Kırım Tatarları anavatanlarında korku ile yaşıyor
Kırım Tatarları, Rusya tarafından yönetilen kendi vatanlarında korku içinde yaşıyorlar

Dünya Bülteni/ Haber Merkezi
Kırım'ın geçtiğimiz yıl Rusya tarafından ilhak edilmesinin ardından Kırım Tatarlarına yönelik baskılar artmaya başladı. Kırım Tatarları kendi vatanlarında korku içinde yaşıyorlar.
Kırım Tatarları'nın karar alma mercii olan Meclis'in Başkan Yardımcısı Ahtem Çiygöz'ün eşi Elvira Ablyalimova, eşinin tutuklanmasından bir gün sonra yaşadıklarını anlatıyor. Ablyalimova, eşinin tutuklanmasından birgün sonra sabah kalktığında Kırım'daki evinin etrafının keskin nişancılar tarafından sarıldığını belirtiyor. Ablyalimova, bir manga silahlı kişinin 10 saat boyunca evlerindeki herşeyi aradıklarını ve bu süre zarfında kimsenin içeri girmesine veya dışarı çıkmasına izin vermediklerini kaydediyor.
Kırım, geçtiğimiz yıl Rusya tarafından ilhak edildi. Bunun ardından Ablyalimova ve diğer Kırım Tatarları için korku günleri yeniden başladı.
Ablyalimova'nın eşi Çiygöz gösteri düzenlemek, şiddete teşvik etmek ve taksirle adam öldürmek suçlamalarıyla hala tutuklu bulunuyor. Bu suçlamaların, Kırım Tatarlarının yaşadığı sıkıntıların sadece bir kısmı olduğu, 150 Kırım Tatarı'nın daha aynı suçlamalardan dolayı sorgulandığı kaydediliyor.
Kırım nüfusunun yüzde 13'ünü oluşturan Müslüman azınlık olan Kırım Tatarları Kırım'ın Rusya tarafından ilhak edilmesine karşı çıkıyordu. Bunun için Rusya'nın Kırım'ı ilhak etmeye çalıştığı günlerde bu adıma karşı protestolar düzenlediler. Ancak Rusya Kırım'ı ilhak etti ve Kırım Tatarları eski korku günlerine yeniden döndü.
Kırım Yarımadası'nın yerlisi olan Kırım Tatarları 1944 yılında Orta Asya'ya sürülmüşlerdi. Sovyet rejim lideri Joseph Stalin, Kırım Tatarları'nı Nazilere yardım etmekle suçlamış ve Orta Asya'ya sürmüştü. Bu sürgün sırasında büyük acıların yaşandığı biliniyor.
KORKU İÇİNDE YAŞAMAK
Stalin baskısından sağ kalan Kırım Tatarları'nın 1990 yılına kadar kendi yurtlarına dönmelerine izin verilmedi. Şimdi ise, Kırım Tatarları Rusya'nın ilhakının ardından yurtlarında artık kendilerini evinde ve güvende hissetmiyorlar.
10 bin ile 20 arasındaki Kırım Tatarı'nın Ukrayna'ya göç etmek durumunda kaldıkları ifade ediliyor.
Ablyalimova, Kırım'da her Tatar ailesinin korku ve güvensizlik hissettiğini belirtiyor ve ortadan kaybolan Kırım Tatarlarını, Kırım Tatarlarına yönelik işlenen vahşice cinayetleri veya medya üzerinden Kırım Tatarlarına yapılan saldırıları dile getiriyor.