İsmail Korkmaz'ın ölümü inceleniyor
AK Parti Sözcüsü Çelik, İsmail Korkmaz'ın ölümüne ilişkin görüntülerin silindiği iddialarına ilişkin ''Savcılığın elindeki 40 adet CD inceleniyor'' dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Çelik, bir soru üzerine eli palalı kişinin görüntüsünden son derece rahatsız olduğunu söyledi. Gezi Parkı eylemcilerinin Beyoğlu ve Taksim'deki esnafı adeta canından bezdirdiğini, onlara "illallah ettirdiğini" belirten Çelik, şunları kaydetti:
"Ben, meşrulaştırmak için bunu söylemiyorum. 'Bu Hükümetin adamıdır. Onların üzerine saldığı birisidir' diye haber yaptınız. Sonra kişi çıktı 'Ben AK Partili değilim' dedi. Oy verdiği partiyi de ifade etti. 'Ben burada esnafım, bizi iflas ettirdiler' dedi. Her gün, her gün camınız, çerçeveniz aşağıya inerse ama bu palayla saldırmanızı gerektirmez. Bir tansiyonun, bir ruh halinin ortaya konması açısından bu son derece önemlidir ama hukuk devletinde 'Ben haksızlığa uğradım elimdeki palayla çıkıp insanları kovalacağım, kadınlara tekme atacağım' hakkını size vermez. Nitekim serbest bırakıldığı zaman biz de eleştirdik. Gezi Parkı ile ilgili olarak yargı Hükümetin aleyhine karar verdi. Eğer Hükümet doğrudan doğruya yargıyı kontrol ediyorsa, yargıya talimat veriyorsa kendi aleyhine nasıl bir karar çıkabiliyor. Yargı eleştirilmez diye bir şey yok. Elbet yargıyı da eleştireceğiz. Yargıyla ilgili doğru eleştiri yaptığınız zaman palalı serbest bırakılmamalıydı, en azından 'Psikolojik olarak, o insanlara saygı olarak, topluma saygı olarak serbest bırakılmamalıydı' diyen gazeteciye ben de 'Eyvallah, ben de senin gibi düşünüyorum' derim. Ben yalan haberden söz ediyorum. Olmayan gizli tanık 'Var' deniyor, 'CD boştu' deniyor, '17-18 dakikalık görüntü silindi' deniyor. 'Adam şalteri indirdi, o anda kameralar devre dışı kaldı, otelin sahibi bunu yaptı' demek başka bir şeydir."
İSMAİL KORKMAZ'IN VEFATI
Gezi Parkı odaklı gelişmeler çerçevesinde Eskişehir'deki olaylarda İsmail Korkmaz'ın hayatını kaybettiğini belirten Çelik, Korkmaz'a rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı diledi.
Olaya ilişkin medyada yer alan haberlerin gerçeği yansıtmadığını, kışkırtıcı ve tahrik edici yayınlar olduğunu ifade eden Çelik, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının dün 17 maddelik açıklama yaptığını anımsattı. Bütün detaylarıyla orada nelerin yapıldığının anlatıldığına işaret eden Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Öncelikle basın yayın organlarındaki ‘iki gün sonra soruşturma başlatıldı’ şeklindeki iddianın doğru olmadığını Cumhuriyet Başsavcılığı açıkladı. Olayın meydana geldiği gün soruşturma başlatılmış. 3 Haziran’da İsmail Korkmaz Eskişehir Odunpazarı Karakolu’na giderek kendisinin darp edildiğini ifade etmiş. Ama bundan 17 saat önce Anadolu Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne gitmiş, orada muayene olmuş ve muayene esnasında doktor Nesrin Topçu Çiçek'e kendisinin 6-7 basamaklı bir merdivenden düştüğünü ifade etmiş. Böyle bir beyanda bulunmuş."
Çelik, Cumhuriyet Başsavcılığının konuyu bütün detaylarıyla incelediğini belirterek, şunları kaydetti:
"Gönderilen CD boş haberi yapıldı. Bu da yalan haber. Farklı formatta kaydedilen bir CD olduğu için ilgili programda bu çalıştırılmış açılmış ve boş olmadığı ortaya çıkmıştır. Şu anda savcılığın elinde 40 CD vardır. Bu CD'ler gerek Jandarma Kriminalde gerekse diğer uzmanlar tarafından incelenmektedir. Bugün '16-17 dakikalık kayıt silinmiş' şeklinde gazetelerde haber var. Olayın meydana geldiği mahaldeki bir otel, olayların şiddeti ve çatışmalar esnasında oteli zarar görmesin diye şarteli indirmiş. Şartelin indirildiği esnadaki görüntüler mevcut değil. Bu olayla ilgili tek görüntü bu değil, etraftaki bütün kuruluşların kameraların kayıtları alınmış 40 CD'lik görüntü şu anda Cumhuriyet Başsavcılığının elindedir. Bunlar uzmanlarınca ve kriminal laboratuvarlarınca incelenmektedir."
"Torba Yasa'" Teklifi'ndeki TMMOB düzenlemesi
Çelik, TBMM'de "Torba Yasa" Teklifi görüşmelerinde, Türkiye Mimarlar Mühendisler Odası Birliğine (TMMOB) ilişkin düzenleme yapıldığını anımsatarak, TMMOB'un kanunu olan bir sivil toplum örgütü olduğunu, faaliyetlerini de kendisine verilen yetkiler çerçevesinde sürdürdüğünü dile getirdi.
Gezi Parkı odaklı gelişmeler daha ortada yokken 16 Nisan'da TMMOB'a ilişkin tasarı taslağı hazırlandığını, belediye ve odalara gönderildiğini bildiren Çelik, mimar ve mühendis odalarının, yasalardan ve Anayasa'dan kaynaklanmayan bir yetkiyi kullandıklarını, icat ettikleri usulle üyelerden, mimar ve mühendis bürolarından, müelliflerden vize adı altında para aldıklarını söyledi. Çelik, şöyle konuştu:
"16 Nisan'da başlatılmış bir süreç var. Bunu, 'Gezi Parkı olayları esnasında mimar ve mühendis odalarının tavrı şöyle oldu. Dolayısıyla Hükümet de iktidar da onlara karşı rövanşist bir tavır içerisinde' diye yorumlamak gerçekle bağdaşmıyor.
Esasen kanunlarda çok net ifade edilmiştir. İlgili kurumlar dışında harita, plan, etüt ve projelerle ilgili hiçkimse vize veremez. Kimdir ilgili kuruluşlar? Esasen belediyelerdir. Ama gerekli hallerde Çevre ve Şehircilik Bakanlığıdır. Bu yasalarda çok net bir şekilde vardır."
"HALKIMIZ YENİ BİR KARAR VERECEK"
Çelik, Türkiye'de kısmi veya tepeden tırnağa yeni bir anayasa yapılması için bütün imkan ve şartları zorladıklarına ve zorlayacaklarına işaret ederek, "TBMM zemininde bu Uzlaşma Komisyonu çalışmalarını bitirdi, yaptı yaptı. Yapamadıysa gerçekçi olalım seçim atmosferine girdiğiniz zaman AK Parti'nin kendi taslağı da gelse biraz zordur, diğer başka türlü taslaklar getirseniz de zordur. Mahalli seçimlere giden bir Türkiye'de kolay kolay Anayasa değişikliği yapılmaz, seçim ortamında Anayasa değişikliği yapılmaz. Tekrar söylüyorum, bütün imkan ve şartları sonuna kadar zorlayacağız ama meşru zeminlerde bunu zorlayacağız. Yapabilirsek bu Türkiye'nin artısı olur. Yapamazsak halkımıza gidip arzı meram edeceğiz. İradenin sahibine arzı meram edeceğiz, diyeceğiz ki 'Bize verdiğiniz milletvekili sayısı 325, kendi tasarımızı getirirken bile istenen sayı 330 ve üzerinde olması gerekiyor. Bunu yapamadık bu dönem' diyeceğiz. Halkımız yeni bir karar verecek. Bize daha büyük destekle oy verdiği zaman o arzu ettikleri anayasayı da yapacağız" ifadesini kullandı.
"BU BİZİM İÇİN HAYAT MEMAT MESELESİ DEĞİL"
Başbakan Erdoğan'ın anayasaya ilişkin çağrısına CHP ve MHP'den yanıt geldiğinin gazeteciler tarafından belirtilmesi üzerine Çelik, "İlk günden itibaren şunu söyledik. Türkiye'de bir anayasa yapılıyor. Biz Başkanlık sistemini veya yarı başkanlık sistemini, parlamenter demokrasiyi ne zaman konuşacağız? Orman Kanunu yapılırken mi konuşacağız. Anayasa yapılırken bunlar konuşulur. Ama biz şunu da söyledik. Bu bizim için olmazsa olmazımız değil, bu bizim için hayat memat meselesi değil" dedi.
Çelik, muhalefette samimi bir duruş görmediklerini dile getirerek, şunları söyledi:
"Sayın Kılıçdaroğlu, bu meselede bile ipe un seriyor, 'Eğer komisyon oy birliğiyle karar verirse'. CHP'li komisyon üyeleri biz buna taraftar değiliz, dedikleri zaman 48 maddeyi de görüşemezsiniz demeli, Sayın Kılıçdaroğlu'nun tezine göre. Zaten bu komisyon bu 48 maddeyi oy birliği ile kabul etmedi mi? Şu anda 4 siyasi partinin üzerinde uzlaştığı 48 madde var mı ortada? Bunu niçin o komisyon üyelerinin tekrar oy birliği ile karar vermelerine bağlıyorsunuz Sayın Kılıçdaroğlu? Burada bir manevra alanı mı arıyorsunuz? Dolayısıyla ben eğer MHP'lilerden biz bunu çıkarırız dedilerse, 'komisyonun oy birliği ile gündeme gelmesi gerekir' gibi şart koşmadılarsa daha tutarlı bulurum açıkçası. Ama dediğim gibi 'ama'lı, 'fakat'lı değil. 48 madde şu anda kabul edilmiş durumda. İnşallah bu 60 madde olur. Daha önce 26 madde değişti."
Bunun yeni bir anayasanın yerini tutmayacağını ifade eden Çelik, "Ama hiç olmamasından iyidir. Yetmez ama evet. Ben de aynı şeyi söylüyorum" dedi.
Bayramdan önce mini paket ve seçim barajının yüzde 7'ye indirilmesine ilişkin soru üzerine Çelik, yetkili bir ağız tarafından açıklanmadığı sürece kulis haberlerine itibar edilmemesini istedi. Çelik, bir gelişme olduğu zaman Başbakan veya bakanların bunu kamuyla paylaşacağını söyledi.
Çelik, çözüm sürecinin ilerlemesi açısından Kandil'deki yönetim değişikliği ile terör örgütü PKK elebaşlarından Murat Karayılan'ın açıklamalarının hatırlatılması üzerine "Bir illegal örgütün kendi içindeki yaptığı değişikliklerle ilgili yorum yapmak benim işim değil. Dolayısıyla bunu değerlendirmiyorum" diye konuştu.
"DARBELERE KARŞIYIZ, KARŞI OLACAĞIZ"
Darbeye darbe demekten çekinmediklerini, darbelere her zaman karşı olduklarını, bundan sonra da karşı olacaklarını vurgulayan Çelik, "Sayın Mursi'ye karşı değli de Sayın Baradey hür seçimlerle eğer seçilip gelmiş olsaydı, ona karşı yapılmış olsaydı bizim tepkimiz aynı olurdu. Sayın Biblavi'ye karşı yapılmış olsaydı bizim tavrımız yine aynı olurdu. Biz burada milletin çalınan iradesinin esas olduğunu düşünüyoruz" diye konuştu.
Çelik, Mısır'da Adeviye Meydanı'nda toplanan Hürriyet ve Adalet Partisi taraftarlarının kendilerine saldırılmasına, bir saldırıda 50'ye yakın can kaybı, 500'e yakın yaralı olmasına rağmen, barışçı, demokratik tavırlarını sürdürmelerinin de Mısır açısından bir talih olduğuna dikkati çekti.
Hem Tahrir Meydanı'nda hem de Adeviye Meydanı'nda toplanan Mısırlıları kardeş olarak kabul ettiklerini dile getiren Çelik, "Mısır halkıyla dayanışma içindeydik, dayanışma içindeyiz, bundan sonra da dayanışma içinde olacağız" ifadelerini kullandı.
Mısır hem İslam dünyası için, hem Arap dünyası için taşıdığı önemi belirten Çelik, "Gazze'deki ateşkesin sağlanmasında Mısır'ın çok büyük emeği olmuştur. Filistinli grupların özellikle anlaşma sağlamasında Mısır'ın çok önemli katkıları vardır. Bundan sonra da olması gerekiyor. Dolayısıyla Mısır'ı tek başına Mısır olarak düşünmüyoruz. Mısır'ın huzuru ve barışı, ekonomik kalkınması için bugüne kadar Türkiye en samimi gayretleri gösterdi, bundan sonra da o samimi gayretlerini göstermeye devam edecek" diye konuştu.
"CHP İPE UN SEREN TAVIR SERGİLEDİ"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, yeni anayasa çalışmalarında uzlaşılan 48 maddeye ilişkin teklifine de değinen Çelik, "Bugüne kadar bu teklife CHP ipe un seren tavır sergiledi. 'Evet' demiyor, 'hayır' demiyor, amalı lakinli, fakatlı, şartlı cümleler kuruyor. Genel Başkan, diğer yetkililer aynı tarzı sergiliyor" dedi.
MHP'nin bu konudaki tavrının henüz net olmadığını savunan Çelik, şöyle devam etti:
"BDP 48 madde yetmez ama evet diyor, biz de 48 madde yetmez ama evet diyoruz. Çünkü Türkiye'ye yakışan tamamen yeni, tepeden tırnağa yeni bir anayasanın yapılmış olmasıdır ama bir şeyi büsbütün elde edememek, onun büsbütün terkedilmesini gerektirmez. Su bulunamayınca teyemmüm edilir, bunu biliyoruz. Sayın Başbakan böyle bir teklifte bulundu. Yaz aylarında diyelim ki 15 gün çok verimli çalışırsa bu komisyon şu anda altında şerh bulunan, paranteze alınan birçok maddenin de bu 48 maddeye ilave edilebileceğine biz inanıyoruz. AK Parti Grubu her zaman şuna hazırdır, ister ağustos ayında, ister eylül başında, eylül içerisinde, biz ne zaman hazırız derlerse komisyon hazırız dediği anda 'şu kadar maddeyi görüştük, bunları komisyonlara sevkedebiliriz, genel kurula indirebiliriz' dediği anda. Biz de müracaat ederiz Meclis Başkanlığına. TBMM olağanüstü toplantıya çağrılabilir.
Olağanüstü çalışarak da biz bu işi yaz aylarında bitirebiliriz. Yok, 'biz ekime kadar, eylüle kadar çalışıp bitireceğiz' derlerse eylül veya ekimde Meclis açıldığı zaman, o zaman da bu maddeler görüşülüp bir karara bağlanabilir. Türkiye sıfır kilometre, tamamen yeni bir anayasa yapamamasa bile hiç olmazsa bir derde deva belki sadre şifa olmayacak ama yapılmamasından çok daha iyidir. Çünkü buradaki birinci özellikle sözünü ettiğimiz üzerinde uzlaşmaya varılan hükümlerin önemli kısmı genel hükümler, insan hak ve özgürlükleri, düşünce özgürlüğü ve benzeri konulardır. Dolayısıyla bunların bir an önce yapılması gerekiyor ama eğer komisyon derse ki hızlandık, çalışıyoruz, bitireceğiz. biz buna da daha fazla memnun oluruz. Keşke böyle bir şey yapılsa, yapılabilse."
Kaynak: AA