Yeni CHP'nin iflası
Hukukçu olmasına rağmen Parlamento hukukunu bilmeyen Süheyl Batum, Emine Ülker Tarhan gibi çiçeği burnunda milletvekilleriyle bu krizi yönetmeye çalışan Kılıçdaroğlu, liderlik sınavını geçemedi

Okan Haksever / Dünya Bülteni / Ankara
“Arkadaşlarımız serbest kalana kadar yemin etmeyeceğiz”diyerek yemin krizi çıkaran “Yeni CHP”, “tükürdüğünü yalayarak” siyasi olarak iflasın eşiğine geldi. Kılıçdaroğlu'nun CHP tabanındaki karizması fena halde çizilmiş durumda...
2010 Mayıs ayında Deniz Baykal'ın parti içi manevrayla safdışı bırakılmasıyla, Genel Başkan seçilen Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal demokrat seçmende heyecana yol açtı. Ancak, gerek 12 Eylül anayasa değişikliği halkoylaması sürecindeki hataları gerekse 12 Haziran seçimleri öncesindeki gafları ve zik-zaklarıyla her geçen gün güç kaybeden Kılıçdaroğlu, en büyük sınavıyla “yemin krizi”nde karşı karşıya kaldı.
METNİ 2 KEZ OKUDU AMA KUYUYU GÖREMEDİ
Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal'ı milletvekili adayı yaparak siyasi risk alan Kılıçdaroğlu için milletvekillerinin serbest bırakılmaması üzerine sıkıntılı günler başladı. CHP Grubu'nda o tarihi açıklamayı yaptırmaya götüren süreç, Kılıçdaroğlu için karizmanın çizilmesiyle sonuçlandı.
Hukukçu olmasına rağmen Parlamento hukukunu bilmeyen Süheyl Batum Emine Ülker Tarhan gibi çiçeği burnunda milletvekilleriyle bu krizi yönetmeye çalışan Kılıçdaroğlu, liderlik sınavını geçemedi. Kılıçdaroğlu, “Cezaevindeki arkadaşlarımız serbest kalıp Parlamento'ya girene kadar yemin etmeyeceğiz” ifadelerinin yazılı olduğu metni Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan hazırlamıştı. Kılıçdaroğlu, basının karşısına çıkıp bu açıklamayı yapmadan önce, önüne konulan bu metni 2 kez okudu. Ancak, krizi göremedi.
HUKUKÇULARI BATIRDI
“Biz üye vermezsek; biz Meclis'e girmezsek komisyonlar çalışmaz” diyen Kılıçdaroğlu, CHP'nin TBMM'de olup olmamasının Parlamento çalışmalarına hiçbir engel teşkil etmeyeceğini göremedi.
CHP'de sıkıntılı süreç bu açıklamayla birlikte başladı.
Kılıçdaroğlu, basın önünde “sonuna kadar direneceğiz” açıklamaları yaparken, 10 gün boyunca perde arkasından aracılar üzerinden iktidara, “bir iyi niyet açıklaması yapın; biz de yemin edelim” mesajı gönderdi. CHP'nin köşeye sıkıştığını ve çaresiz kaldığını gören Başbakan Tayyip Erdoğan, bu fırsatı değerlendirdi ve “Göreceksiniz tükürdüklerini yalayacaklar” çıkışı yaptı.
VEKİLLER DE İSYAN EDİNCE...
CHP'li bir kurmayın, özel sohbetlerde poker oyununa gönderme yapıp, “Elimizde 2 tane kupa olmasına rağmen, rest çektik ve sonucu böyle oldu” diyerek özetlediği durum, CHP'li milletvekillerindeki rahatsızlığı da üst seviyeye çıkardı. Bu süreçte, eski Genel Başkan Deniz Baykal'ın, satrant ustası gibi CHP yönetimini yönlendirdiği dikkatlerden kaçmadı.
Yemin törenini izlemeleri için ailelerini Meclis'e getiren milletvekilleri, maaş alamama sıkıntısını parti yöneticilerine iletttiler. Ancak sorun halen çözülmeyince Kılıçdaroğlu, milletvekilleriyle küçük gruplar halinde görüştü. Milletvekillerinin görüşünün “bir an önce yemin etme” yönünde ağırlık kazandığını gören Kılıçdaroğlu, geçen hafta TBMM Başkanı Cemil Çiçek'e yaptığı ziyarette, “Biz yemin etmek istiyoruz.Bu işi siz çözün” dedi. Çiçek de siyasi tecbüresiyle devreye girdi ve CHP ve AKP kurmaylarını aynı masada buluşturdu.
TÜKÜRDÜĞÜNÜ YALADI
CHP'li hukukçu kurmayları, Kılıçdaroğlu'nu, Erdoğan'ın deyimiyle kuyuya düşürdü. Kılıçdaroğlu'nu bu hukuk sorunu karşısında kuyudan çıkarmak ise Maliyeci kökenli Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi'ye düştü.
Sonuç olarak, CHP, AKP'nin tüm isteklerini kabul ederek, yemin etme kararı aldı. AKP, başladığı noktadan geri adım atmadı. Ancak CHP, “tükürdüğünü yaladı”.
Yeni CHP'nin, kriz çıkarıp siyasi başarı elde etme, kriz yönetme ve tabana liderlik etme gibi konularda siyasi beceriksizlik içinde olduğu CHP tabanı tarafından da kabul gördü.
Kılıçdaroğlu, siyasi tarihe, “tükürdüğünü yalayan lider” olarak geçti. Ankara kulislerinde, "Erdoğan, 'kendisini devirmek'ten bahseden siyasi rakibi Kılıçdaroğlu'nu 15 ayda bitirdi" yorumları yapılıyor.