İngiltere'de sonucu kestirilemeyen seçim
İngiltere'de seçmenler bugün sandık başında. 650 milletvekilinin belirleneceği seçimin sonuçlarının kestirilmesinin oldukça zor olduğu belirtiliyor

Dünya Bülteni/ Haber Merkezi
İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda'da yaklaşık 42 milyon seçmen, kiliselerde ve okullarda sandık başına gidiyor. Oy verme işlemi yerel saatle 22.00'ye (TSİ 00.00) kadar sürecek. Genel seçim sonucunun yarın sabaha kadar belli olması bekleniyor.
Oy sayım işleminin İngiltere'nin yüzde 80'inde yerel seçim de yapıldığı için yavaş sürmesi öngörülüyor. Posta yoluyla da oy kullanılan Birleşik Krallık'ta seçmenlerin yaklaşık yüzde 20'si bugünden önce oyunu postayla verdi.
KÜÇÜK SİYASİ PARTİLERİN ÖNEMİ
Kamuoyu yoklamaları, ülkede hiçbir siyasi partinin tek başına iktidar olabilecek 326 milletvekili sayısına ulaşamayacağını ve David Cameron liderliğindeki Muhafazakar Parti ile Ed Miliband liderliğindeki İşçi Partisi arasındaki mücadelenin başa baş geçeceğini ortaya koyuyor.
Tüm anketlerin ortalamasına göre Muhafazakar Parti yüzde 34, İşçi Partisi yüzde 33, Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi (UKIP) yüzde 14, Liberal Demokrat Parti yüzde 8 ve Yeşil Parti ise yüzde 5 oranında seyrediyor.
Seçim sonucu ihtimalleri arasında koalisyon hükümeti, azınlık hükümeti ve "güven ve destek" hükümeti gibi seçenekler bulunuyor. Tüm bu seçeneklerde Liberal Demokrat Parti, İskoç Ulusal Partisi, UKIP gibi küçük siyasi partilerin hükümetin oluşturulması aşamasında verecekleri destek önem taşıyacak.
HÜKÜMETİN KURULMASI ZAMAN ALABİLİR
Ülkede kamuoyu yoklamalarındaki gibi bir sonuç çıkarsa hükümetin kurulmasının zaman alması bekleniyor. Mevcut rakamlar, seçim sonrası iki siyasi partinin birleşmesiyle bile 326 sayısına ulaşmanın mümkün olmayabileceğine işaret ediyor. Bu durumda siyasi partilerin azınlık ya da "güven ve destek" hükümeti arayışına girmesi bekleniyor. Azınlık hükümetlerinde sandalye sayısı en fazla olan siyasi partinin herhangi bir yasayı geçirmesi için diğer siyasi partilerin desteğine ihtiyacı oluyor. "Güven ve destek" hükümetinde ise en fazla oyu alan parti güvenoyu ve bütçe konularında diğer siyasi partilerin önceden desteğini alıyor ve bu yönde anlaşma yapılıyor.
Seçilmelerine yüksek ihtimal verilmese de bu genel seçimde dört Türk ve Kuzey Kıbrıs kökenli aday da milletvekilliği için yarışıyor. Muhafazakar Parti'den Gönül Daniels ve Isabel Sigmac, İşçi Partisi'nden İbrahim Mehmet ve Liberal Demokrat Parti'den Turhan Özen milletvekili adayları arasında bulunuyor.
UKIP'İN ANİ YÜKSELİŞİ
İngiltere'de aşırı sağ parti UKIP son yıllarda büyük bir yükseliş yakaladı. Parti Avrupa Birliği ve göçmen karşıtı politikalarıyla öne çıkıyor. Mutlak çoğunluğu tek bir partinin kazanma ihtimali düşük olan İngiltere seçimlerinde, hiçbir siyasi parti kimi zaman 'ırkçı' suçlamalarıyla da karşı karşıya kalan UKIP'le koalisyona yanaşmıyor.
Farage'ın keskin söylemlerinden bazıları şöyle: "Euro Titanic artık buzdağına çarptı - geri dönmek için de yeterli cankurtaran botu yok" (Avrupa Parlamentosu, 2012)
"Kitlesel göç, İngiltere'yi tanınmaz hale getirdi. İngiltere'nin birçok yerinde artık İngilizce bile duymadığımız yerler var. Bu, çocuklarımız ve torunlarımıza bırakmak istediğimiz türden bir toplum değil."
"Eğer bu İskoç milliyetçiliğinin yüzüyse, çok çirkin bir ulus" (Edinburgh'daki bir yerde İskoçya'nın bağımsızlığını destekleyen bir postere tepkisi, 2013) Farage, Türkiye'nin AB üyeliğine de karşı çıkıyor. YouTube'de 2013 yılında yayınlanan bir videoda Farage, diğer tüm partilerin desteğinin aksine Türkiye'nin üyeliği için "delilik" diyor.
"Türkiye'de 80 milyon kişi var çoğu da yoksul" diyerek sınırların Türklere açılmaması gerektiğini savunuyor.
AVRUPA PARLAMENTOSU SEÇİMLERİ
UKIP'in İngiltere gündeminde önemli hale gelmesi 2014 yılı Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde oldu.
Parti, İngiltere'de en çok oyu alarak, Muhafazakâr Parti, İşçi Partisi, Liberal Demokratlar ve Yeşillerin önüne geçti. AP'deki parlamenter sayısını da 24'e çıkardı.
İngiltere merkezli kamu araştırmaları kuruluşu YouGov'da görevli Nicola Wildash'a göre AP seçimlerindeki başarısının ardında UKIP'in göçmen politikasına destek verenler var. Wildash, "Hala işsiz olanlar ve geliştiği söylenen ekonomiden faydalanamayanlar var. Onlar da başka parti arayışına giriyor. UKIP'e de bu şekilde 'protesto oyu' veriyorlar ve gidişattan memnun olmadıklarını gösteriyorlar" diyor.
YouGov araştırma görevlisi, 'protesto oyu'nun daha çok Avrupa Parlamentosu ve ara seçimlerde kendini gösterdiğini, genel seçimlerde ise bu faktörün daha az etkili olduğu görüşünde. Ara seçimlerde parlamentoya iki milletvekili sokan UKIP, 2010 genel seçimlerinde oyların yüzde 3'ünü almıştı. Bu seçimlerde ise hedefi yüzde 14-18 arasına çıkmak.
UKIP'E KAYAN OYLARIN ÇOĞU MUHAFAZAKAR PARTİDEN
Nicola Wildash, kaymaları şöyle anlatıyor: "Bu seçimlerde UKIP'e oy vereceği düşünülen seçmenlerin yüzde 40'ı, 2010 yılında Muhafazakar Parti'ye oy vermişti. İşçi Partisi'nden UKIP'e gidecek oy oranı da yüzde 16 civarında. Fakat yalnızca kayan oylar değil, geçen seçimlerde sandık başına gitmeyenlerin de bu seçimlerde oylarını alacak."
PROTESTO OYLARI
BBC Araştırma ve Analiz merkezinde sağcı politikaları inceleyen Shelley Phelps de UKIP'e giden oyların 'protesto' amaçlı olduğu görüşünde. Fakat UKIP seçmeninin 'bilinçli olmadığını' ifade ediyor: "UKIP'in yükselişi kesinlikle Britanya'nın AB'den ayrılmasına duyulan arzudan kaynaklanmıyor. Çoğu seçmen partinin kilit öneme sahip politikalarını bile bilmiyor. Ana partileri 'protesto' etme fırsatı, seçmenlerin UKIP'i seçmesindeki en büyük etken."
Araştırma görevlisi Phelps, İngiltere'de iki partili sistemin çözülmesini de UKIP'in yükselişinde rol oynayan etkenlerden sayıyor. UKIP'in seçim kampanyası 'İngiliz olmak', 'İngiliz değerlerini korumak ve çok kültürlü yapıya karşı çıkmak' üzerine kuruluydu. Diğerlerinin aksine 'kitle partisi' olma hedefi gütmedi ve yalnızca kendi tabanına yönelik söylemlerde, vaatlerde bulundu.
Britanya'daki sağcı akımlar konusunda uzman olan 'Revolt on Right' adlı kitabın yazarları Matthew Goodwin ve Robert Ford, UKIP seçmenlerini ikiye ayırıyor: "Birincisi, Britanya'nın ekonomik ve toplumsal yapısındaki değişikliklerin sınırlara ittiği 'arkada bırakılanlar', daha yaşlı, işçi sınıfından, eğitim ve gelir seviyesi çok yüksek olmayan beyaz seçmenler. Bu seçmenler modern sanayi sonrası döneme adapte olacak becerilere sahip değildi. İkincisi de, daha uzun vadede Britanya toplumuna rehberlik eden değerlerin değişiminden hoşnut olmayanlar."
Goodwin ve Ford'un bu tespitler, geçen yıl Political Quarterly dergisinde yayımlanan 'UKIP'i anlamak: Kimlik, toplumsal değişim ve Arkada bırakılanlar' adlı makalede yer alıyor.