banner39

İranlı anne, oğlunun katilini neden affettiğini anlattı

İran'da oğlunun katilini idam sehpasındayken affeden kadın, oğlunun defalarca rüyasına girdiğini ve onu affetmesini istediğini söyledi

Ortadoğu 27.04.2014, 14:08 27.04.2014, 14:08
İranlı anne, oğlunun katilini neden affettiğini anlattı

Dünya Bülteni/ Haber Merkezi

İran’da oğlunun katilini idam sehpasındayken son anda affederek tüm dünyanın dikkatini çeken anne, bu kararı nasıl verdiğinin acı dolu öyküsünü anlattı. Acılı anne, oğlunun defalarca rüyasına girerek katilini affetmesini istediğini söyledi.

Abdullah Hüseyinzade, 2007'de 18 yaşındayken, İran’ın Mazandaran bölgesinde çıkan bir sokak kavgasında arkadaşı Balal tarafından bıçaklanarak öldürülmüştü. Balal idama mahkum edildi; İran yasaları kurbanların babasına katilini affetme hakkını verirken, eşi de bu kararı acılı anneye bıraktı. Fakat Samereh affetmemekte kararlıydı. Abdullah, kaybettiği ikinci oğluydu; en genç oğlu 11 yaşındayken bir motosiklet kazasında ölmüştü.

'OĞLUM İSTEDİ AMA BEN İKNA OLMADIM'

Samareh The Guardian gazetesiyle söyleşisinde, idam günü yaklaşırken oğlunu sürekli rüyasında görmeye başladığını anlattı: “İnfaz tarihinden 10 gün önce, oğlum rüyamda benden intikam almamamı istedi. Fakat kendimi ikna edemedim. İnfazdan bir gün önce bir kez daha rüyama girdi ama bu sefer benimle konuşmayı reddediyordu.”

İdamdan bir gece önce çok sayıda akrabalarının evlerine geldiğini söyleyen acılı anne, “Katilin cezalandırılması gerektiği konusunda çok katıydım, dolayısıyla benin affetmemi de beklemiyorlardı” dedi.

'AFFEDEMEYECEKTİM'

Aile, o geceyi ayakta geçirmiş: “Hiçbirimiz sabaha kadar uyuyamadı. Son ana kadar onu affetmek istemedim. Eşime iki gün önce, bir cezası bile olsa bu adamı affedemeyeceğimi, kendimi ikna edemeyeceğimi söyledim.”

Samareh, infazın gerçekleştirileceği Nur Hapishanesi’nin kapısına gittiklerinde de hâlâ caymamış. Eşi bir kez daha “Son sözü sen söyleyeceksin, çok acı çektin’ demiş, o da her iki taraftan idamı izlemek üzere gelen aile üyelerinin arasındaki yerini almış. Fakat işler, Balal’ın gözleri kapatılıp boynuna ilmik geçirilmesiyle değişmeye başlamış.

İran merkezli haber ajansı ISNA’nın dünyaya duyurduğu görüntülerde, Samareh’nin yerinden fırlayıp Balal’a önce bir tokat attığı, sonra da ilmiği çıkardığı görülüyordu. Samareh, Balal’ın bu sırada “Beni annem ve babam için lütfen affedin” diye merhamet istediğini, kendisinin de önce, “Sen benim oğlumun annesi ve babasına merhamet gösterdin mi?” cevabını verdiğini anlattı.

'TOKAT ATINCA RAHATLADIM'

Ancak Samareh tam da bu noktada yerinden kalkmış ve katilin ayağının altındaki tabureyi itmek yerine ona tokat atmıştı. Samareh, işte o tokatla ‘kendine geldiğini’ anlattı: “Tokat attıktan sonra kalbimdeki öfke yok oldu. Damarlarımdaki kanın yeniden akmaya başladığını hissettim. Gözyaşlarımı tutamadım ve eşimi çağırıp ilmiği çıkarmasını istedim.”

Bu af, iki annenin ilk kez karşı karşıya gelmesine yol açmış, Balal’ın annesi Kübra Samareh’in ayaklarını öpmeye çalışmıştı. Samareh Alinecad bu konuda da, “Onun bunu yapmasına izin vermedim. Kolundan tuttum, ayağa kaldırdım. Sonuçta o da benim gibi bir anneydi. O kadar mutkuydu ki, sanki birisi onu uçsun diye kanatlandırmıştı” dedi.

Samareh, bu trajedide gençler için bir ders yer aldığını söyleyip “Dışarı çıktıklarında bıçak taşımasınlar. Bir kişiyi öldürdüklerinde sadece onu değil, annelerini ve babalarını da öldürüyorlar” diye konuştu. Acılı anne, “Balal saftı. Öldürmek istememişti; bu onun doğasında yok. Fakat aniden sinirlenmişti ve o sırada elinde bıçak vardı” dedi.

Oğlunun katilini affetmesinden sonra verdiği röportajda, Samareh yedi yıl sonra ilk kez huzuru bulduğunu da anlattı: “Çocuğunuzu kaybetmek, vücudunuzun bir parçasını kaybetmek gibi. Bunca yıldır hareket eden bir ölü gibi hissettim. Fakat şimdi çok sakin ve huzurluyum. İntikam duygusunun kalbimden çıktığını hissediyorum.”

Balal, aftan sonra da hapishanede kalacak. İran’da bir kurbanın ailesi katili idamdan kurtarabilse de, hapishane cezasını kaldırma yetkisi yargıya ait.

Yorumlar (0)
Günün Anketi Tümü
Türkiye İsveç'in NATO üyeliğine onay vermeli mi?