27.02.2009, 05:06

Barzani-Maliki ihtilafı yakın

Irak savaşı sona ermiş değil. Ve Başkan Obama'nın Amerikan birliklerinin büyük bölümünü Ağustos 2010 gibi çekme kararı ille bir hata olmasa da, elifi elifine uygulanması mümkün değil. Her şey yolunda giderse büyük bir başarı sayılmalı; gitmezse yönetim sorunlarla başa çıkmak için süreci gerektiği gibi yavaşlatma faziletini göstermek zorunda kalacak.

Irak'taki en üst düzey Amerikalı komutan olan Ray Odierno'nun düzenlediği geziden yeni döndük ve ülkenin muazzam ilerlemeler kaydetmeyi sürdürdüğü konusunda hemfikiriz. Fakat gerek şu uğursuz 'Görev Tamamlandı' bayrağını çekip zafer ilan etmek isteyenlerin, gerekse Irak'ı basitçe bırakılıp kaçılması gereken bir felaket mirası olarak görmeyi sürdürenlerin anlaması gereken şey şu: Amerika'nın oradaki varlığının devamı, bir süre daha hayati önemde olacak.

Üç eyalette hak talep ediyorlar
Genç demokrasiler narindir. Siyaset bilimciler genellikle, barışçı bir ikinci seçim raundunu başarmanın, yeni bir demokrasiyi istikrar rotasına oturtmak açısından kritik önem taşıdığını söyler; zira bu seçimler ülkenin şiddetsiz bir iktidar transferinin altından kalkıp kalkamayacağını test eder. Irak bu yıl gerçek seçimlerin ikinci raundunu gerçekleştiriyor. Başarılı geçen yerel seçimden daha yeni çıktı ve bunu genel seçim izleyecek. Irak'ın bu yılki takvimi diğer önemli siyasi olaylarla da tıka basa dolu. ABD bunlardan müspet sonuçlar alınmasına yardım edebilirse, sürdürülebilir istikrar ve askerlerimizi eve döndürmekten müteşekkil hedeflerimiz açısından epey bir mesafe kat edeceğiz.

Irak karmaşa, mezhepçilik ve terörle sarsılan, 2006'da topyekûn iç savaşa sürüklenmenin eşiğine gelen o ülke değil artık. Elbette sürtüşmeler devam ediyor; başta etnik çeşitliliğe sahip Musul olmak üzere, siyasi sistemi gerebilecek birçok önemli zorluk var. Bunlar arasında 4 milyondan fazla insanın evine dönmesi; koalisyon güçlerinin tutukladığı binlerce kişinin bırakılması; ve petrol ihracatının, istihdamın ve Iraklıların hayat kalitelerinin artırılması gibi görevler de var.

Sorunların belki de en canlı göstergesi, Mesud Barzani liderliğindeki Bölgesel Kürt Yönetimi'yle Nuri el Maliki liderliğindeki merkezi hükümet arasında derinleşen gerilim. Sünni-Şii çatışmalarının damgasını vurduğu yıllar boyunca Kürt meselesi gözden uzak kaldı. Şimdi gürültüyle ön plana çıkıyor. Bu ay bölgede konuştuğumuz insanların neredeyse hepsi durumu patlayıcı ve Barzani'yle Maliki arasındaki husumeti şiddetli diye niteledi.

Kürt sorunu intihar bombacıları, yedinci asır halifelerinin görüşleri, ABD'ye tepki veya mezhep nefretinden kaynaklanmıyor. Toprak, petrol ve para, yanı sıra Irak'ın merkeziyle bölgeler arasındaki iktidar paylaşımı gibi  sert meseleler var. Kürtler, bölgesel yönetimin idare ettiği üç eyalete ek olarak, üç eyalette daha hak iddia ediyor ve bunlara güçlü duyguların konusu olan petrol zengini Kerkük de dahil.

Bu iddialarını desteklemek için ve Bağdat daha önce Kuzey Irak'ın büyük bölümünü güvenceye alamadığından dolayı, Kürtler peşmergeleri bu ihtilaflı bölgelere (genelde Bağdat'ın talebiyle) konuşlandırdı. Ayrıca bölgenin büyük bölümünde sahip oldukları hatırı sayılır siyasi güçleri de Saddam'ın Kürt topraklarının Araplaştırmasını öngören acımasız politikasının etkilerini ortadan kaldırmak için kullanıyorlar. Bu arada anayasadaki belirsizlikleri, sahip oldukları üç eyaletteki petrol kuyuları konusunda yabancı şirketlerle anlaşma yapmak için kullanıyorlar ve bu da Bağdat'ı hiç mutlu etmiyor.

Bu gerilimler etnik açıdan karışık olup Kürdistan'ın mevcut sınırlarının dışında kalan, fakat peşmerge kontrolü altındaki Hanekin'de geçen yaz neredeyse şiddete yol açacaktı. Irak ordusunun ve polisinin Basra'yla başka yerlerde Şii milislerle çatışmalardaki son başarılarıyla cesaret bulan Maliki Kürtlere haddini bildirmeye karar vermişti. Hanekin'e güç konuşlandırınca peşmergeyle çatışma an meselesi haline geldi. Serinkanlılık üstün geldi ama bu tutumu sergileyenlerin çoğunun Amerikalı olduğu not edilmeli; Irak birliklerinin yanındaki ABD birlikleri barışçı çözüm için aracılık yaptı.
Bugün başka krizler de ufukta beliriyor. Norveçli bir petrol şirketi martta üretime başlamak üzere Kürdistan'da bir petrol sahasını işledi.

Kürtler Bağdat'ın talep ettiği gibi buradan Irak'ın ortak petrol havuzuna gelir katkısı yapacak mı, yoksa gelirin tamamına kendileri mi sahip çıkacak meçhul. Maliki, petrol konusunda Kürtlerin kendi başlarına hareket etme yönündeki herhangi bir çabasının kabul edilemez olduğunu düşünmekle birlikte, bunu bir kampanya konusu olarak şişirmenin genel seçimde kendisinin ve Dava Partisi'nin işine yarayacağını düşünebilir.

Yeni birliğin gözü Kerkük'te
Ve bir yandan Maliki hükümetinin, çeşitli muhalefet partilerinin ve kilit Kürt liderlerin hepsi anlaşmazlıkları barışçı yoldan larla çözmeyi planladıklarında ısrar ederken, diğer yandan ABD ordusunun Kuzey Irak komutanlığının bazı üyeleri, Irak'ın yeni kurulan 12. Piyade Birliği'nin yetkililerinin, hazır olur olmaz Kerkük'ü de içeren operasyon bölgelerinin tamamını işgal etmeyi planladıklarını belirttikleri yönünde bizi uyardı. Peşmerge bu durumun kesinlikle kabul edilemez olacağı yönünde sert bir tutum içerisinde.

BM Kürt sorunlarını çözmek için bir plan ortaya koydu, ancak çözüm dayatamaz - ve yeni güvenlik anlaşması uyarınca ABD de bunu yapamaz. Ama artık genel otoriteyi elinde tutmaması ABD'nin güçsüz olduğu anlamına gelmiyor. Artan biçimde barış gücü hizmeti veren ABD askerleri ve ulus-inşası vaadi Amerikalı yetkililere hâlâ muazzam nüfuz sağlıyor. ABD?bu gücünü Arapların ve Kürtlerin (ve Türkmenlerle diğerlerinin) anlaşmazlıklarının üstesinden gelmelerine yardım etmek üzere ustaca kullanmak zorunda.

Türklerin hevesini tüketebiliriz
Obama savaşı şimdiye dek pragmatik biçimde idare etti. Ve bir çekilme takviminin ilan edilmesi ciddi risk taşısa da, Obama'nın basına sızan planının ayrıntıları vaatkâr; bilhassa geride büyük bir kuvvet bırakması ve asker azaltmayı üç ay yavaşlatması açısından. Amerikan askerleri iyice azalmadan yeni hükümeti kurmaları için Iraklılara yeterli zamanın verilmesi gerektiğinden, bu birkaç ay hayati.

Irak'ın muazzam bölgesel önemini görmezden gelemeyiz. Obama haklı biçimde Bush'un Suriye ve İran'la temas kurmakta başarısız olarak ve İsrail-Filistin'le Lübnan ihtilaflarına uzun süre ilgisiz kalarak ciddi suçlar işlediğinde ısrar etti. Ama daha kapsamlı bir Ortadoğu gündemi Mezopotamya'daki durumun elinde rehin. Irak yeniden karmaşaya sürüklenirse, Obama, İsrail'le kalıcı barışın sağlanması yönünde ciddi adımlar atma konusunda Ürdünlüler, Suudiler, Suriyeliler ve Türklerde -ya da bir uzlaşma konusunda İranlılarda- pek heves göremeyecektir.

Ülkelerini barışçıl ve üretken kılmak Iraklılara bağlı. Ama gelecek 12 ila 18 ayda Irak kritik ve gerilimli son bir dönemle yüz yüze gelecek. Amerikan çıkarları, altı yıldır Iraklılar arasında kazandığımız tüm baskı gücünün 'geçişler yılı' boyunca Irak'a yardım etmek üzere kullanılmasını gerektiriyor.
 (Brookings Enstitüsü'nün kıdemli üyesi / Aynı enstitüye bağlı Saban Ortadoğu Araştırmaları Merkezi başkanı, 26 Şubat 2009)

Kaynak: Radikal

 

Yorumlar (0)
Günün Anketi Tümü
Türkiye İsveç'in NATO üyeliğine onay vermeli mi?