Ankara'ya çağrı: Bize bu utancı tekrar yaşatmayın!
Çin'de Ulusal Halk Kongresi Daimi Komitesi, Türkiye ile yaptığı Suçluların İadesi Anlaşması'nı kabul etti. Bunun üzerine Türk halkı anında hareket göstererek Ankara'ya 'anlaşmayı onaylamayın' çağrısı yaptı.

Çin'de Ulusal Halk Kongresi Daimi Komitesi, Çin ile Türkiye arasında 2017'de imzalanan "Suçluların İadesi Anlaşması"nı oylayarak kabul ettiğini duyurdu. Türkiye'de de meclisten geçmesi halinde anlaşma faaliyete geçecek.
Bu durum Türkiye'de yaşayan Doğu Türkistanlılar'ı endişelendirirken, vatandaşlardan tepki geldi.
Twitter'da zirveye çıktı
Twitter'da açılan #UygurlarİadeEdilemez başlığı kısa sürede Türkiye'de en çok konuşulan konu oldu. Türk vatandaşları, devletin zirvesine çağrı yaparak bu anlaşmanın onaylanmamasını istedi.
Pek çok kişi, anlaşmanın mecisten geçmesi durumunda Türkiye'nin ikinci Boraltan utancı ile karşı karşıya kalabileceği konusunda uyarıda bulundu.
Boraltan faciası nedir?
Boraltan Köprüsü Katliamıolarak da bilinen Boraltan Faciası'nda Türkiye'ye sığınan145 Azeri Türkü Sovyet askerlerine teslim edildi. 1945 yılında yşanan olayda; Boraltan Köprüsü'nden geçen Azeri Türkleri, Türk askerlerinin gözü önünde katledildi. Ankara'nın emri ile Azeri Türkleri'ni teslim eden karakol komutanı, yaşananları gururuna yediremeyerek intihar etti.
Türk halkı, aradan yıllar geçmesine rağmen hala bu olayın 'utanç' oılarak nitelendiriyor.
'Beniz siz vursaydınız şu gavurun yerine'
Azerbaycanlı şair Almas Yıldırım ise, bu olaya tepkisini 'Dönek Kardeş' adlı şiirinde şöyle anlatıyor:
Boraltan bir köprü, aşar geçer Aras’ı,
Yuğsan Aras suyuyla, çıkmaz yüzün karası.
Karası, karası, merhamet fukarası,
Karası, karası, merhamet fukarası,
Düşman bekler karşıda, önüne kattı beni,
Can alınan çarşıda, kardeşim sattı beni.
Dönüp seslendim geri, merhametsiz birine,
Beni siz vursaydınız, şu gavurun yerine.
Uygur Türkleri'ne asimilasyon politikası
Basına sık sık yansıyan haberlere göre, Çin yönetimi Uygur Türkleri'ne yoğun asimilasyon politikası uyguluyor. Gelen haberlere göre pek çok çocuk ailesinden koparılıyor. Aileler çocuklarının nerede olduklarını bile bilmiyor.
Geçtiğimiz haftalarda Uygur ailelerin Çinli memurlar ile evlerini paylaşmak zorunda bırakıldığına dair haberler dünya medyasına da yansımıştı.