banner39

Hinduların tuzak duygusundan çıkarılması için Müslümanlar ne yapmalı ?

Müslümanlar ve Pakistan arasında terör bağlantısı ilk kez bilinçli olarak 2002 Gujarat olaylarında yapılmıştı. Şimdi Hindular milliyetçi ideologlar tarafından imal edilmiş bir milliyetçi öfke içine sokuldu. Siyasi liderler ve yöneticiler kast fay hatlarını kışkırtmaktan memnun. Hinduların tuzak duygusundan çıkarılması için ülkedeki Müslümanlar ne yapmalı ?

Asya 04.04.2019, 08:47 05.04.2019, 07:49
Hinduların tuzak duygusundan çıkarılması için Müslümanlar ne yapmalı ?

Harish Khare

2014 Lok Sabha (Hindistan'ın iki meclisli Parlamentosu'nun alt kanadı, üst kanat Rajya Sabha'dır) seçimlerinin belki de en şaşırtıcı yanı, Lok Sabha'ya seçilen 80 milletvekili Uttar Pradesh (UP) üyesi arasında tek bir Müslüman olmamasıydı.

Ülkedeki en büyük Müslüman temsilinin devlet yönetiminde tamamen yok edilmesi, ne Müslüman liderlik ne de laik grupların beş yıl sonra bile bu konuda konuşmaya başlayamayacak kadar çarpıcı bir olay olarak değerlendirildi. Öte yandan, Bharatiya Janata Partisi (BJP), ülkedeki en büyük azınlığa, herhangi bir imtiyaz bırakmadan, tek başına hareket etme imkanı tanımadan ulusal gücü kazanabileceği sonucuna vardı. Bharatiya Janata Partisi, Uttar Pradesh'teki 80 sandalyenin 73'ünü kazandı ve Narendra Modi'yi otoriter zirveye kararlı bir şekilde taşıdı.

Halk, azınlıklara ortaklık vaat eden, önemli ölçüde zayıflatılmış orijinal sözleşmenin gereklerinin yerine getirilmemesini protesto etmeye hazır görünmüyor. Herkes, 'sab ka saath sab ka vikas (Herkesin gelişimi)' cümlesinin kültürel ve dini çeşitliliğimizi korumak için yeterli olduğunu iddia etmekten memnun görünüyor.

Artık iktidar partisi (BJP), azınlıklara ulusal ilerleme ve refah konusunda ortaklık sunma yolundan çıkmak istemiyor; BJP, Müslümanlar arasında yaygın olan yoksulluk ve yoksunluk hakkında hiçbir pişmanlık duymuyor.

Hindistanda üçlü talak ile boşanma davasında mahkemede yer alan Hindu, Müslüman, Hıristiyan, Sih ve Zerdüşt inançlarına mensup 5 erkek savcıdan 3'ü, Müslüman çiftler arasında erkeğin üç kez "Boş ol" demesiyle nikahın düşmesi (üçlü talak) uygulamasının, Hint anayasasına aykırı olduğuna hükmetti. Bu karar Müslüman toplumda dini uygulamalarda klişe imajlarını daha da derinleştirmek için kullanıldı. Hindu orta sınıflarına, Müslümanları küçümseme konusunda ahlaki açıdan kendini beğenmiş ve kültürel olarak üstün hissettirmek için yapıldı. Modi taraftarları, modernleşme olarak gördükleri kararı coşkuyla alkışladı.

Daha sonra Müslümanları dışlayan bir Vatandaşlık Yasası 8 Ocak tarihinde çıkarıldı. “Termitler” ve “casuslar” gibi küçümseyici kelimelerle dolu toksik bir anlatım icat edildi. Özellikle Müslüman olmayan göçmenleri kapsayan yasaya muhalefet ve Assam bölgesinde yaşayan halk da şiddetle karşı çıktı.

Hindular çevresine yeni aşiret sınırları çizildi

Ne vatandaşlık ne de üçlü talak yasaları Hindular'ın 9/11 (11 Eylül ABD) sonrası önyargılarını, İslam'a ve Müslümanlara olan tutumlarını hafifletmedi. Hindular çevresine yeni aşiret sınırları çizildi.

Ve şimdi, milliyetçi anlatıların çığ gibi büyüdüğü günlerdeyiz. Her olay sonrası bir protesto gösterisi yaşanıyor. Pulwama sonrası, Balakot sonrası. Her bir gösteri, bir öncekinden daha talepkar ve daha aşağılayıcı.

İlk olarak 2002 Gujarat olayında bilinçli bir şekilde Müslümanlar ve Pakistan arasındaki bağlantı iddiaları, ulusal ölçekte çoğaltıldı. Müslümanlar bir şekilde Pakistan tarafından yönetilen cihadist faaliyetlerin aracısı olan iç düşman, yardım ve yataklık yapanlar olarak gösterildi.

Gujarat ayaklanması

Gujarat ayaklanması 27 Şubat 2002 tarihinde Godhra istasyonu yakınlarında bir tren yangınında 60 Hindu hacının öldürülmesinin ardından başlamıştı. Yangın için Müslümanları suçlayan Hindu kalabalık Gujarat'ta Müslüman mahallelerine ve köylerine girerek üç gün sürecek şiddet olayları başlattı. O dönem devlet bakanı olan Hindistan Başbakanı Narendra Modi ayaklanmaları durdurmak için yeterince çaba harcamamakla eleştirildi. Ahmedabad kentinde Gulbarg sitesinde pek çok Müslüman yakıldı ve evleri ateşe verildi. Ülkenin tarihindeki en kanlı katliamlardan biri kabul edilen Gulbarg olaylarında Müslümanların yaşadığı siteye saldıran kalabalık 69 kişinin ölümüne neden olmuştu. Saldırganlar Müslümanları kesici aletlerle ve canlı canlı yakarak öldürmüştü.

BJP / RSS (Rashtria Swayamsevak Sangh - BJP'nin lider kadrosunu ve ideologlarını temin eden politik kanadı), Modi rejiminin bu son beş yılda elde ettikleri şeyden büyük memnuniyet duyabilir. Hindular artık önyargıları için özür dilemiyor; Yeni Hindistan'da halk “bu insanlara” karşı yapılan saldırıların meşru ve çok ihtiyaç duyulan bir gereklilik olduğunu düşünüyor. Milliyetçi ideologların topluma yerleştirdiği algı; Hindular kuşatma altında, tehdit altında, kendilerini güvensiz hissediyor" Toplum “imal edilmiş bir milliyetçi öfke içine sokuldu”. Ve kendilerince "Müslümanlara yerlerini gösteriyor ”.

2019 Lok Sabha seçimleri ve Suudiler

11 Nisan 2019 Lok Sabha seçimleri, Hindular'ın diğer gruplarla savaşta olduğu korku atmosferinde gerçekleşiyor. Ve, hiç şüphe yok ki, bu atmosferde “Müslüman oyları” hakkında kimse konuşma yapmıyor. Siyasi liderler ve yöneticiler kast fay hatlarını kışkırtmaktan memnun. Ülkedeki en büyük azınlık olan Müslümanlar sessizliğe terkedildi.

Ve şimdi ulusal ilişkilerimizde yeni bir denklem var. Görünüşe göre Suudiler, Körfez Ülkeleri, hatta Pakistan bile, Modi'nin ultra milliyetçi anlatısının gücünü artırmak için yapılabilecek her şeyi yapıyor gibi görünüyor.

Hinduların tuzak duygusundan çıkarılması için Müslümanlar ne yapmalı ?

Müslümanlar hala bir oy hakkına sahip. Hindular'ın Modi milliyetçiliğine ilgisini azaltmak için her şeyi yapabilirler mi? Hinduların, Modi kalabalığının alaycı bir şekilde içine itildikleri tuzak duygusundan çıkmalarına yardımcı olabilirler mi? Milliyetçi histeriyi geri çevirmek için İslami dini sembolleri ve duygularını bastırabilirler mi? Müslümanlar, milliyetçi gururunu kötüye kullanmaya yöneltilmiş Hinduları bu yoldan çevirebilir mi?

Bu soruların kolay ya da açık cevapları yoktur. Bu algı operasyonları ile mücadele etmenin, sadece Müslümanlar için değil, belki Hindular için de olduğu bile söylenebilir. Fakat bu Hindular'ın kendi başlarına kazanamayacağı bir mücadele. Kolektif bir girişim olmalı, çünkü tehlikede olan Hindistan'ın kendisi.

Kaynak: www.dunyabulteni.net

Yorumlar (0)
Günün Anketi Tümü
Türkiye İsveç'in NATO üyeliğine onay vermeli mi?