Yasin'in annesi adil yargılama bekliyor
Diyarbakır'da vahşi bir şekilde katledilen Yasin Börü'nün katil zanlılarının yargılandığı davanın dünkü duruşmasından sonra konuşan anne Börü, adil yargılama beklediğini söyledi

Dünya Bülteni/ Haber Merkezi
Diyarbakır'da 6-7 Ekim 2014'te çıkan olaylarda katledilen Yasin Börü'nün annesi Hatice Börü, olayın aydınlatılmasında herkesin duyarlı olması çağrısı yaparak "Ben yargının adil olmadığını düşünüyorum. Önce yakaladılar 'İşte Yasin'in katili dediler. Sonra, her mahkemede teker teker salıverdiler. Her salıverme benim için daha çok acı oldu" dedi.
HabertükTV'ye konuşan anne, Yasin Börü'nün katledildikten sonra tanınmayacak hale geldiğini ve onu ayağındaki benden tanıyabildiklerini belirterek, "Evladımı kaybettim. Kaza değil, intihar değil, hastalık değil. Bilerek, bıçakla, yakarak, 3'üncü kattan atarak öldürdüler oğlumu. Bir sırtlanın yediği yemeğe yapmayacağı şeyleri, o canlara yaptılar. Bu hem benim hem de diğer anneler için çok acı. Düşünün ki vampirler çocuğunuzu parçalamış, cesedine işkence yapmış" diye konuştu.
Acılı anne sözlerini şöyle sürdürdü: Herkes bu konuda duyarlı olsun davanın üzerine gitsin. Herkesi duyarlı olmaya davet ediyorum. Adil bir yargılanma istiyorum. Doğru düzgün bir parmak izi bile alınmadı. Eğer yapılsa en azından bir parmak izi çıkacaktı. Burada hem ihmal var, hem duyarsızlık var. Eğer tutuklananlar gerçek katiller değillerse, ben de istemiyorum içeride yatmalarını."
Börü, Beni Sur'da evini barkını taşıyan insanlar anlayamaz diyerek, "Ben azmettirenlerden de onları sokağa salanlardan da davacıyım. Kandil'den KCK'dan HDP'den emir almadan sokağa çıkmıyorlar. Yüzde yüz bunlar suçludur. Ben onların da yargılanmasını istiyorum" dedi.
DAVA 7 MART'A ERTELENDİ
Öte yandan Yasin Börü, Ahmet Dakak, Riyat Güneş ve Hasan Gökguz'un öldürülmesi, Yusuf Er'in yaralanmasına ilişkin 17'si tutuklu 34 sanığın yargılandığı davanın üçüncü celsesi dün tamamlandı.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmanın öğleden sonraki bölümünde önce taraf avukatlarının beyanları alındı.
Yakınlarını kaybeden müdahillerin avukatlarından Hasan Bozdaş, "Olayların belli toplulukların ve örgütlerin çağrılarıyla" gerçekleştiğini kaydederek, "Olaylar, dindar tabir edilen, belli bir kesime yönelik olduğundan insanlığa karşı suç kapsamında değerlendirilmesini istiyoruz" dedi.
Diğer müdahil avukatları, tutuksuz sanıkların tutuklanmalarını talep ederken, bazı müdahil avukatları, olay yerine ilişkin MOBESE kayıtlarının getirtilmesini istediler.
Tutuklu sanıklar ile avukatları ise tahliye taleplerini dile getirdiler. Tutuklu sanıklar, olaylarla alakaları olmadıkları yönündeki beyanlarını tekrarladılar.
Cumhuriyet Savcısı Cengiz Aslankoç, sanıklardan Sedat Çoban'ın tahliyesine, diğer tutuklu sanıkların ise tutukluluklarının devamına karar verilmesini istedi.
Mahkeme heyeti, baş başa müzakerelerinin ardından tutuklu sanıkların tutukluluklarının devamına karar verdi. Sanıkların, olay günü telefon sinyal bilgilerine ilişkin bilirkişi raporu alınmasını kararlaştıran heyet, eksiklerin giderilmesi için duruşmayı 7 Mart 2016'ya erteledi.
SANIK YAKINLARI İLE MÜŞTEKİ YAKINLARI ARASINDA ARBEDE
Bu arada, duruşmaya verilen öğle arası sırasında sanık ve müşteki yakınları arasında tartışma yaşandı. Olaya adliye polisi ve özel güvenlik elemanları müdahale etti.