Başbağlar katliamında ölenler anıldı
Başbağlar'da 5 Temmuz 1993 tarihinde yapılan katliamda hayatını kaybedenler dualarla anıldı.

Dünya Bülteni/ Haber Merkezi
Erzincan'ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar Köyü'nde yaşanan katliamın üzerinden 18 yıl geçti. Kadın çoluk çocuk demeden 33 köylünün kurşuna dizilerek öldürüldüğü katliamın acısı tazeliğini koruyor.
Başbağlar katliamından sağ kurtulan köylülerin anlattığına göre, yatsı namazı kılınırken 100 kişilik silahlı bir grup köye baskın düzenledi. "Sivas katliamının intikamını alacağız" diyerek oradaki insanları kurşuna dizdi. 28 erkek can verdi. Ardından silahlı grubun köyü ateşe vermesi sonucu evlerde saklanan 1'i çocuk 4'ü kadın toplam 5 kişi daha yanarak can verdi. Açılan soruşturmada olayla ilgili olarak 20 kişi tutuklandı. Dava sürecinden sonra sanıkların 19'u beraat etti, 17 yaşında bir kişi mahkûm oldu. Ancak 100 kişilik bir grubun adı geçerken 20 kişinin tutuklanıp 19'unun beraat etmesi, sadece 1 kişinin mahkûm olması kafalarda onlarca soru işareti bıraktı.
MADIMAK'IN İNTİKAMI MI?
Başbağlar katliamının, Sivas Madımak katliamından 3 gün sonra yapılması ve faillerin, arkalarında 'Sivas'ın intikamı alındı.' yazılı bildirileri bırakmaları Alevi- Sünni çatışması çıkarma çabasına girişenlerin bir oyunu olduğu anlaşıldı. Dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit'in, yapılan katliamla ilgili olarak, "Başbağlar katliamının perde arkasında hangi dış güçlerin eli varsa, Sivas katliamında da aynı güçlerin eli vardır" sözleri manidar bulundu. Gerginlik çıkartmak için masum köylüleri kadın çoluk çocuk demeden kurşuna dizilmesi ve faillerinin belirlenememesi kamuoyunu derinden etkiledi.
YARGI, 'SİVAS NOTLARINI' UNUTTU MU?
Başbağlar katliamının ardından yargılama safhasında da skandallar birbiri ardına geldi.19 kişinin serbest bırakılmasından sonra bu kişiler, mahkeme süresince tekrar zanlı olarak kabul edildi. Yakalama emri çıkartıldı. Ancak serbest bırakılanların pek çoğu bulunamadı. Hukuka, yeni isimlerin gözaltına alınmasıyla tekrar işlenirlik kazandırılmaya çalışıldı. Açıkça, Sivas olaylarıyla bağlantısının olduğu anlaşılan olayla ilgili 'davayı birleştirin, bu olaylar birbiriyle bağlantılı' taleplerine rağmen mahkeme tüm bunları göz ardı etti. Faillerin geride bıraktıkları 'Sivas'ın intikamı alındı' yazılı notları görmezden gelindi.
DAVA NEDEN İZMİR'E ALINDI?
Yakalanan yeni sanıklarla dava, Erzincan'daki Devlet Güvenlik Mahkemesi'nden (DGM) alınarak olayın yaşandığı yere en uzak yer olan İzmir DGM'sine taşındı. Bu taşıma açıkça davacı olan köylüleri yok sayma anlamı taşıyordu. Çünkü uzun yollara maddi durumu yetmeyen köylülerin çoğu İzmir'e gidemediler. Gidenler de aşağılamalara, hor görülmelere maruz kaldı. Madımak katliamı Ankara DGM'ye alınırken, Başbağlar katliamının en uzak DGM olan İzmir'e alınması da olayın arkasındaki gizli güçlerin hükümranlığını gösterir nitelikteydi.
33 KİŞİYİ, 1 KİŞİ Mİ KATLETTİ?
Üzerinden 18 yıl geçmesine rağmen Başbağlar Katliamı'nın acısı tazeliğini koruyor. Katliamdan sonra 20 kişinin tutuklanıp 19'unun beraat etmesi kafalarda soru işaretlerinin kalmasına neden oldu.
MECLİS'TE ARAŞTIRMA KOMİSYONU KURULSUN
18 yıl önce yaşanan katliamın faillerinin elini kolunu sallayarak dolaştığını, yaşadıkları acının dindirilemediğini belirten Başbağlar Köyü Güzelleştirme ve Kalkındırma Derneği Başkanı Mehmet Aydın, Milli Gazete'ye yaptığı açıklamada "İçimiz kan ağlıyor. Katliamın acısını unutamadık. Ben de katliamda akrabalarımı kaybettim. Babam yaralı olarak kurtuldu. İnsanlıktan nasibini almamış şahıslar elini kolunu sallayarak dolaşıyor. Dava dosyası tekrar açılsın. Mecliste araştırma komisyonu kurulsun" şeklinde konuştu.
Davanın İzmir'e taşındığında mağdur olduklarını, sonuçta davayı kaybettiklerini dile getiren Aydın: "Biz gerçek davayı kaybettik ama insanların vicdanında davamız hala devam ediyor. Er geç adaletin yerini bulacağına inanıyoruz. Yakın zamanlarda eskiyle yüzleşme havası hâkim. Failli meçhuller bir bir ortaya çıkmaya başladı. Biz eminiz kendi halinde vatandaşlar olarak bizlere yapılanlarda gün yüzüne çıkacak."dedi.
BAŞBAĞLAR'DA ANMA TÖRENİ
Başbağlar katliamının 18. yıldönümü dolayısıyla bir anma töreni düzenlendi. Erzincan'a 225 kilometre uzaklıktaki Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyünde düzenlenen anma törenine; Erzincan Valisi Abdulkadir Demir, Kemaliye Kaymakamı Metin Yılmaz, Başbağlar köyü muhtarı Ali Akarpınar ve çok sayıda vatandaş katıldı. Katliam sırasında muhtar olan ve yaralı olarak kurtulan, şu anda da muhtarlık görevini sürdüren Ali Akarpınar, devlet yetkililerinden, katliamın faillerinin bulunma taleplerini yineleyeceklerini belirtti. Akarpınar, "Konuklarımıza, törenin anlamı gereği, kimseyi hedef göstermeden, şehitlerimizin intikamının alınması değil, bir defa daha faillerinin bulunarak yargılanmasını talep edeceğiz" dedi.
Akarpınar, "Olayı yaşayan ve yaralı olarak kurtulanlardan biriyim. 5 Temmuz 1993 pazartesi günü, 100'e yakın terörist akşam ezanı vakti köye gelerek, erkekleri şimdiki karakolun bulunduğu yere, kadınları da köyün alt kısmına götürerek topladılar. Köyü ateşe verdikten sonra otomatik silahlarla taradılar. Camii, okulu, imam evinin aralarında bulunduğu 200'ün üzerindeki konutu yaktılar. Büyük ve küçükbaş hayvanları ile birlikte bir köyü bir gecede yok ettiler" şeklinde konuştu.
Vali Abdulkadir Demir de 18 yıl önce Başbağlar katliamında 33 masum ve savunmasız vatandaşın hayatını kaybettiğini belirterek, "Sırtlanları bile utandıracak bu vahşeti işleyenleri 'insan' diye nitelemek insanlık alemine hakarettir. Kendi halinde, savunmasız, günahsız, belki de dünyada olup bitenden habersiz, çifti, çubuğu ile uğraşan, kıt kanaat çoluk çocuğunun geçimini sağlamaya çalışan bu insanlar, hangi suçları, hangi günahları sebebiyle öldürüldüler?" dedi.
Törenin ardından, 33 vatandaşın katledildiği alanda yapılan anıt ziyaret edildi ve dualar okundu.
Törende geniş güvenlik tedbirlerinin alınması dikkat çekti.