Fas, eylemlere bahane bırakmıyor
Tunus, Mısır ve Libya'da meydana gelen eylemlerden sonra Fas kendi evini temizleme kararı aldı. Ülkede geniş çaplı reformlar yapılmaya başlandı

Dünya Bülteni / Haber Merkezi
Arap dünyası toplumsal ve siyasi alanda alt üst oluşlar yaşar ve isyanlarla çalkalanırken, bu dünyanın kıyısında köşesinde yer almış bir ülke olan Fas, bir an önce reformlara hız verip evine çeki düzen veren nadir ülkelerden biri. Bu özelliğiyle diğer Arap ülkelerinden ayrılıyor.
Arap dünyasındaki örneklerinin aksine Fas Krallığı, devrim ve değişim isteyen gençlere yönelik şiddet uygulamak ve onlara acımasızca davranmak yerine, gençlerin taleplerini anlayışla karşılamaya, isteklerin bir an önce hayata geçirilmesi için toplumsal, siyasi ve ekonomik alandaki dönüşümleri tamamlamaya çalışıyor.
Söz konusu reformların amacı ise Fas’ın bir taraftan küreselleşen dünyaya adaptasyonunu sağlarken, diğer taraftan da geleneklerini örf ve adetlerini korumasına imkan vermek. Bu çerçevede sendikalardan insan hakları örgütlerine vakıflardan diğer sivil toplum kuruluşlarına gençlik örgütlerinden kanaat önderlerine ve muhalefet partilerine kadar toplumun bir çok kesimiyle istişareler yapıldı ve çıkan görüşler doğrultusunda Fas kralı, reformlara hız verilmesi yönünde çağrılarda bulundu. Fas kralı 6. Muhammed’in 9 Mart 2011 tarihinde yaptığı konuşmanın ardından Fas yönetimi, yürütmeye daha fazla yetkiler verme, kralın yetkilerini sınırlama, yargının bağımsızlığını genişletme, Berberi dilinin Anayasal bir dil haline getirilmesi…başlıca noktalar arasında sayılabilir.Bütün bu gelişmelerin yanında bir de yönetimin bir parçası şeklinde tasarlanan insan hakları yüksek komisyonunun kurulmasıyla birlikte, Fas yönetimi de reformlar konusundaki samimiyetini gösteren en ciddi adımı atmış oldu.
Fas’ın en büyük iç sorunlarından biri ise Polyesaryo sorunu. Ayrılıkçı militanlara en büyük desteği ise Cezayir ordusunun verdiğini öne sürüyor Fas yönetimi. Cezayir’e yönelttiği diğer bir suçlama ise, Arap Mağrip Birliği’ndeki birleşme çalışmalarına taş koyması. Fas’ın ayrılıkçılarla sorunu 1975 yılında başlamış ve halen de sürüyor. 266 bin km. karelik bu bölgeye yönelik Faslı Araplar 350 bin kişinin katıldığı Yeşil yürüyüş adlı barışçı bir gösteri düzenlemiş. Aslında 1973 yılında İspanyol işgaline karşı kurulan Polyeseryo Cephesi 1976 yılında Fas yönetimine karşı silahlı eylemler vermeye başlamış. Fas da bu soruna kalıcı bir çözüm getirmek amacıyla 2007 yılında bütün tarafları bir araya getiren bir diyalog girişimi başlatarak uluslar arası kamuoyunun takdirini kazanmış. Ancak Polyeseryo cephesinin eylemleri ve fakir halk üzerinde uyguladığı baskı nedeniyle bu girişimlerin başarıya ulaşamadığı ifade ediliyor. Özellikle Cezayir’deki generallerin müdahalelerinin bu başarısızlıktaki payının yüksek olduğu dile getiriliyor. Polyeseryo Cephesi’nin şiddet dolu eylemlerine verilen destek sadece Cezayir’le sınırlı değil. Libya’daki Kaddafi yönetimi de özellikle kendi muhaliflerine karşı bu cepheyi kullanmakta bir beis görmüyor.
Son Fas’ın karşı karşıya bulunduğu diğer bir sorunu ise el Kaide’nin başlattığ eylemler. Daha geçtiğimiz Nisan ayının 28’inde yaptığı bir eylemde el Kaide onlarca insanın yaralanmasına ve ölümüne neden olmuştu. El Kaide’nin amacının yapılmak istenen reform sürecinin sekteye uğratılması veyahut mümkün olduğunca geciktirmek olduğu düşünülüyor.