İslâm sanatında geometrik desenler
Eric Broug tarafından hazırlanan İslâm Sanatında Geometrik Desenler adlı kitap bu bakımdan son derece önemli. Müslümanların oluşturduğu geometrik desenlere ilk olarak Amsterdam’da öğrenciyken ilgi duymaya başlayan yazar konuyla ilgili uygulamalı çalışmalar da yapmaktadır

Asım Öz/ Dünya Bülteni - Kültür Servisi
Müslümanların sanat ve mimari çalışmalarının en bilinen görsel ifadeleri arasında yer alan geometrik desenlerin nasıl oluşturulduğu, bunları ortaya koyan zanaatkârlar ve kullanılan teknikler hakkında pek bir şey bilinmiyor. Hiç kuşkusuz Müslümanların sanat ve mimarisinin en meşhur görsel ifade biçimi olan desenlerin ihtişamı, tesadüfen oluşmuş bir güzellik değildir. Bu sanatın eski ustaları, çoğunlukla kendini tekrar eden tek bir desene dayanan şaşaalı geometrik kompozisyonlar oluşturabilmek için geleneksel ölçüm yöntemleri kullanmışlardır. Sonuçlar güzellikleri açısından harikulade, uygulama açısından ise ilham vericidir.
GELENEKSEL ZANAATKÂR VE PRATİK BECERİ
Eric Broug tarafından hazırlanan İslâm Sanatında Geometrik Desenler adlı kitap bu bakımdan son derece önemli. Müslümanların oluşturduğu geometrik desenlere ilk olarak Amsterdam'da öğrenciyken ilgi duymaya başlayan yazar konuyla ilgili uygulamalı çalışmalar da yapmaktadır. Geçmişte zanaatkârların kapsamlı bir geometri bilgisine sahip olmaları, onların bir daireyi nasıl on iki eşit dilime bölüneceğini, iletkiye gerek duymadan bilmelerini sağlıyordur. Bundan dolayı, bir caminin kubbesindeki bir geometrik deseni kolaylıkla inşa edebilirlerdi. Yani becerileri herhangi bir kurama veya matematik hesaplamalara dayanmazdı. Desenleri, daireler ve çizgiler yardımıyla çizerek oluşturan zanaatkârların dünyasını kavramak için yeni bir yaklaşım getiren kitabın girişinde yer alan ve kitabın değerini belirgin kılan şu ifadeler önemli: "Bu kitap, geleneksel zanaatkârı çalışırken izlemenin ve bir desenin şekillenişine tanıklık etmenin nasıl olduğunu kavramaya dair farklı bir yaklaşım getirmektedir. Desenleri çizmeyi adım adım göstererek, yüzlerce yıl önce bu kadar karışık desenleri nasıl oluşturabildiklerini anlamamıza yardım edecektir.
Eric Broug, mimarların önceden bir binanın tam ölçekli bir haritasını çizmek için ipin bir ucunu sabit bir noktaya, diğer ucunu ise sabit bir tahtaya bağladıklarını böylece sabit bir noktanın etrafında gergin bir iple dolaşarak daire çizdiklerini ve bu dairenin büyüklüğünün de ipin uzunluğu ile belirlendiğini ifade ediyor. Düz çizgiler ise iki nokta arasında ipi gergin tutarak çiziliyor. Ona göre, günümüzde kullanılan pergel ve cetvel ipin gelişmiş şekli. İp kullanmanın büyük çaplı işler için oldukça yararlı olmasına karşın küçük desenler için cetvel ve pergel kullanma zorunluluğu doğmuştur. Bu yöntemin ip yönteminin yerine geçmesi Yunanlı matematikçi Öklid'in M.Ö. 300 yılında kaleme aldığı Elemanlar adlı eseriyle tamamlanır. Pergel kullanımın Müslüman mimarların nasıl gerçekleştirdiği konusunda ise şunları aktarıyor Broug: " (...) yüzyıllar boyunca Müslüman mimarlar, eşit çapta daireler çizmek için her desen için ayrıca ayarlanması gereken sabit açılı pergeller kullandılar.(...) Çapı birbirine eşit birkaç daire çizilecekse, daha sonraki aşamada problem çıkmaması için gerçekten aynı boyutta olduklarının kontrol edilmesi çok önemlidir. Bu yüzden tarih boyunca sabit açılı pergel tercih edilmiştir, çünkü bunun sayesinde mimar ve zanaatkârlar her zaman tam olarak aynı daireyi çizebilmişlerdir. Sabit açılı bir pergelle karmaşık desenleri çizmek için nasıl müthiş bir pratik beceriye sahip olduklarını hayal etmek kolay değil."
TEK MOTİFİN TEKRARLANMASI
Kitapta ilk olarak bir kare, altıgen ya da beşgenin nasıl çizileceğine dair temel bilgiler uygulamalı olarak anlatılıyor, teknik ipuçları veriliyor. Bu desenlerin nasıl oluşturulacağı, güçlük derecesine göre ayarlanmış üç seviyede, dikkatle ve adım adım talimatlarla gösteriliyor. Müslümanların oluşturduğu sata yapılarında bulunan geometrik desenlerin çoğu, ana daire etrafında birbiriyle ilişkili dört, beş veya altı adet ikincil dairenin çizildiği üç aileden oluşur. Kitapta yer alan desenler, Müslümanların meydana getirdikleri sanat eserlerinin en güzel örnekleri arasında yer alan şu on dokuz eserden seçilmiştir: Kurtuba Ulu Camii (İspanya),Kayrevan Ulu Camii (Tunus),Bağdat Mustansıriyye Medresesi ( Irak),Beyşehir Eşrefoğlu Camii (Türkiye), Palatina Şapeli( İtalya), Reşidüddin et-Tabîb'in Mushafı ( İran), Abdussamed Külliyesi (İran), Şam Emeviyye Camii ( Suriye), Herat Ulu Camii (Afganistan), Elhamra (İspanya), Harakan Doğu Kümbedi( İran), Kayseri Mahperi Huand Hatun Külliyesi (Türkiye), es-Salih Talâi' Camii( Mısır),Bin Yusuf Medresesi( Fas),Celaleddin Hüseyin Türbesi (Kırgızistan), en-Nâsır Muhammed Camii (Mısır),Memlük Mushafı (Suriye), Bibi Cavindî Türbesi ( Pakistan), Karaviyyin Camii (Fas). Müslüman dünyanın zengin sanatsal mirasını yansıtan bu eserlerde yer alan modeller farklı yerlerde de bulunmaktadır. Seçilen geometrik desenler bölgeye ve döneme göre farklılık göstermektedir. Farklı görülen desenler arasında bile bir ortaklığın olduğunu düşünen Eric Broug ayrıca şunları söyler: "İslam sanatında ve mimarisinde desenlerin çoğu, mükemmel bir sıralama ile birbirine uyum sağlayacak şekilde, bir tek motifin tekrarlanmasına dayanır. Tüm duvarı kaplayacak detaylı bir desen tasarlamaktan ziyade sanatçılar yüzeyi örneğin dörtgen ve altıgenden oluşan ızgaralara bölebilir ve bağımsız bir motifi her birimde tekrarlayabilir."
Kitabın katkısıyla artık herkes bu kadîm sanatta nasıl usta olunacağını öğrenebilir ve kendi girift desenlerini tasarlayabilir ya da klasik örnekleri yeniden oluşturabilir. Bunun için gerekli olan tek şey bir kalem, bir cetvel, bir pergel ve sakin bir el.
Eric Broug, her gün geometrik desenler çizmeye birkaç saatini ayırarak onları daha iyi anladığını ifade etmektedir: "İslami geometrik tasarımdaki sanatın ve birimin birleşimi her zaman ilgimi çekmiştir; kurallar, deseni değiştiren ve hatta ona yeni, çağdaş bir tat veren ya da onu eski usulden ve neredeyse nesli tükenmiş zanaatkârlıktan tamamen uzak bir yöntemle keşfeden birçok imkân sağlar."