Başarısız bir darbeci portresi: Talat Aydemir!
'Balyoz Eylem Planı' iddialarıyla gündeme gelen darbe söylentileri Aydemir'in başarısız darbe girişimlerini hatırlattı!

Dünya Bülteni / Haber Merkezi
Osmanlı'nın son döneminde tanıştığımız askeri darbeler, Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte, Türk demokrasi tarihinin bir parçası oldu. 27 Mayıs 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat bildiğimiz yakinen karşılaştığımız 'başarılı'darbelerin yanı sıra siyasi tarihte bir de 'gerçekleşmeyen' darbe girişimleri var. Bunlardan biri olan Talat Aydemir, 'Başarısız darbeci profili'ne en önemli örnek olarak anılıyor.
Genelkurmay, Talat Aydemir'in iki kez gerçekleştirmeye çalıştığı darbe girişiminden başka, askerlerin darbe hazırlığı içerisinde bulunduklarını kabul etmedi. Anayasal suç olmasına rağmen ordudan hiç kimse darbe hazırlığında olduğu gerekçesi ile atılmadı.
22 Şubat Darbe girişimi
Talat Aydemir Kore'de görevde olduğu için 27 Mayıs askeri darbesine katılmamıştı. Kore'den geldikten sonra darbe gerçekleştiren arkadaşları Talat Aydemir'i unutmayarak albay rütbesinde olduğu halde Harp Akademisi komutanlığına getirilmişti.
Aralarında Alpaslan Türkeş'in de bulunduğu milliyetçi darbecilerin dışlanması, ordu içerisinde ikilem doğurmuştu. Bir tarafta 27 Mayıs hareketini hükümete karşı bir darbe olarak gören diğer tarafta ise yeni bir Cumhuriyete geçmek için devrim yapıldığını söyleyen subaylar vardı.
15 Ekim 1961'de yapılan genel seçimler, darbecileri hayal kırıklığına uğratmıştı. Demokrat Parti geleneğine bağlı olarak kurulan Adalet Partisi, CHP'den çok az oy farkı ile ikinci parti olarak seçimlerden çıkmıştı. Bir grup subay bu seçim sonuçlarının kabul edilemez olduğunu söyleyerek tekrar askeri bir darbe yapılmasını istiyorlardı.
Genelkurmayda darbe hazırlıkları yapıldı
İstanbul ve Ankara'da ordunun üst düzey subayları toplantı üzerine toplantı yapıyor, nasıl darbe yapacaklarını tartışıyorlardı. Sonunda 21 Ekim 1961'de uzlaşmaya varılmış, İstanbul Harp Akademilerinde 10 general ve 16 subaydan oluşan darbe girişimcileri ortak bir protokol imzalanmıştı. Protokole göre Meclisin toplanacağı tarihten önce bir askeri darbe daha yapılacaktı. Darbe tarihi ise 25 Ekim 1961 olarak belirlenmişti.
Fakat darbe, bazı subayların ülke kaosa sürüklenir tavsiyesi üzerine meclisin açılmasından sonraya ertelenmişti. Cumhuriyet tarihinin ilk koalisyonu CHP ve Adalet Partisi arasında kurulması ve başbakanlığa İsmet İnönü'nün getirilmesi darbecilerin yüreklerine su serpmişti.
Amaç halkın iradesine el koymaktı
Bazı Adalet Partisi milletvekillerinin 27 Mayıs darbesine mecliste sert eleştiriler yapması darbe heveslilerinin tekrar hareketlenmesine neden olmuş, 9 Şubat 1962'de 57 generalden oluşan yüksek rütbeli subaylar yönetime müdahale etme kararı almışlardı. Bu subaylar darbe sonrasında ezanın tekrar Türkçe okutulmasını, İmam Hatip okullarının kapatılmasını, tek parti dönemi uygulamalarına tekrar dönülmesini istiyorlardı.
19 Şubat'ta Ankara'da ki karargâhta Genelkurmay Başkanı Cevdet Sunay başkanlığında Jandarma, Hava ve Kara kuvvetleri başkanlarının katıldı toplantı gerçekleştirilir. Toplantıya darbeyi karargah adına yürütecek Albay Talat Aydemir, Albay Selçuk Atakan ve Albay Necati Ünsalan'da katılır. Toplantıda İsmet İnönü konusunda fikir ayrılıkları çıkar. Hava Kuvvetleri komutanı İrfan Tansel ve Talat Aydemir darbe sonrasına İsmet İnönü'nde yargılanmasını isterken diğer kuvvet komutanları karşı çıkar. Toplantıda uzlaşma sağlanamadığı için darbe tarihi belirlenemez.
Türkeş'in de darbe girişimine adı geçti
Fakat Talat aydemir kendinse bağlı subaylarla 20/21 Şubat gecesi harekete geçer. Cumhurbaşkanlığı hariç bütün birimleri kendine bağlı askerler ile kontrol altına alır. 8 askerin öldüğü olaylarda Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel devreye girer ve Aydemir ordu içerisinden kendisine verilen desteğin azalması üzerine darbe girişimini sona erdirir.
Talat Aydemir daha sonra yüksek rütbeli subayların araya girmesi ile affedilir. Fakat Aydemir darbe yapmakta kararlıdır. Son darbesini 20 Mayıs 1963'te saat 23.00'da dener. Bu darbe de başarısız olur ve tutuklanır.
Talat Aydemir, Alparslan Türkeş, Osman Deniz askeri mahkeme tarafından yargılanır, Türkeş yargılama sonrasında beraat ederken diğer darbecilere idam cezası verilir. Talat Aydemir ve arkadaşları bir süre sonra anayasal rejimi değiştirmek istedikleri gerekçesi ile idam edilir.
Talat Aydemir olayı cuntacıların kendi içerisindeki ilk temizliğidir. Bu olaydan sonra darbe senaryoları ve girişimleri içinde olan subaylar ne deşifre edilir ne de yargılanır.
FETHİ GÜRCAN DA AYNI BAŞARISIZ DARBEDEN DOLAYI ASILMIŞTI
Talat Aydemir ile birlikte asılan ikinci kişi ise binbaşı Fethi Gürcan'dı. Talat Aydemir yönetimindeki 22 Şubat 1962 ayaklanmasına katıldığından; binbaşı rütbesiyle, direnişe katılan diğer genç subaylarla birlikte ordudan atılmıştı. 20 Mayıs 1963 ayaklanmasınında öncüleri arasında yer aldı ve Mamak Askeri Mahkemesi'inde yargılanarak idama mahkum edildi ve hüküm 27 Haziran 1964 Cuma günü sabaha karşı yerine getirildi. Darbe girişiminin diğer lideri Albay Talat Aydemir ise 5 Temmuz 1964'de yine sabaha karşı idam edildi.