Yeni müftülük gündemden düşmüyor
Rus basınında ülkedeki müslüman teşkilatları arasındaki gerilime yönelik değerlendiremelere bir yenisi daha eklendi
Dünya Bülteni/Haber Merkezi
Rus gazetesi Nezavisimaya Gazeta köşe yazarı Andrey Melnikov Rusya'da yeni bir Merkezi Dini Teşkilat kurulmasının nedenleri inceledi. Melnikov, 8 Kasım tarihinde Moskova'da kuruluşunu ilan eden ve isminin Rusya Müftülüğü (RAİS) olarak açıklayan yeni kurumun oluşturulacağına dair Roman Silantyev'in Nisan ayında açıklama yaptığını hatırlattı.
RAİS başkanlığına Stavropol Müslümanları Dini İdaresinin başkanı Muhammed Rahimov getirildi. Ancak buna rağmen kurum içerisinde Perm müftüsü Muhammedgali Huzin'in daha etkili konumda bulunduğu öne sürülüyor. Köşe yazarı kurumun ilk açıklamasından sonra çekişkili durumun ortaya çıktığını ve bazı bölge teşkilatlarının kurum içerisinde isminin geçmesine rağmen çıkan haberleri yalanladığını belirtti.
Yazara göre, her ne kadar yeni kurum İslam ümmetinin birliği için faaliyet gösterdiğini açıklasa da zamanla onların Rusya Müftüler Birliğini hedef aldığı ortaya çıktı. Rahimov başkanlığındaki kurum Rusya Müftüler Birliği ve başkanı Ravil Gaynutdin hakkında ağır suçlamalarda bulundu, kurum yetkililerinin sadece kendi çıkarlarına hizmet ettiğini beyan etti. Benzer bir suçlama Tataristan Müslümanları Dini İdaresinin Kazan'da düzenlediği konferansta da gündeme taşındı. Gaynutdin'in radikal akımlarla bağlantısı olduğu din adamları tarafından öne sürüldü. Suçlamalar Farid Salman Haydarov tarafından gündeme taşındı.
RAİS yöneticileri Moskova ve diğer büyük şehir yöneticilerine de seslenerek cami inşaatı için izin vermelerini, ancak bu camilerin Rusya müftüler birliğine bağlı olmamasını istedi. Onların sözlerine göre ülkede faaliyet gösteren Rusya Müslümanları Merkezi Dini Kurumu ve Kuzey Kafkasya Müslümalarının Koordinasyon Merkezinin de büyük şehirlerde cami bulundurması gerekiyor. Köşe yazarı Melnikov RAİS'in Rusya Müftüler Birliğine karşı olmasına rağmen diğer dini kurumlarla ortak hareket edeceğini öne sürdü ve diğer kurumların da Gaynutdin'e karşı olduğunu hatırlattı. Bununla da yazar yeni kurumun bağımsız faaliyet göstermeyeceğini ve eski kurumların devamı nitelğinde olacağını öne sürdü.
Melnikov ülke içerisinde faaliyet gösteren hiçbir kurum ve üyelerinin radikal akımlara karşı başarılı olamayacağını da savundu. Onun sözlerine göre Moskova'da yaşanan olaylar öncesinde dini liderlerin açıklamalarının etkili olmaması bunu bir kez daha göstermiş oldu. Hatırlanacağı üzere ırkçı grupların eylem kararı alması üzerine milli diaspora teşkilatları da eylem kararı almış ancak dini liderler Müslümanların eyleme çıkmamasını istemişti. Ancak onların bu açıklamasına rağmen eylemler yapıldı.
