Doha'dan bir not: Dünyadaki Türk kültürü

Daily Sabah yazarı İhsan Aktaş, Türk kültürünün geniş coğrafyalara nasıl yayıldığı anlatarak, ''Geleceğimiz geçmişimize benzeyecek'' dedi.

Düşünce 03.01.2021, 18:11 06.01.2021, 16:25
Doha'dan bir not: Dünyadaki Türk kültürü

Daily Sabah yazarı İhsan Aktaş, 'Doha'dan bir not: Dünyadaki Türk kültürü' başlıklı yazısında, Türk kültürünün yayılmasını ve geçmişte Arap devletleri ile olan etkileşimini kaleme aldı.

İşte Aktaş'ın o yazısı...

Sosyal ve siyasal hayatın pek çok alanında yer almak için çabalayan bir kişi olarak, aralarında Daily Sabah'ın da bulunduğu çeşitli dergi ve gazetelerde araştırma enstitüsü başkanı olarak köşe yazıları ve makaleler yazıyorum. Özellikle haftalık köşe yazılarım, hızla değişen sosyal ve politik gündemlere ilişkin sağlam argümanların çetin bir şekilde geliştirilmesini talep ediyor.

''Bu köşeyi, Yunus Emre Enstitüsü'nün (YEE) daveti üzerine Türkiye'nin kültürel misyonu üzerine bir konuşma yapacağım Katar Doha'da yazıyorum. Kültürel diplomaside yer alarak, devletin kültürel başkentinin uluslararası arenadaki öneminin altını çizmek istiyorum.

YEE, Türkiye'yi, Türk dilini ve Türk kültür tarihini tanıtmayı amaçlayan uluslararası bir organizasyondur. Batılı devletler, uluslararası kuruluşlar aracılığıyla uzun süredir kendi kültürel değerlerini teşvik ediyorlar.

Uluslararası ilişkilerin kültürel boyutunda Türkiye deneyimi, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ile başlamıştır. YEE ile birlikte Maarif Vakfı, Türkiye’nin eğitim sermayesini bölgemizdeki ülkelerle paylaşacak okullar ve kurumlar kurmak için kuruldu.

Dinamik bir ülke olarak Katar, kültürel diplomasisi ile uluslararası sistemde ön plana çıkıyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin Doha'da büyükelçisi olarak görev yapan Mehmet Mustafa Göksu, yükselen bir Türk diplomat kuşağından.

Göksu, akademik geçmişinin yanı sıra çok sayıda sivil toplum kuruluşunda çalıştı, ticari ataşe olarak görev yaptı ve Orta Doğu'da geniş deneyime sahip. Göksu, kısa sürede Türk vatandaşı Katarlılarla yapılacak resepsiyon gibi dikkat çekici etkinliklere imza attı. YEE'deki konferansımızda Türk kültürünün tarihi evrelerine, Türkiye’nin kültürel misyonuna ve Katar ile Türkiye arasındaki kültürel yakınlaşmaya odaklanacağız.

Eski kültürlerden biri olan Türk kültürü, çok sayıda imparatorluğu yönetme mirasından kaynaklanmaktadır. Türk kültürü, Maveraünnehir'de İslam'la sentezlendiğinde ana şeklini almış ve insanlık tarihine ayrı bir iz bırakmıştır. Türk kültürü, İslam kültürüyle karşılaştığında, Arap olmayan Müslümanlar olarak adlandırılan İslam dünyasında siyasi bir güç haline geldi. Abbasiler, Emevilerle mücadelelerinde Türk halkının desteğini almayı başardılar.

Bu dönemde Transoxiana, Hint, Çin, Türk ve Kafkas kültürlerinin bir arada yaşarken birbirlerini etkilediği dünyanın kültür merkezi oldu.

Aynı zamanda Musevilik ve Hıristiyanlıktan pagan dinlere kadar farklı dinlerin karışımı olan bir dini merkezdi. Bu çok kültürlü ve çok dinli bölge, gelişen Buhara, Semerkant, Taşkent ve Hiva şehirleriyle dünyanın kültür merkezi oldu.

Mekke'de ortaya çıkan İslam, Medine'de şekillendi ve Bağdat ve Maveraünnehir'den dünyaya yayıldı. Abbasi döneminde, İslam medeniyeti kültür ve bilimlerde gelişti ve eski Yunanistan, Hindistan ve Çin'in klasik eserlerini Arapçaya çeviren büyük İslam alimleri üretti.

Abbasi döneminin sona ermesinden sonra Türkler, İslam kültürünü Batı'ya doğru yönlendirdiler. Pers topraklarında kurulan Selçuklular, İslami yayılmayı Anadolu'ya yöneltti. 16. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti İstanbul, dünyanın yeni kültür ve bilim merkezi haline geldi. Sultan II.Mehmed (Fatih) döneminde İslam alimleri, çağın ilmi ve dini bilgisinin önde gelen temsilcileriydi.

Uzun bir durgunluk ve gerileme döneminden sonra, dalga yeniden İslam ve Türk kültürüne döner. Geleceğimiz geçmişimize benzeyecek.''

Yorumlar (0)
Günün Anketi Tümü
Türkiye İsveç'in NATO üyeliğine onay vermeli mi?