Dink dosyasında ihmaller zinciri
Hrant Dink davasında ihmali bulunduğu iddia edilen isimlerle ilgili yeni detaylar ortaya çıkıyor. Son iddianameye giren mülkiye müfettişi Şükrü Yıldız'ın "Trabzon ve İstihbaratı" koruduğu iddia ediliyor. İddianamede ayrıca, mevcut Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Engin Dinç’in de “haberdar olduğu halde cinayeti önlemediği” iddia edildi.

Dünya Bülteni / Haber Merkezi
Gazeteci Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin hazırlanan yeni iddianamede, eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, dönemin İstihbarat Daire Başkanlığı Personel Şube Müdürü Coşgun Çakar ve eski İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer'in "silahlı örgüt kurmak" suçundan 22,5 yıl, "tasarlayarak kasten öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması istendi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından hazırlanan ve mahkemeye gönderilen 168 sayfalık iddianamede, Ramazan Akyürek ile Coşgun Çakar'ın "tasarlayarak kasten öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "silahlı örgüt kurmak, resmi belgede sahtecilik, resmi belgeyi yok etme, görevi kötüye kullanma" suçlarından 23'er yıldan 44'er yıla kadar, Ali Fuat Yılmazer'in "tasarlayarak kasten öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "silahlı örgüt kurmak, resmi belgeyi yok etme, görevi kötüye kullanma" suçlarından 19 yıldan 32 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları talep edildi.
Dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürü olan Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç ve eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler hakkında "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi, görevi kötüye kullanma" suçlarından 15 yıl 6'şar aydan 22'şer yıla hapis cezası istenen iddianamede, dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ve eski İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun hakkında "görevi kötüye kullanma" suçundan 6'şar aydan 2'şer yıla kadar hapis cezası öngörüldü.
İddianamede, dönemin Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay ve eski Trabzon Emniyet Müdürlüğü İstihbarattan Sorumlu Müdür Yardımcısı Hasan Durmuşoğlu'nun "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi, görevi kötüye kullanma ve resmi belgeyi yok etme" suçlarından 18 yıl 6'şar aydan 29 yıl 6'şar aya kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.
MÜLKİYE MÜFETTİŞİ YILDIZ VE RAMAZAN AKYÜREK'E SUÇLAMALAR
Emniyet İstihbarat eski Daire Başkanı Ramazan Akyürek, Dink olayını soruşturan bilirkişiyi nasıl engellediği soruşturma dosyasına girdi. Bilirkişi, Akyürek’ten Erhan Tuncel’le yapılan görüşmelerin kaydını istedi. Akyürek, “Beni yakarsın” diyerek dosyayı vermedi.
Hrant Dink'in ölümüyle ilgili hazırlanan iddianamede şüpheli olarak geçen Mülkiye Başmüfettişi Şükrü Yıldız'ın gerçekleştirdiği usulsüzlükler ayrıntılı olarak yer aldı. 30 Ocak 2008 tarihinde Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından soruşturmada başmüfettiş olarak atanan Yıldız'a Trabzon İstihbarat Şube'den Yasin ve Osman Hayal ile ilgili 308 sayfalık klasör verildi. Klasör üzerinden bilirkişiler Durmuş Demirbaş ve Levent Yarımel'in 2 gün inceleme yaptıktan sonra Akyürek'in başında bulunduğu İstihbarat Şube'nin araştırması 12 maddelik talep yazısı gönderdi.
Talep yazısını alan Akyürek'in bilirkişilere istedikleri belgelere 2 gün içinde vereceğini söyledi. Ancak olaydan iki gün sonra Akyürek, Bilirkişi Levent Yarımel'i görüşmek için çağırdı. Akyürek'in bilirkişilerin 12 maddeden oluşan isteklerini elinde tutarak Yarımel'e “Sen ne yapıyorsun, log kayıtlarını, Erhan Tuncel'le buluşma üzerine yapılan F/3, F/4 raporlarını neden istiyorsun bu yazı bizi yakar, yazınızda istediğiniz yönetmelik, yönerge ve talimatlar dışındaki taleplerinizi yerine getirmeyeceğim” dedi.
Emniyet içindeki "yasadışı yapılanma"ya hizmet ettiği iddia edilen Başmüfettiş Şükrü Yıldız'ın ise, “İstanbul'la ilgili rapor hazırlayın. Akyürek ve Trabzon'u karıştırmayın” talimatı ile soruşturmayı engelledi.
DİNÇ İLE İLGİLİ SUÇLAMA
Haziran 2006’ya kadar Trabzon Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesi Müdürü olan Engin Dinç, Yasin Hayal ve ekibinin Dink’i öldürmeyi planladığı yolundaki istihbaratı, “ses getirecek eylem” şeklinde yumuşatarak, İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü’ne iletmekle suçlanıyordu.
İddianamede, İstihbarat Daire Başkanlığı’nın Dink cinayetinin çözümü ve faillerin belirlenmesi noktasında savcılığın emrinde çalıştığı halde Dinç’in ifadesinin alındığı 26 Ağustos 2015’e kadar, kayıtlarda hiç görünmeyen 12 Eylül 2006 tarihli kayıp F3 raporunu dosyaya sunduğu belirtildi. İddianamede, “Tuncel’in cinayeti işleyecek ‘Ogün’ ismini bildirmesi üzerine düzenlenen 11 no'lu 12 Eylül 2006 tarihli F/4 raporunu yeni buldukları gerekçesi ile soruşturma makamlarına bilgi vermemiştir” denildi. Dinç’in cinayeti işleyecek kişileri bilmesine rağmen açık ve yakın tehlike altında bulunan Dink’in yaşama hakkını korumadığı vurgulanarak, “Görevi gereği cinayet hazırlığı yapan suç örgütüne operasyon yaptırmayarak, koruma yükümlülüğüne aykırı hareket ederek kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi suçunu ve görevi kötüye kullanma suçlarını işlediği anlaşılmıştır” denildi.