Avrasya Birliği için kritik eşik
Belarus'ta düzenlenen toplantıda Avrasya Birliği'nin kurulup kurulmamasına karar verilecek

Belarus’un başkenti Minsk’de bugün Putin’in SSCB hayali olarak görülen Avrasya İttifakı projesinin geleceği açısından önemli bir toplantı yapılıyor. Rusya, Kazakistan ve Belarus devlet başkanları Yüksek Düzeyli Avrasya Ekonomi Konseyi toplantısı için Minsk’de bir araya geliyor. Toplantı kritik öneme sahip, çünkü Avrasya İttifakı’nın kurulup-kurulmamasına karar verilecek.
Devlet başkanlarının gündeminde Avrasya Ekonomi İttifakı Anlaşması taslağı, yol haritası ve Ermenistan’ın Gümrük Birliği’ne üyeliği gibi önemli konular var. Ticari-ekonomik işbirliği konuları ve Ukrayna’daki durumun da ele alınması planlanıyor.
BELARUS VE KAZAKİSTAN RUSYA LEHİNE İTTİFAKTAN HOŞNUT DEĞİL
1994 senesinde Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in “ortak pazar” fikriyle başlayan ve ardından Putin’in eski Sovyet mekanında entegrasyon planına dönüşen Avrasya İttifakı projesiyle ilgili üç ülke arasındaki sorunlar bile 20 senedir ortadan kaldırılamıyor.
Putin’in planına göre, Avrasya Ekonomi İttifakı’nın 1 Ocak 2015’de faaliyete başlaması gerekiyor. Bunun için mayıs sonuna kadar Avrasya İttifakı Anlaşması’nın imzalanması şart. Ancak henüz anlaşmayla ilgili sorunlar ortadan kalkmış değil. Rusya tarafı, toplantı öncesinde iyimser açıklamalar veriyor.
kDiğer tarafta Belarus ve Kazakistan Avrasya Ekonomi İttifakı Anlaşmasını imzalamaya hazır değil. Çünkü iki ülke de ortak gümrük kurallarındaki muafiyetlerin çoğunun Rusya’nın lehine olduğunu düşünüyor ve aynı derecede muafiyet talep ediyor. Bu ise Moskova’nın yılda 33 milyar dolardan vazgeçmesi anlamına geliyor ki, uzmanlara göre, ekonomisinde durgunluk yaşanan Rusya’nın bu parayı gözden çıkarması imkansız.
LUKAŞENKO MEYDAN OKUYOR
Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko, 22 Nisan’da ulusa ve parlamentoya sesleniş konuşmasında ülkesinin pozisyonunu yeteri kadar açık şekilde ifade etti. “Batka”, Avrasya Ekonomi İttifakının ortak gümrük kurallarında herhangi istisna ve sınırlama olmaksızın faaliyet göstermesi gerektiğini söyledi: “Anlaşmaya imza atmak istiyorsak, önce gelin tüm sınırlamaları ve istisnaları ortadan kaldıralım. Yok, anlaşmayı bugün imzalayalım, sınırlamaları 10-15 sene sonra kaldırırız diyorsanız, o zaman anlaşmayı da 10-15 sene sonra imzalarız”.
Lukaşenko’nun kastettiği istisna ve sınırlamalar petrol vergileriyle ilgili. Moskova ile Minsk arasındaki anlaşmaya göre, Belarus Rusya petrolünü gümrüksüz ithal ediyor, ancak bu petrolden elde edilen ürünlerin ihracatından elde edilen vergiyi Rusya bütçesine geri ödüyor.
Ancak Belarus tarafı 2015 senesine kadar vergilerin kaldırılacağını beklese de, henüz ortada böyle bir karar yok. Rusya Maliye Bakanlığı, istisnaların 2025’ten önce kaldırılmaması gerektiğini savunuyor. Moskova, en iyi durumda sınırlamaların kaldırılmasına 2018-2020 senesinden başlanmasını, bunun da aşamalı olarak yapılmasını öneriyor.
NAZARBAYEV'İN ENDİŞELERİ SADECE EKONOMİYLE İLGİLİ DEĞİL
Moskova’nın sadece Belarus’la değil, diğer partneri Kazakistan’la da ciddi sorunları var. Gerçi Nazarbayev Minsk toplantısı öncesinde Lukaşenko kadar yüksek perdeden konuşmamayı tercih ediyor, ancak Kazak liderin geçtiğimiz ekim ayında yapılan zirvedeki eleştirileri henüz unutulmuş değil. Nazarbayev, ekimdeki zirvede Gümrük Birliği’ne üyeliğin henüz Astana için yarardan çok zarar getirdiğini, ülkenin ticari dengesinde sorunlar yaşandığını, ihracat %4 oranında azalırken ithalatın arttığını bildirmişti. Kazakistan Cumhurbaşkanı, ülkesinde üretilen gıda ürünlerinin, özellikle et ve et ürünlerinin Rusya piyasasında yer bulması konusunda zorluklar olduğunu, Rusya enerji piyasasına serbest erişimin olmadığını, elektrik enerjisi transiti olanaklarının sınırlı olduğunu söyleyerek Gümrük Birliği kurallarının maksimum kolaylaştırılmasını ve liberalleştirilmesini istemişti. Kazakistan’ın zaman-zaman Moskova’dan kendi doğalgazını Gazprom üzerinden Avrupa’ya direkt ihraç etme talebinde bulunduğu da biliniyor.
Nazarbayev’in Avrasya İttifakı ile ilgili bir başka eleştirisi ise siyasi. Kazakistan lideri, geçen zirvede Rusya’nın entegrasyon sürecini politize ettiğini, konseyin Rus üyelerinin anlaşma sınırlarını aşarak Rusya hükümetinin talimatlarını yerine getirdiğini söyleyerek eleştirilerde bulunmuştu.”.
GÜMRÜK BİRLİĞİ'NDE UKRAYNA ÇATLAĞI
Kazak liderin bu endişesi Ukrayna krizinin yaşandığı bu önemli dönemeçte özellikle güncellik arz ediyor. Zira Rusya’nın Kırım’ı işgal etmesinin ardından Moskova’nın isteği doğrultusunda stratejik tercih yapmayan diğer eski Sovyet mekanı ülkelerini de benzer tehlikenin beklediği görüşü yaygın. Geçtiğimiz günlerde Rusya Liberal Demokrat Partisi lideri Vladimir Jirinovski Kazakistan da dahil Orta Asya ülkelerinin tamamının bağımsızlığına son verilmesi gerektiğini söyledi.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov Jirinovski’nin açıklamasının hemen ardından Kazakistan’ın kuzeyinde Kırım senaryosunun tekrarlanması olasılığının bulunmadığını söyledi. Ancak daha birkaç ay öncesine kadar Kırım’ın işgali olasılığı da gündemde yoktu veya ciddi kabul edilmiyordu. Dolayısıyla, Kazakistan’ın kuzeyi de, Ukrayna’nın doğusu da, Gürcistan’ın, Azerbaycan’ın işgal altındaki toprakları da Rusya’nın eski Sovyet mekanında entegrasyon projesinin kurbanları olabilir – bu ihtimal şimdi her zamankinden daha yüksek.
UKRAYNASIZ AVRASYA BİRLİĞİ BAŞARI SAYILAMAZ
Ukrayna ile Rusya arasındaki kriz nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, Kiev’in Avrasya entegrasyon projesinde yer almayacağını söylemek mümkün. Gerçi daha önce de bunu söylemek mümkündü – zira ne çikolata, peynir savaşları, ne gaz fiyatlarının düşürülmesi, ne tehditler, ne krediler Kiev’in Gümrük Birliği’ne doğru adım atmasını sağlayamadı. Çünkü toplumdaki sosyolojik bölünmeye rağmen Ukrayna’da genel eğilim Rusya’nın nüfuz alanından uzaklaşma yönünde ve Moskova ile entegrasyon ülkenin egemenliği için tehlike olarak görülüyor. Rusya’nın “küçük kardeşi” olmaktan her zaman rahatsızlık duyan Ukraynalıların bu aşamadan sonra yakın yıllarda Rusları kendi müttefiki olarak görmeleri çok zor.
Kaynak: TRT Türk