Medyanın 'Tehlikeli Rohingyalar' retoriği Keşmirlileri korkutuyor
Myanmar hükümetinin evlerini yakması ve şiddetli baskısından kaçarak Keşmir'in dağ köylerine yerleşen Rohingyalar için yerel medyada yürütülen 'Tehlikeli' oldukları söylemleri bölge halkını tedirgin ediyor

Şerife Yılmaz /Dunyabulteni.net
Medyanın mülteciler için kullandığı yönlendirici retorik 'tehlikeli Rohingyalılar' söylemi Cammu Keşmir'deki yerli halkı korkutuyor.
Bölge halkı medya tarafından sorgulanmanın taciz boyutuna ulaştığını ve bunun gündelik hayatın rutini haline geldiğini söylüyor.
newslaundry.com'da yer alan habere göre biri televizyon habercisi diğeri Hindistan haberleri takip eden iki gazeteci, 13 Mart'ta Hindistan işgali altındaki Jammu (Cammu) Keşmir'in Bathindi bölgesinde Kiryani Talab'da saldırıya uğradı. Bölgede telefon numaraları olan Rohingya (Arakanlı) mültecilerinin sahte belgeler sunarak SIM kart alıp almadıklarını araştıran gazeteciler ile ilgili yerel medyanın bir bölümü, henüz konu hakkında hiçbir kesin bilgi bulunmazken mültecileri saldırıdan dolayı suçladı. Ancak polis daha sonra yaptığı açıklamada “ön soruşturmalar sonucunda Rohingyaların olaya dahil olmadığı ortaya çıktı…” dedi.
'Rohingyalıların milli güvenlik için tehlike arz ettiği' retoriği, mülteciler arasında korku oluşmasına sebep oldu. Jammu Keşmir'de medya ve siyasi partiler, Hinduların çoğunluk olduğu bölgede insanları Rohingya göçmenlerinin gelecekte bir risk olduğuna ikna etmek için yoğun bir kampanya sürdürüyor.
Yerel gazeteler, siyasi partilerin üyeleri ve Jammu Ticaret ve Sanayi Odası tarafından ödenen ön sayfa reklamları ile bölgeden Rohingyalıların çıkarılması gerektiğine dair ilanlar vermeye başladı.
Jammu Keşmir'i sevenler Rohingyalıların tehdidini görsün başlıklı reklamlar her gün gazete manşetlerinde yer alıyor. Tam sayfa reklamlarda “Jammu kurtarmak için birlik olalım" deniliyor.
'Rohingyalı: ulusal güvenliğe yönelik bir tehdit' başlığı ile yayımlanan Early Times gazetesine BJP partisinden destek gelmişti. Hindistan Başbakanı Narendra Modi'nin Ulusal partisinin BJP ( Bharatiya Janata Party) sözcüsü “ Hindistan'daki Rohingyalı varlığının, hassas Jammu bölgesinde daha çok ulusal birliğe karşı bir tehdit oluşturduğu ve onların bir an önce sınır dışı edilmelerinin ulusal çıkarlara uygun olduğu gerçeğini reddetmiyoruz ” demişti.
YAFTALANAN ŞÜPHELERİN HİÇBİRİ İSPATLANAMADI
“Rohingyalı tehdidi” konusu, 10 Şubat'ta Jammu'daki Sunjwan askeri istasyonuna yapılan saldırıdan sonra daha da medyada köpürtülmeye başladı. Saldırıya uğrayan askeri istasyon, Rohingyalı çoğunluğun yaşadığı Bathindi'ye yakın. Jammu Keşmir Meclisi sözcüsü Kevinder Gupta, kampın etrafında Rohingyalıların varlığının çok olduğunu o yüzden onların saldırmış olabileceğini iddia etti ancak istihbarat yetkilileri ve polis yaptıkları araştırmalarsa şüpheleri doğrulayamadı.
Hindistan hükümetinin tahminlerine göre, 6 Ocak 2017'ye kadar Jammu & Kashmir eyaletinde 5 bin 743 Rohingyalı yaşıyor. İstihbarat kaynakları, geçen yıl Myanmar'da Arakanlıların köylerinin yakılması operasyonlarından sonra nüfusun 10 binleri bulduğunu düşünüyor. Hindistan hükümeti ülkesinde daha fazla mülteci yaşamasını istemiyor. 16 Mart 2018'de, İçişleri Bakanlığı Yüksek Mahkemeye, 'Ulusal çıkarların, yalnızca geçerli seyahat belgesine sahip olanların Hint topraklarına girmesine izin vermesini gerektirdiğini' bildirdi.
Yerel halk ise bölgeye iltica eden Rohingyalıların, yerel ekonominin bir parçası haline geldikleri için bölgedeki varlıklarından yararlandıklarını belirtiyorlar. Mülteciler çoğunlukla kendilerine kiralanan kulübelerde yaşıyorlar ve genellikle günlük işlerde inşaat işçileri olarak, ya da yol yapımı gibi ağır işlerde çalışıyorlar. Kimi hurda ticareti yapıyor ya da küçük işletmelerde çalışıyorlar.
MEDYA CANAVAR YARATTI
2016 yılında Myanmar'ın Rakhine'sinden binlerce kilometre süren uzun bir yolculuğa çıktıktan sonra Bathindi'ye gelen 47 yaşındaki Arakanlı, "Askeri harekat nedeniyle orada yaşamak imkansız hale geldikten sonra topraklarımızdan ayrıldım. Bizi insan olarak görmüyorlar. Bir yandan kendi hükümetimiz bizi ülkeden attı ve diğer yandan Hindistan'da bile hoş karşılanmadık. Jammu halkının neden bizim tarafımızdan tehdit altında olduğunu anlayamıyorum. Medya bir canavar yarattı. ” diyor.
Bathindi'de bir çay tezgahı işleten 28 yaşındaki Arakanlı, “Medya ve politikacılar, teröristlerin Jammu'da saldırı başlatmasına yardım ettiğimizi söylüyorlar. Biz Batı Bengal’den Jammu’ya yaşamak ve terörist olmamak için zorlu bir yolculuğa çıktık. ”diyor.
Keşmir'de de ev sahibi olan Keşmirli 32 yaşındaki girişimci Rahil Murad, Jammu'da Rohingyalıların yoğunlaşması arttıkça “siyasi partilerin bu Müslüman yerleşimcilere karşı Hinduların kışkırtıldığını söylüyor. "Polis ve diğer kurumlar bu yerleşimcilerin kimlik bilgilerini doğrulamalı ve masum olduklarında barış içinde yaşamalarına izin vermelidir." diyor.
HEDEF JAMMU NÜFUSUNU MÜSLÜMAN AĞIRLIKLI YAPMAK İDDİASI
Derhal sınır dışı edilmeleri gerektiğini söyleyen Zorawar Singh Jamwal, Team Jammu adında bir baskı grubunu kuran eski bir gazeteciydi. Rohingyalıların neden Müslüma ağırlıklı Keşmir bölgesinde yer almadığını sorgulayarak, “Başbakan Mehbooba Müftü, Jammu'daki yasadışı Rohingyalı yerleşimini Hindu-dominant bir toplumu Müslüman egemenliğine sokarak bölgedeki nüfusunu değiştirmek için destekliyor. Jammu'daki yasadışı Rohingyalı yerleşmesi bu gündemin açık bir tezahürüdür. ” diyor.
Rohingya mültecilerinin yaşam koşullarını iyileştirmek için çalışan bir sivil toplum örgütü olan Sakhawat'tan Showkat Ahmad, çoğu Rohingyalının daha iyi maaş arayışı ile Jammu'ya geldiğini belirterek, “İşçi olarak çalışanların ücretlerinin çoğu, polise bu gibi konuları bildirmekten korktukları için erteleniyor. Bu göçmenler sadece daha iyi bir yaşam için Jammu'da mevcutlar.” diyor.
Önde gelen bir derginin kıdemli gazetecisi, konunun tartışmalı bir konu olduğunu söyleyerek “Şu anda, Jammu'de yaşayan Rohingyalar ve herhangi bir militan örgüt arasında doğrudan bir bağlantı kurulmamıştır. Medya, tartışmaları devam ettirmek isteyen taraflar için en iyi araçtır, böylece Jammu halkı gerçek meselelere odaklanmaz. ” yorumu yapıyor.
NEFRET KAMPANYASI
Ancak nefret kampanyası, mültecilerin aklında korkuları aşılamak için çalışmış gibi görünüyor. Küçük bir dükkanda çalışan 36 yaşındaki bir Rohingya olan Hüseyin, sınır dışı edilme korkusunun arttığını söyleyerek üzgün bir şekilde “Bence Hindistan'a hoş gelmiyoruz. Jammu'deki insanlar bizi sevmiyor. ” diyor.