Maarif Vakfı'na uyarı: FETÖ, Kosova ve Balkanlar da hala çok etkin
Kosova’da Maarif okullarının açılmasıyla Türkiye'nin 1999 sonrası düştüğü hatanın aynısına düşmemesi konusunda uyaran Priştine Üni. Misafir Öğretim Üyesi Dr. Cevdet Şanlı, "Maarif okulları yerli Türklerden öğrenci kabul etmemeli" dedi.

1992’de Türkiye’nin büyük öğrenci projesiyle Türk Devlet’i, Kosova Türkleri’ne özel burslu kontenjan tahsis etmiştir. Bu projeden, 1990 yılında Balkanlar’da yaşanan çalkantılı bir dönemde Kosova Türkler’i de bunu karşılayacak biçimde organize olmuşlardır. Dolayısıyla siyasi anlamda atılacak adımlar bu toplumun istikbali için önem arz ediyordu. Artık devlet desteği olmadan toplum kendi ayaklarında duracak şekilde hareket edecekti.
Çok partili sistemde siyasi partinin kurulmasına karar verildi ve bu gerçekleşti. Maalesef yerli Türkler parti hayatına ayak uydurmada pek başarılı olamadılar. Başta ilk ve tek Türk partisi, ilk parti olarak kalmaya devam etse de tek parti olarak kalmadı. 1999 savaş sonrası Kosova’yı boş bulanlar kendi çıkarları peşinde, siyasi kaymaları da göz önünde bulundurarak Kosova Türk öğrencilerinden bazılarını da kendi kadrolarına katma amacıyla eğitimin tamamına yayıldılar. Kosova Türkleri’nin siyasi kanadı bu tür oyunlara acemiydi. Sözde eğitimci olarak tayin olan şahıslar dolaysız biçimde Kosova Türkleri’nin çıkarlarını gözardı ederek farklı yönlere hareket ederek, ettirerek, Kosova Türkleri’nin sorunları yerine bilinçli ve amaçlı bir şekilde kendi menfaatleri üzerinde kurumlaştılar. Kosovalı Türkler’e tahsis edilen burslu öğrenci kontenjanları ellerinden alınarak, bir anda kurum haline gelen bu kadronun kendi eline geçmiştir. “Malum kadro” yani FETÖ sayesinde-ki sadece Kosova’da değil, bütün Balkanlar’da hala etkindir- Kosovalı Türk öğrencilerinin en az sayıda, diğer etnik grupların çok sayıda bulunması Kosovalı Türkler’e verilen burslu Türkiye kontenjanları Kosova’nın multietnik kontenjanları haline dönüşmüştür.
Kosovalı Türkler’i temsil etmeye uğraşan ve Kosovalı Türkler’e tahsis edilen Türkiye kontenjanlarının Kosovalı Türkler’in elinden alınmasına yerli Türk siyasilerin ses çıkarmaması, bazı yöneticilerin çocuklarının “malum kadro”nun yani FETÖ’nün yanında okumalarından, kendilerinin de yanlarında bulunmalarından kaynaklanmıştır. Bunu gören bazı Kosovalı Türkler, burslu Türkiye kontenjanlarını kazanmak için çocuklarını devlet okullarından çıkararak (Türkiyenin bazı bürokrat, diplomat ve yöneticilerinin işaretiyle) “malum kadronun” yanına göndermişlerdir. Böylece Türkiye üniversitelerinde burslu eğitim görmek için Kosova devlet okullarında okuyan Kosovalı Türk öğrencilerine bu “malum kadro” sayesinde öncülük tanınmamıştır.
Maarif Vakfı'na uyarı
Bugün Kosova’da Maarif okullarının açılmasıyla Türkiye aynı hataya düşmemelidir. Maarif okulları yerli Türklerden öğrenci kabul etmemeli. Üstelik, Türkiye Maarif okullarının öğrencileri Türkiye üniversitelerine kayıt dönemlerinde yerli Türk öğrencilerinden kayıt için bir adım önde olmamalı. Maarif okulları Türkiye’nin çıkarlarını koruduğu kadar yerli Türkler’in çıkarlarını da düşünerek eğitim sürecini zedelememeli. Hatta kayıtsız, şartsız, burslu, lise son sınıf yerli Kosova (Balkan) Türk öğrencilerinin tamamını Türkiye üniversitelerinde lisans, yüksek lisans ve doktora programlarına kabul etmelidir. Böylece yerli Türk öğrenci sayısının azalmasına değil artmasına sebep olacaktır. Yurtdışı Türkiye Burslarını (YTB) kazanamayan Kosovalı Türk öğrenciler çeşitli zorluklarla karşılaşarak başka yollar aramak zorunda kalmamalıdırlar.
NOT: Burada ifade ettiğimiz düşüncelerimizden başka , 2002 yılından beri yapılan tüm ulusal ve uluslararası bilimsel toplantılarda ve yazdığımız makalelerde ayrıca en son Trakya Üniversitesi’nde 2-3 Mayıs 2019 tarihlerinde gerçekleştirilen “Balkan Türkologlar Buluşması Çalıştayı”nda dile getirilmiştir. Pek yakında bu ve buna benzer maddeler makale olarak yayınlanacaktır.
Dr. Cevdet ŞANLI, YTÜ Öğretim Üyesi, 2000-2005 arası, Priştine Üni. Misafir Öğretim Üyesi