09.03.2007, 10:18

Kürt oku yaydan çıktı

Türkiye'nin Kürt lider Mesut Barzani'yle görüşüp görüşmeme konusuyla uğraştığı bir zamanda, Barzani kimsenin nereden aldığını bilmediği bir güçle görüşmekle ilgilenmiyor. Kürt lider, ateşli tutumunu Türk televizyonundan ortaya koydu. Mesaj açıktı: 'Yeni bir gerçeklik var ve 40 milyon Kürdün bağımsızlığı düşünme hakkı var. Araplar, İranlılar ve Türkler Kürtlerin hak ve bağımsızlık düşüncesine alışmalı.' Barzani Türklere Kerkük'ün Kürdistan'ın kalbi olduğunu, Kuzey Irak'taki PKK savaşçılarına karışmayacağını ve Türkiye'nin askeri müdahalede bulunması durumunda karşı koyacaklarını ifade etti. Kürt lider, Türkiye ve diğer ülkelere karşı Kürtlerin yeni kırmızı çizgilerini belirledi. Kürtlerin önceden de kırmızı çizgileri vardı ama bugünkü fark şu: Kürtler bu çizgileri koruyacakları konusunda kendilerine güveniyor. Türklerin kırmızı çizgileriyse, Irak işgalinin ilk gününde çiğnendi. Türkiye gerginlik merkezi olacak Öyle görünüyor ki, Türkiye ve Kürt meselesi önümüzdeki yıllarda gerginlik merkezi oluşturacak. Tıpkı İsrail gibi. Fakat kimse iki konu arasında 'eşitlik' kurduğumuzu düşünmesin, İsrailli Yahudiler dışarıdan gelen sömürgeciler, Kürtler bölgenin yerli halklarından. Kürtler, Kuzey Irak'ta bağımsızlıklarını Kerkük de dahil istedikleri sınırlar dahilinde tamamlayacak. Yeni gelişme, Barzani'nin kendisini bölgenin tüm Kürtlerinin yöneticisi ve sözcüsü kılması. Zira bağımsızlıkla ilgili sözleri 40 milyon Kürt'ü kapsıyorsa, bu rakam Türkiye, Suriye ve İran Kürtlerini de içeriyor demektir. Söz edilen büyük Kürdistan'dır; Kürtler bugün tek yumruktur. Kürdistan savaşçıları, Barzani ve Talabani'yi destekleyenlerce korunuyor. Türkiye Kürtleri de Irak Kürtlerinin bir diğer yüzüdür.İşte Türkiye'de PKK uzantısı olarak görülen en güçlü Kürt partisi DTP'nin Diyarbakır İl Başkanı Hilmi Aydoğdu, Kürt kanının birliğini ifade ederek, Türkiye'nin Kerkük'e saldırısının Diyarbakır'a yapılmış sayılacağını belirtiyor. Üstelik bu sözler bireysel açıklamayla sınırlı kalmadı; DTP de bir sonraki gün 'Kerkük'e saldırı Türkiye Kürtlerinin endişesini körükler' açıklamasını yaptı. O halde tüm bunlar, Kürt geleceğinin birliği anlamına geliyor. Bu baskılara, Mehmet Ali Birand'ın Öcalan'a yakın PKK kaynaklarından aktardığı ve örgütün mayıs ortasından itibaren askeri eylemlere başlayacağı yönündeki bilgiler eklenebilir. Bu da daha fazla kanın akması ve istikrarın vurulması demek. Türkiye Kürtleri, iktidarda kimin bulunduğunu dikkate almadan rejime daha fazla baskı uygulamak için kendilerini hazırlıyor. Bunu, önümüzdeki seçimlerde bağımsız adaylar yoluyla parlamentoya Kürt milletvekili sokarak yapacaklar. Kürt projesi bugün 21. yüzyılın Sykes-Picot anlaşmasına dönüştü. Kimse, Kürtlerin başta Türkiye olmak üzere yaşadıkları ülkelerdeki aşırı milliyetçi rejimlerce yasaklanan kimliklerini sahiplenme hakkını inkâr etmiyor. Kürt oku yaydan çıktı; diğer milliyetçi ideolojilerin tek yaptığıysa zararı sınırlı tutmaktır. (Katar gazetesi Şark, Beyrut Stratejik Araştırma Merkezi Direktörü, 4 Mart 2007)
Yorumlar (0)
Günün Anketi Tümü
Türkiye İsveç'in NATO üyeliğine onay vermeli mi?