. Kabileleri cihada davet etti. Taliban’ın Afganistan’da İslâmî bir yönetim kurmak için savaştığını bilen kabileler de, Taliban’a katılma kararı aldır.

“Bush yalan söylüyor”

Laden’in Veziristan’da olduğu ve sizin tarafınızdan saklandığı yönünde iddialar var. ABD basını bu iddiaları dönem dönem gündeme getiriyor. Laden’i gerçekten siz mi saklıyorsunuz?

Hayır, bu yalan. Bush da bunu iddia ediyor. Zaten Bush herhangi bir yere saldırmayı kafasına koyduysa, hemen orada El Kaide’ye bağlı direnişçilerin ve Usame’nin olduğu yalanını ortaya atıyor. Usame de, Zevahiri de Veziristan’da değil. Veziristan’a gelseler, onları gururla misafir ederiz. Çünkü bizim geleneklerimize göre bir Müslüman asla kafire teslim edilmez. Canlarımızı veririz, yine de misafirlerimizi kafire teslim etmeyiz. Şu an Afganistan’dan zorla çıkarılan Taliban savaşçılarının birçoğu bizim misafirlerimizdir. Taliban’a ev sahipliği yapmaktan da şeref duyuyoruz. 

 “Afganistan'a iltihak ederiz"

Gözlemlediğim kadarıyla Taliban Veziristan halkı tarafından çok seviliyor. Taliban Afganistan’daki yönetimi tekrar ele geçirip bir İslâm devleti kursa, Veziriler Pakistan’dan ayrılıp Afganistan’a iltihak ederler mi? Böyle bir ihtimal söz konusu mu?

Veziriler İslâm’ı çok seven bir halktır. Bizim en çok istediğimiz şeylerden biri de, İslâmi bir yönetimde yaşamaktır. Taliban döneminde Afganistan’a huzur geldi. Taliban iktidarında Pakistan’da başbakan olan Nevaz Şerif şöyle bir açıklama yapmıştı: “Taliban iktidara geldikten sonra Afganistan’ın birçok bölgesini gezdim. Taliban’la birlikte Afganistan’a emniyet ve huzur geldi. Pakistan’da da tıpkı Afganistan’da olduğu gibi güven içinde gezmek isterdim. Fakat bu isteğimin yerine gelmesi çok zor gözüküyor.” Batı medyası dünyayı kandırarak Taliban’ı insanlara yanlış tanıttı. Televizyonlarda sürekli olarak Taliban hakkında yalan ve iftira dolu haberler yapıldı. Ben ve kabilem şu an Taliban’ın emrindeyiz. Afganistan’da İslâm Emirliği kurulduğu zaman da Afganistan’a katılıp,Taliban yönetiminde yaşamayı istiyoruz. Çünkü Pakistan Bush’un isteklerine göre yönetilen bir ülke. Bu durum bizi çok üzüyor.

Böyle diyorsunuz fakat Taliban’ı İslâm Dünyası da pek benimsemedi. Birçok Müslüman yazar, Taliban yönetimini eleştiren yazılar yazdı.

Taliban’ın özellikle İslâm Dünyası’nda kötü olarak tanınmasının en büyük sebebi İran’ın mezhepçilik yapmasıdır. İran, Taliban’a Hanefi olması nedeniyle iyi bakmadı. Elindeki imkanları kullanarak, Taliban’ı Müslümanlara kötü gösterdi. İran’dan artık mezhepçiliği bırakmasını, bütün Müslümanları kardeş olarak görmesini istiyoruz.

“Gençlerimiz Taliban'ın emrinde”

Taliban’ın NATO askerlerine karşı verdiği direniş, son zamanlarda bir hayli güçlendi. Veziri Kabilelerin, direnişin güçlenmesindeki etkisi nedir?

Gençlerimizin birçoğu, Taliban’ın emrinde NATO ve ABD askerlerine karşı savaşıyor. Veziri gençleri bu savaşta en ön cephedeler. Kadınlarımız ve yaşlılarımız da mücahidlere Ensarlık yapıyor. Cepheden dönen mücahidlerin ihtiyaçlarını karşılıyorlar. Veziriler, mücahidin girdiği evin bereketlendiğine, mücahide yapılan hizmetin Allah katındaki en güzel hizmet olduğuna inanırlar.

Veziri gençlerle Pakistan askerleri arasında büyük bir gerilim yaşandığı ifade ediliyor. Bu gerilimin, ileriki dönemlerde tekrar bir savaşa dönüşme ihtimali var mı?

Olabilir. Pakistan, bizim mücahidlere verdiğimiz destekten çok rahatsız. ABD sürekli olarak, Pakistan’ı bize saldırması için sıkıştırıyor. Fakat biz Allah’dan başka kimseden korkmuyoruz. Hele Bush’un askerleri gibi davranan Pakistan Ordusu’ndan hiç korkmuyoruz. Alimlerimiz Pakistan Ordusu’nda asker olarak bulunmanın haram olduğunu söylüyorlar. Çünkü Pakistan askerleri, mücahidleri yakalayıp Amerika’ya teslim ediyor.

Veziristan’da 7’den 70’e herkesin elinde silah bulunuyor. Veziriler niçin silahı bu kadar çok severler? Silahlar halktan toplanamıyor mu?

Silah bizim için namus ve izzettir. Silah olmazsa herkese boyun eğmek zorunda kalırız. Burada hür olarak yaşamanız için mutlaka silahlarınız olmalı. Canlarımızı veririz, yine de silahlarımızı vermeyiz.

Savaşın tarafları kimler?

Türkiye’den bakıldığında Afganistan’daki savaş çok karmaşık gözüküyor. Sanki bir kardeş kavgası yaşanıyormuş havası var. Siz savaşın içinde bulunan birisi olarak, bize Afganistan’daki savaşın taraflarını anlatır mısınız?

ABD ve NATO askerlerinin Afganistan’ı işgaline karşı çıkan gruplar şu an Taliban’ın yanındalar. Mesela Afgan- Rus savaşının ünlü komutanı Celaleddin Hakkani başından beri hep Taliban’ın yanında yer aldı. Celaleddin Hakkani’nin dışında eski mücahid komutanlardan da Taliban’ı destekleyenler var. Hizbi İslâmi’nin lideri Hikmetyar gibi. Ayrıca El Kaide’ye bağlı yabancı mücahidler de Taliban’a destek veriyorlar. Bir de geçmişte Ruslara karşı savaşıp, bugün ABD ile ittifak olan işbirlikçiler var. Bu insanlar eskiden mücahiddiler. Fakat dünya ve makam hırsı onların yanlış bir yola girmelerine neden oldu. Eski Cumhurbaşkanı Burhaneddin Rabbani, Seyyaf ve Ahmet Şah Mesud’un adamları ABD ile işbirliği içerisindeler. Artık ABD ile işbirliği yapmanın hata olduğunu anladılar, fakat hatalarını anlamaları çok zaman aldı. ABD onları bir dönem kullandı, şu an hiçbirinin ABD’nin gözünde değeri yok. Çünkü ABD’nin onlar üzerindeki menfaatleri sona erdi. Bu kişilerden tövbe edip, bir an önce Taliban’a destek verdiklerini açıklamalarını bekliyoruz.

Vakit