Korona virüsün subliminal mesajları

Sağlık 21.06.2020, 20:19 21.06.2020, 23:48
Korona virüsün subliminal mesajları

Ümit Toprak

-Hello, how are you?
-Hi, thanks. And you?
-Thank you. Who are you?
-I am corona
-Nice to meet you...
(İngilizce bilmeyenler için Türkçe devam edeyim).
 Evet ben ilk, orta ve yakın çağdan sonra şimdi de digital çağın geldiğinin müjdecisi Corona. Daha açık söylemem gerekirse yıllar önce filan ülkenin filanca laboratuvarında karagün için üretilip bir kenarda bekletiliyordum.  Yani biyolojik bir silahım ben. Yıllarca raflarda beklettiler beni. Çok  zor günler geçirdim. Belki de o günlerin  intikamını almak için sizi biraz fazla sıkıyorum galiba. Ama şunu bilin ki bütün insanlıkla beraber ben de sizi evlerinizde daha çok bekleteceğim  Çünkü bıkmıştım beklemekten ve bugünleri iple çekiyordum. Bütün insanlığa hasret kalmıştım  Onlara sarılmak ve birer birer öpmek istiyordum.Nihayet sahneye sürülme zamanım geldi. Görev emrini alır almaz işe koyuldum.

 Sizin gibi hayatı sadece üç günlük dünya olanları  korku ile  öldürmek  için en kalabalık ülkeden işe başladım. Ve tam tamına 60 yaşını geçmiş artık üretime katkı sunmayan 14 milyon Çinli dostumun işini bitirdim. Onları  elektrik ve doğalgaz ücreti ödemeden kurtardım ve çok sevdikleri Konfiçyusun yanına gönderdim "

"Herkes kendi penceresinden bana bakıyor. Kimi "önemsiz bir virüs, yarın çekip gider" diyor.Evet doğru ama ben çekip giderken fazladan yaşadığına ağababalarımın karar verdiği milyonlarca insanı da beraberimde götürmek üzere programlanan uzun ömürlü bir virüsüm. Onlar da bunu biliyorlar aslında.Tek korkuları beni kendilerinin ürettiklerinin bilinmemesi...

Kimi bana Kıyamet habercisi diyor. O da doğru. Ama kimlerin Kıyametini kopacağımı henüz ben de bilmiyorum inanın. O nedenle bazılarının silahını elinde de patlatmış olabilirim.
Belki de beni programlayanların beynini patlatacağım öncelikle... Ve onlar dünyayı kendilerine göre dizayn etmeyi planlarken ben de dünyayı onlardan temizleyeceğim belki de. Onların Kıyameti kopacak öncelikle

Kimi de, dünyayı bir düğmeyle yönetmek isteyenlerin bulduğu ahir zamanın "temizlik robotu" diyor bana .Ve durmadan insanlara ellerini yıkattırıyorlar. Ben de doğrusunu isterseniz kendimi aynada öyle gibi görüyorum ama acaba ben de mi içimdeki beni bilmiyorum. Orası meçhul

"İnsanlığın tarihinde bir milat olduğumda kimsenin şüphesi yok. Artık milattan önce ve sonra yerine koronadan önce ve sonra diyerek olayları benim üzerimden tarihe emanet edeceksiniz."
Bir de var saydığınız, güvendiğiniz, gölgesine sığındığınız,bel bağladığınız, yanında görünmekle gücünüzü koruduğunuz, varlığınızı varlığına armağan ettiğiniz, herşeyinizi kendilerine borçlu olduğunuzu zannettiğiniz ne kadar sahtekar, yalancı ve aciz mahluk varsa  hepsinin maskesini  düşüren bir Heraklit olduğuma inananlar var. Kellerini gösteriyorum çünkü. Cascavlak ortada kalakaldıklarını görüyorlar dünyadaki bütün yüz yüzlü sahtekarlar. İş adamları, bürokratlar, siyasetçiler...Ve daha bilmem neler.  Hiçbirinin uzayda yer işgal etmekten başka hiçbir işe yaramadklarını, hepsinin içi boş birer sıfırdan ibaret olduklarını kendilerine de dünyaya da gösterdim hamd olsun. "

"Ya işte ben böyle yüz bilinmeyenli bir denklemim . Sanal gerçekliklerle insanların reel dünya değerlediklerini nasıl resetlediklerini ve kendilerini nasıl kandırdıklarını  fark ettiriyorum insan olan insanlara.Fiziğin metafiziğe mağlub olduğunu...Devlerin cücelerin ayağını öptüğünü gösteriyorum. Artık herkes sloganımı ezberledi ve" hiçbirşey eskisi gibi olmayacak" demeye başladı gördüğünüz gibi. 

İnsanoğlu mahşerin provasını burada yaşıyor sayemde... "Limenil mülk" sorusuna cevap bulmaları için bütün bir insanlığı durdurup kendine getirmeye çalışıyorum.  Ama duran yok hep bana geliyorlar. Kimse kendine gelmiyor. Gelmek istemiyorlar çünkü. Halbuki ben onların da hep bir ağızdan : "Lillahi vahidil Kahhar!" demelerini bekliyorum. 

Kendim "özel" yetiştirilmiş çok özel bir görevli olsam da  mesajım genel , genel! Mesela yöneticilere diyorum ki;

Dünyayı tersine çevirdim ya İnananıyla inanmayanıyla herkes artık  icraatlarım karşısında şaşırdı ve yüzde yüz fikirlerini de değiştirdi. Eskiden "ben görmediklerime inanmam " diyenler şimdilerde  "gördüklerime artık inanmıyorum" moduna geldiler

Biliyor musunuz benim ölüm meleğiyle yanyana dolaştığımı görünce çokları nasıl da kaçmaya çalıştı?. Camilere koşacaklardı akılları sıra kurtulmak için. "Hayır kurtulamazsınız " dedim. Orası sadece emeklilerin yatıp kalkma yeri değil. Kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla, amiriyle memuruyla herkesin sosyal, ekonomik, idari, ahlaki ve daha birçok insani sorumluluklarını günde beş defa hatırlama yeri...Yollarını kestim. Kabede dönüp günahlarını dökmeye koşacaktı bazı uyanık zenginler . Gidip enselerinden tuttum. "Senin komşunun çocukları günlerdir aç susuz be arlanmaz!..Ne yüzle geldin Allahın evine? " dedim. Kovdum geri gönderdim hepsini.Önce kendi içini sonra evini sonra sokağını sonra mahalleni ve kentini temizle öyle gel dedim. Kuzu gibi döndüler. Şimdi mahallelerine bile giremiyorlar ki temizlesinler.Taş olmadıklarını , insan olduklarını hatırlamaya başladılar yavaş yavaş." 

Kiliseler ve havralar zaten önceden boşalmıştı.Bana fazla iş kalmamıştı. Sadece huzuru tabelasında olan evlerdeki  kalıntıları ve cezaevlerinde sosyal mesafe kuralına uyma imkanı olmayanları kolluyorum şu anda. Ötekilerle vakit kayb etmeme gerek yok. Dünyadaki üretime katkı sunmayan ve sırf tüketime hizmet eden tüm dedeleri, nineleri Google sayesinde fişleyip kattım önüme götürüyorum. Torunlarını öpemeden hem de...

Dini de kapsama alanıma aldım. Baktım kimse Allahtan  korkmuyor,    herkes benden korkuyor. İçten dua etmelerini öğretiyorum şimdi tüm din mensuplarına. Gırtlaktan aşağı inmeyen ve şan eğitimi alarak sesinin akorduyla kitleleri uyutan din tüccarlarına 
Daha çok onları  korkutmaya karar verdim bütün dünyayı sararken...Hem de birkaç gün içinde... Bütün insanlara sarıldım.Öptüm. Öpemediklerim ise kaçıp evlerine kapandılar. Benim gibi görünmeyen  bir varlıkla  yapılanları görünce yok sanılanların var olduğunu, var zannettiklerinin ise yokluğunu görüp saklandılar şimdilik. Dünyaya sığmayan insanlar şimdi dört duvar arasına sığdılar. Meğer  dünya "üzerinde konuşulacak bir şey değilmiş" demeye başladılar. 
Keşke o kadar kalb kırmasaydık.. .Zulm etmeseydik o kadar... Kardeşlerimizin etini canavarcasına yemeseydik...Rütbelerimiz , makamlarımız ve koltuklarımızın hiçbir anlamı yokmuş meğer.İnanan insanlara arenalarda dün yapılanların bin beteri bugünün modern Firavunları tarafından yapılırken içinde benim de bulunduğum bütün arz ve sema yapılan zulümler karşısında tir tir titriyordu.  Derken onların ahı Arşı ihtizaza getirdi. Ve bir anda dünyayı zindana döndürme görevi bana verildi.Sağır sultanlar bile duydu benim sessiz tehditlerimi .  Can derdine düşünce  hepsi canlara kast etmenin ne demek olduğunu anladılar... 

Bir de hiç ders almayanlara verdiğim ders var: Hani Musa Peygamber Kızıldenizi ilahi bir mucize ile yarıp karşı tarafa geçmişti ya.. Onun can düşmanı olan Firavun da peşine düşmüş ve ne olur ne olmaz diye ordusunun en arkasından o da atını denize sürmüştü... Sonra ne olduğunu hepiniz biliyorsunuz. Kızıldeniz tekrar kapanmış ve o hak düşmanı geriye dönmek istemişti. Derhal bir melek " artık çok geç" deyip onun atını denizin ortasına kadar sürmüş ve o da bütün sebeplerin sukut ettiğini görünce haykırmaya başlamıştı: 
-Ben de..Ben de..Ben de inanıyorum demişti ya denize batıp çıkarken. O sırada ölüm meleği gelmiş ve ona ne demişti :
-Şimdi mi?!!!

Yaa işte böyle ...Bir de bütün insanlığa verdiğim derslerden hiç kendi üzerine almayanlar var ya!..En son dersimi de bu şekilde onlara veriyorum.
Umarım bana yakalanmadan dersini alanlardan olursunuz


Bazılarına göre  de:
Bu salgın dünyayı elinde tutan bir gücün bilimsel , sosyal , iklimsel  digital planlı bir deneyidir. Deney sonuçları elde edilince artık sağa sola dağılan malzemeler de toplatılacaktır.


Aralık 2015 de Paris de imzalanan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi gereğince 2020 yılından başlamak üzere 2030 yılına kadar DÜNYANIN SOĞUTULMASI kararlaştırılmıştır. Bu karar bize sorulmadan alındığı için bize sorulmadan da uygulamadan kaldırılacaktır.


Trump, Obama tarafından imzalanan bu sözleşmenin ABD ye karşı bir ekonomik savaş olduğunu söylemiştir.


Dünya Meteroloji Örgütü 6 şubat 2019 da yaptığı açıklama ile 2015, 2016, 2017 ve 2018 yıllarının son 170 yılın en sıcak yılları olduğunu ve yükselme eğrisinin devam ettiğini belirtmiştir.


Bu gelişmeler olurken Dünya Sağlık Örgütü tüm dünyaya bir salgına hazırlanılması talimatı vermiştir. Türkiye de 13 Nisan 2019 da yayınlanan pandemi genelgesi ile hazırlıklar başlamış ve Ağustos Eylül 2019 aylarında illerin tamamı hazır hale getirilmiş ve Ulusal Pandemi Planı yayınlanmıştır.


Salgın Pandemi Bill Gates ve John Hopkins Üniversitesi tarafından Newyork da 18 Ekim 2019 tarihinde 3.5 saat süren bir simülasyon ile tüm dünyaya ilan edilmiştir.


Halen ABD deki tüm veriler dünyaya John Hopkins üniversitesi tarafından servis edilmektedir.


Salgın pandemi süresinin Dünya için 6 ay olduğu açıklanmıştır. ilk vaka 17 Kasım 2019 da Çin de başlamış olup 6 aylık süre 17 Mayıs 2020 de dolmaktadır. Yani bu salgın Dünyada Mayıs sonu itibariyle tamamen bitecektir.


Rahat olun kendinizi koruyun. Bu salgına sebep olan koronavirüs bulaşıcı virüslerin en yumuşak kalpli en insaflı üyelerinden biridir bu planlı deney için özel olarak seçilmiştir.


Bu planlı deneyle insanlar evde tutularak, fabrikalar ve küçük heryer kapatılarak, ulaşım durdurularak hayat bilinçli olarak yavaşlatılmıştır.


Salgın sırasında uzaydaki 22000 uydu , bilim adamları ve milyonlarca kamera ve bilgisayarlar ile her türlü bilgi derlenmektedir. Sıcaklık düşüşü , iklim değişikliği , okyanuslar denizler ve göllerdeki yaşam balık artışı , hayvan davranışları, kutuplar, kirlilik düzeyi vs herşey kayıt altına alınıyor insanlığın geleceği için


Salgın sırasında insanlar Çin'de wechat Rusya'da ve ABD'de başka digital sistemlerle takip edilmekte ve yeni digital uygulamalar test edilmektedir.


Salgın sırasında kapitalistler özellikle Amerikan Merkez Bankası FED öncülüğünde bol miktarda para basarak dünya varlıklarını borsalar üzerinden yağmalamaktadırlar. Salgın bittiğinde birçok zenginlik el değiştirmiş olacak


Koronavirüse rağmen Çin'de hayat kısmen yavaşlamasına rağmen Ocak 2020 ayı son 170 yılın en sıcak ocak ayı olarak kayıtlara geçmiş olup salgından sonra Dünyada üretim yeniden planlanacak büyük ihtimalle termik santraller yasaklanacak ve Paris iklim anlaşması sayesinde dünyanın ısınması sona erdirilecek ve soğuma başlayacaktır.


Salgın sırasında denenen digital faşizan uygulamalar kalıcı hale gelecek BÜYÜK GÖZALTI daha da kapsamlı hale gelecek nefes alışımız dahi izlenecek her türlü kaçamak imkansız hale gelecektir.
Bu salgın pandemi planlı bir deneydir..
Kalın sağlıcakla...
 

Yorumlar (1)
Ali Bursalı 3 yıl önce
Ümit Bey yazınız tam da Koronavirüsün arkaplanını nazara veriyor. Kaleminize sağlık
Günün Anketi Tümü
Türkiye İsveç'in NATO üyeliğine onay vermeli mi?