22.01.2010, 02:50

Taliban uzlaşıya sonuna kadar karşı

Taliban'ın pazartesi günü Kabil'in göbeğinde gerçekleştirdiği saldırı çeşitli mesajlar ve anlamlar taşıyordu. Zira gözlemcilere göre sadece Hamid Karzai hükümeti için değil, ABD ve ülkedeki planları için de önemli ve cesur saldırıydı bu.

Yedi intihar komandosunun gerçekleştirdiği ve başkanlık sarayının yanı sıra merkez bankası ve adalet bakanlığını da hedef alan saldırı, hükümetin zayıflığını ve başkentin göbeğinde güveni sağlayamadığını gözler önüne serdi. Ayrıca Washington'ın zafer elde etme olasılığının ne kadar düşük olduğunu da su yüzüne çıkardı.

Taliban kırsal bir hareket ve tarım alanlarına konuşlanmış olsa da, son eylemiyle Afgan hükümetinin ve ABD güçlerinin güvenini yıkıp, ülkede basılmadık yer olmadığını vurgulamak için savaşı şehirlere taşıma yönünde ileri bir adım atmak istedi.

Pazartesi saldırısı bu açıdan başarılı oldu; Kabil ve çevresinde korku yaydı, Washington'ın desteklediği hükümeti vurmanın ve telafi edilmesi zor psikolojik kayıplar verdirmenin kolaylığını kanıtladı. Kabil'de beş saat süren çatışma sırasında başkent sokakları yayalardan boşaldı, dükkanlar kapandı ve memurlar ofislerinden kaçtı.

Bu baskının siyasi hedefleri de sertti. Taliban temsilcisinin açıklamasına göre, bu saldırı hareketle uzlaşı sağlama ve savaşçılarının sivil topluma entegre edilmesi yönünde çağrı yapan Amerikan ve Afgan önerilerine verilen bir yanıttı. Afganistan'dan çekilmek için çıkış yolu bulmakta acele eden ABD'nin zayıf hissettiğini gösterecek türden barışçıl bir hamle başlattığını dikkate aldığımızda, bu noktanın önemi ortaya çıkıyor. Bu barış hamlesinin amacı ılımlı Taliban üyelerini Karzai'yle diyalog kurmaya ve hükümete katılmaya teşvik ederek savaşın yönününü değiştirmekti.

Taliban hızlı davranarak, Kabil'deki başkanlık sarayını ve Washington'daki Beyaz Saray'ı sıkıntıya düşürmek amacıyla bu ay Londra'da yapılacak uluslararası konferansa erken bir darbe de vurmuş oldu. ABD Başkanı Barack Obama bu sahnenin gölgesinde, selefi George W. Bush'un Afganistan, Pakistan, Irak, İran ve Filistin'de bıraktığı mirasın ne kadar karmaşık ve zor olduğunu her geçen gün daha iyi anlıyor. Obama bir şeyler yapmaya çalıştı, ancak kendisini Bush'un dolabında dolaşırken buldu.
(Katar gazetesi Vatan, 20 Ocak 2010)

Kaynak: Radikal

 

Yorumlar (0)
Günün Anketi Tümü
Türkiye İsveç'in NATO üyeliğine onay vermeli mi?