Türkiye'nin antikası Beyoğlu'nda

Beyoğlu Antika Festivali’nde hemen her ilgi alanına ve bütçeye uygun antika hüviyetini haiz eserler bulmak mümkün

Kültür Sanat 31.08.2017, 11:29 31.08.2017, 11:29
Türkiye'nin antikası Beyoğlu'nda

İbrahim Ethem Gören/Dünya Bülteni

4 Eylül pazartesi gününe kadar ziyaretçilerini bekleyecek olan Beyoğlu Antika Festivali’nde hemen her ilgi alanına ve bütçeye uygun antika hüviyetini haiz eserler bulmak mümkün.

Beyoğlu’nun vitrini Taksim Meydanı her yıl ilk bahar, yaz ve sonbahar mevsimlerinde muhtelif festivallere ev sahipliği yapıyor. Bunlardan biri de Antika Festivali. Geçtiğimiz Mayıs ayında başlayan “Beyoğlu Festivalleri” kapsamında düzenlenen Antika Festivali’nde Türkiye’nin dört bir tarafından gelen antikacı esnafı Türkiye’nin antikasını Beyoğlu’na taşıdı. Üzeninde yaşanmışlıklarla birlikte tarih ve medeniyetin koku ve hatıralarını barındıran birbirinden ala keyfiyeti haiz antikalar İstanbul’un orta yerinde yeni sahiplerini bekliyor.

Beyoğlu Antika Festivali’nde hemen her ilgi alanına ve bütçeye uygun antika hüviyetini haiz eserler bulmak mümkün. Biz dahi böylesi bir mülahazayla Taksim Meydanı’nın yolunu tuttuk. İlk uğrağımız olan Kapalıçarşı’nın duayen antikacı esnafından Osman Demirel’in standı oldu.

OSMAN DEMİREL: SÜREKLİ BİLDİĞİNİZ USTALARDAN TESBİH ALIN

Demirel’in ihtisas alanı tesbih. Osman Demirel ile içinden tesbih geçen sohbet ettik. İstanbul’a, Anadolu’nun muhtelif bölygelerindeki antikacı esnafına ve koleksiyonerlereusta işi tesbihler satan muhatabım tesbihte göre göre, ele avuca almak suretiyle zaman içerisinde uzmanlık kesbedileceğini söylüyor ve ekliyor: “Tesbihi ya iyi bileceksiniz, kendiniz alacaksınız ya da bir uzmanına müracaat edeceksiniz. Ve sürekli bildiğiniz yerden/ustalardan/esnaftan tesbih alacaksınız.” Biz dahi esnaf Osman efendinin sözlerine itimat ederek bir kehribar tesbih aldık.

Beyoğlu Antika Festivali’nde hat, tezhip, minyatür, kalemişi, tesbih, bakır işleri, kılıç, harita, Osmanlı tekstil ürünleri, tesbih çeşitleri, muhtelif efemera ile birlikte eski radyolar, üzerinde yaşanmışlıkları barındıran oyuncaklar, porselen, ahşap, sedef, gümüş objeler başta olmak üzere binlerce antika ürün/eser tezgâhlarda yeni sahiplerini bekliyor.

İstanbul’un duayen antikacı esnafından Adil Menemencioğlu’nun standına da uğradık. Adil Bey sanatkâr bir antikacı. Bir yandan resim sanatına yeni eserler ve isimler kazandırırken diğer yandan da antika ürünleri alıp satıyor, esnaf ve antikacılar için mini mezatlar düzenliyor.

RESSAM ADİL MENEMENCİOĞLU: AMACIM KÜLTÜRÜMÜZÜ VE SANATKÂRLARIMIZI TANITMAK

Ressam Menemencioğlu Beyoğlu’ndaki festivale katılım amacını ve festivalin gidişatını ‘’Festival çeşitli konularda oluyor... Antika ile de ilgili bir festival olacağını duyar duymaz müracatımı yaptım. Amacım yerli, yabancı ziyaretçilerimize kendi sanat kültürümüzü en iyi şekilde tanıtmak. Bilhassa, az da olsa, memleketimize gelen turistleri ellerinde birkaç eser ile mutlu ederek yolcu etmek ve sanatçılarımızın dünya standartlarinda olduklarını kendilerine empoze etmek, yerli ziyaretçilerimize de eserlerimizi ve sanatçılarımızı tanıtmak, eserlerindeki mesajları hissettirmek.

Kendimi bildim bileli hertürlü sanatın içinde olmam birçok yerli sanatçımızı yakinen tanımam, aynı zamanda iyi derecede bir yabancı lisanı bilmem bana yolumda çok yardımcı oldu.

ANTİKA FESTİVALİ’NİN DUYURUSU GEÇ YAPILDI

Antika Festivali geç duyuruldu. Ziyaretçi turistlerden çok azı Avrupalı. Çoğunluğu Ortadoğu milletlerinden gelen ziyaretçilerin sanat bilgisi, dolayısıyla merakı çok az. Daha çok akşamları canlı müzikle eğlenmeyi tercih ediyorlar. Sanatseverlerimiz sanatla ilgisiz, bununla birlikte sadece canlı müzikle eğlenen toplulukla pek biraraya gelmiyor’ cümleleriyle özetliyor.

Antikacı esnafı satışlardan keyfe keder malum. Daha çok birkaç yüz liralık ürünlerin müşteri bulunduğundan bahiste Beyoğlu Belediyesi’nin aldığı bin beş yüz lirayı bulan stant kiralarından muzdarip. Hal böyle olunca fiyatlar da dükkânlardakinin bir hayli üzerinde oluyor.

İkinci bir husus, sanatkarların ve antikacıların hemen yanında konuyla ilgisiz parfüm, yiyecek ve içecek stantlarına yer veriliyor olması –Taksim’in yer yanı zaten restoran ve büfelerle dolu- ve her gün ısrarla düzenlenen mini konserlerin hadisenin ruhuyla bağdaşmıyor olması.

Antikacı esnafı Bilal Atış ise antika festivalinin kendileri için ifade ettiği manaya ve gördükleri rağbete dair kanaatleri şöyle:

“Her ne kadar da bazı meslektaşlarımız belediyenın talep ettiği katılım ücretinden muzdarip olsa da ben Bakırköy’de faaliyet gösteren bir eskici olarak alınan katılım payının yerinde olduğunu ve makul bir rakam olduğunu düşünüyorum. ‘10 gün için burada bir dükkan tutun bakalım maliyet kaç lira olacak!

BİLAL ATIŞ: GENEL GİDİŞAT BEKLENTİLERİN ALTINDA

Genel gidişat ise mevsimden mütevellit beklediğimizin biraz altında. Arap ve İranlı misafirlerimize ürün vermekteyiz. Bu misafirlerimiz de hem uçakta götürebilecekleri ürünleri alırken arzu etseler dahi milli varlığımız olan eserleri alamamaktalar. Sebep ise hava alanında el konulabilme ihtimali!

Ben Beyza Antik olarak ifade edeyim, senenin en durgun günlerinde bu festivalin düzenlenmesi ve gerek konserler, gerek mezat ile ortamın canlandırılması esnaf için bir fırsat oldu. Bu vesileyle bizi İstanbul’un en hareketli yerinde toplayıp bu imkanı sağlayan Beyoğlu Belediyesi’ne organizasyonda emeği gecen personele ve hassaten buranın sorumlusu Mehmet müdürümüze teşekkür ederim. Tabii ki gece aklımız burada kalmadan evimize gitmemizi sağlayan sayın güvenlik personelinden de Rabbim razı olsun.

BEYOĞLU VE ÜSKÜDAR BELEDİYELERİ ANTİKACI ESNAFINA KUCAK AÇIYOR

Bu tarz organizasyonların diğer merkezlerde de gerçekleşmesi kamunun da bilinçenmesine ve kültür yaşamımızın renkliliğine faydalı olacağına inanıyorum. Aynı özveriyi geçen sene Üsküdar Belediyesi gerçekleştirdi. Fatih Belediyesi’nden, Büyükşehir’den ve Kültür Bakanlığı’ndan da benzeri faaliyetleri bekliyoruz.

Bilinmelidir ki bizler sadece malzeme alıp satan ve kâr elde eden bir kitle değiliz. Bizler, geçmişin izlerini sokak sokak ev ev kovalayıp bu eserleri tekrardan sevdalılarıyla buluşturan bir hizmet sektörüyüz.’

Beyoğlu Antika Festivali içinden eskimez güzelliklere açık kapılar bulunan antika meraklılarını Eylül ayının 4. gününe kadar Beyoğlu’na bekliyor olacak.

Yorumlar (0)
Günün Anketi Tümü
Türkiye İsveç'in NATO üyeliğine onay vermeli mi?