Malazgirt savaşında Kürtler

Alparslan, son umudunu da yitirmiş olmanın verdiği durumla birlikte iyice endişeye kapılmış ve yeni çareler aramaya başlamıştı. Belki bir umut olur diye, Vezirlerini ve komutanlarını toplayarak onlara: Amca çocuklarımıza gidin!...” dedi.

Olaylar 01.07.2023, 12:17 01.07.2023, 12:18
Malazgirt savaşında Kürtler

Necdet Sevil / Tarih Servisi-Dünya Bülteni

26 Ağustos 1071 tarihinde, Büyük Selçuklu Hükümdarı Alparslan ile Bizans İmparatoru IV. Romen Diyojen arasında cereyan eden Malazgirt Meydan Muharebesi öncesinde, Romen Diyojen, sayısı 100.000'i bulan tam donanımlı bir ordu hazırlayarak Doğu'ya hareket eder. Alparslan, Diyojen'in böylesi büyük bir ordu ile hareket ettiğini haber alınca endişeye kapılır ve sayıları 30-35 bin civarında olan ordusu ile İmparatorla mücadele edemeyeceğini düşünerek çareler aramaya koyulur. Tabi tek bir çare vardı. O da ordunun sayısını arttırmaktı. Bunun üzerine bir plan yapılarak, Bizans ordusunda paralı olarak görev yapan Uzlar ve Peçenek Türkleri ile temasa geçerek onları Alparslan'ın ordusuna katmaya karar verildi. Planın hayata geçirilmesi adına, Alparslan'ın casusları hemen harekete geçerek Kayseri yakınlarında Peçenekler ile Uzlarla görüşerek onlara durumu kısaca izah ettiler; "Siz de Türksünüz, biz de! Tarihi düşmanımız olan Avrupalıların safında kan kardeşlerinize karşı nasıl savaşırsınız? Gelin bize katılın" denildi. Peçenekler ile Uzların tek bir sorusu oldu: "Size katılmak için bize ne kadar vereceksiniz?" Bu soru karşılığında küçük çaplı bir şaşkınlık yaşayan Alparslan'ın casusları; "İmparator ne verdiyse aynısı..." Bu cevap Peçenekler ile Uzlar'ı pek tatmin etmedi ve Alparslan'ın adamları tekrar, "Savaştan elimize geçen ganimetten askerimize ne kadar düşerse size de o kadar" gibisinden bir teklif ettilerse de Peçenekler ile Uzlar arasında pek itibar görmedi ve uzlaşma sağlanamayınca Alparslan'ın adamları çaresiz bir vaziyette elleri boş dönerler.

Bu olumsuz haberi alan Alparslan, son umudunu da yitirmiş olmanın verdiği durumla birlikte iyice endişeye kapılmış ve yeni çareler aramaya başlamıştı. Belki bir umut olur diye, Vezirlerini ve komutanlarını toplayarak onlara: Amca çocuklarımıza gidin!..." dedi. Yani Kuzey Irak'taki Kürtler... Bunlar asker bile değillerdi, çiftçi ve çobandılar. Teklif değil, sadece haber verilen bu amca çocukları yine tereddüt etmeden gelip Alparslan'ın ordusunda görev aldılar ve üzerlerine düşeni layıkıyla yerine getirdiler. Neticede, Malazgirt Muharebesi Alparslan'ın ordusunun zaferiyle sonuçlandı ve Türklere Anadolu'nun kapısı açıldı.

Mehmet Çelik’in “Tarihin Hafızası” adlı kitabında bu şekilde ele aldığı bu hadise, iki Arap kaynağı olan Sıbt İbnu'l-Cevzî'nin "Mir'atu'z-Zamân" ile İbnu'd-Devâdârî'nin "Kenzü'l-Durer" adlı eserlerinde yer almaktadır. Ancak, ilk kaynak “Mervani Emiri Nizam üd-din’e ait askerler ile mahalli gönüllülerden mürekkep 10.000 kişilik bir Müslüman ve Kürt askeri de ona ilhak etmişti” ifadesini kullanırken, ikinci kaynak ise,"Kürtlerden ve diğer kavimlerden 10 bin kadar insan"ın katıldığını belirtmektedir. Her iki kaynakta bu şekilde izah edilen konu, 12. Yüzyılda İbnü’l Erzak tarafından kaleme alınan ve dilimize "Mervanî Kürtleri Tarihi" adıyla tercüme edilen eserde, Kürtlerin Selçuklu ordusuna hangi şartlarda katıldıklarına dair farklı bilgiler mevcuttur.

Diyarbakır ve çevresinde hüküm süren bir Kürt devleti olan Mervaniler, Malazgirt Savaşı öncesinde Nizamüddin Nasr ile kardeşi Said arasındaki iç savaşa sahne olmuştu. İkisi arasındaki bu mücadelenin şiddet kazanmasıyla birlikte Said, Alparslan’a sığınmış ve Alparslan da onu yanına alarak Diyarbakır’a gelmişti. Bunun üzerine, Vezir Nizamülmülk Silvan’a giderek kardeşi Nizamüddin’le görüşmüş ve yapılan görüşme sonucunda, onu kardeşinin de yanında bulunduğu Alparslan’ın huzuruna getirmişti. Bu esnada ilginç bir olay yaşanmış ve Sultan Alparslan’ın Sultanlık vaadinde bulunduğu Said, Nizamülmülk’ün bir entrikası sonucunda yakalanıp hapse atılmış ve Nizamüddin de "Sultanü'l-Ümerâ" (Emirlerin Sultanı) ilan edilmişti. Böylece, bütün varlığını Selçuklulara borçlu hale gelen Mervanî Sultanı Nizamüddin, Alparslan Musul seferinden Malazgirt'e yeniden dönünce hem topraklarından geçmesine izin vermiş hem de kendisine, Mükrimin Halil Yinanç'ın dediği gibi bütün kuvvetlerini teslim etmişti.

Netice olarak, Alparslan’ın ordusunda mevcut olan Kürtlerin varlık sebepleri, olaydan birkaç asır sonra kaleme alınmış eserlerde bu şekilde ifade edilmiştir. Gerek eserlerin hadiseden birkaç asır sonra kaleme alınmaları, gerekse de yazarların mensup oldukları görüşler doğrultusunda dile getirdikleri bu konu hakkında, kesin bir hükümde bulunmak zor görünmektedir. Kesinlik arzeden tek hüküm ise, bu kardeşliğin derin köklerle birbirine bağlı olduğudur.

Kaynaklar:

Osman Turan, Selçuklular Tarihi ve Türk İslam Medeniyeti, İstanbul, 2005.

Mükrimin Halil Yinanç, Anadolu’nun Fethi, İstanbul, 1944.

İbnü’l-Erzak, Mervani Kürtleri Tarihi, Çev; M. Emin Bozarslan, İstanbul, 1990,

Sıbt İbnu'l-Cevzî, Mir'atu'z-Zamân

İbnu'd-Devâdârî, Kenzü'l-Durer

Mustafa Armağan, “Malazgirt’te Alparslan'ın ordusunda Kürtler ne arıyordu?”, Zaman Gazetesi, 30 Ağustos 2009.

Mehmet Çelik, Tarihin Hafızası, İstanbul 2011. 

Yorumlar (7)
msk 12 yıl önce
bunu miliyetçi kafatasçılar okusunlarda ders alsınlar ve bugünki yüneticilere de
Hakikat 5 yıl önce
Uzlar yada ozlar veya oğuzlar hepsi de aynıdır. O zaman ki türk adı müslüman olmayanlara verilen isimdir. Oğuzlara türk denilmesinin nedeni budur. Ayrıca boğa adının Yunancası, ogus'tur. Misal öküz kelimesi ogus kelimesinden türemiştir. Kısaca uzlar Yunan'dı. Kurdgalname kitabını okuyan herkes Selçukluların Kürt olduğunu bilir. Hem Uzlarla anlaşamayan Selçuklu (her ikisi de) Türk olacak hem de Kuzey Irak'taki Kürt amcaoğulları Kürtlerle Kürt olan Selçuklu böyle tezatlık olmaz. Hadi eyvallah :)
Hakikat 8 yıl önce
he he istanbulu da kürtler feth etti.. ne yalanınız bitti ne sahtekarlığınız nede ihanetiniz..
kürt müslümandir 4 yıl önce
Kürtler daima Türklere yardım etti niyeki çünkü bizde onlarda müslüman diye bizler böyleyiz Allah bizi böylece yaratmiş
dogu serhat 4 yıl önce
kurdun ahi yerde kalmaz
mehmet sy 4 yıl önce
Nedense bu zaferdeki islamın ve imanın gücünü gölgelemek için bu zaferi uz,pecenek gibi unsurlara atfederler sadece türklüğün zaferiymiş gibi çağrışımda bulunurlar yada hem türklerin başarısını gölgelemek hemde sözde suni bir türk -kürt kardeşliği icad etmek için kürtlere atfederler. Elbette uzlar ve peçenekler türk olabilir ama bizansın komutanı romen diyojene bağlılık yemini etmiş güçlü birer hristiyandılar. Kürtlere gelince elbette türk kürt arap hatta uzak çografyalardaki tüm müslümanlar kardeştir bu kardeşlik müslümanlığn gereğidir ve Kuran-ı Kerimle sabittir bu kardeşliği belgelemek için tarihi olaylardan ve kaynaklardan sahte ve anlamsız delil getirmenin anlamı yok. Zira bugünkü modern ordular bile onca teknlojiye rağmen aylar öncesi operasyonlara savaşlara hazırlık yaparken orduya birkaç gün önce katılmış kürt uz peçenek vs birliklerle o devirde hangi taktik savaşını uygulayabilirsin.
Dılxeri 3 yıl önce
Dılxeri aşireti ve şemsıka ve bekıra aşiretleri kanlarıyla canlarıyla savaşmışlar bunların isimleri nerede
Günün Anketi Tümü
Türkiye İsveç'in NATO üyeliğine onay vermeli mi?