banner39

Enver Sedat 35 yıl önce bugün öldürülmüştü

Mısır'ın ülkesine ve Arap milletine ihanetle yargılanan "Nobel ödüllü" eski Cumhurbaşkanı Enver Sedat, 35 yıl önce bugün Kahire'de askeri bir tören sırasında bir yüzbaşı tarafından taranarak öldürülmüştü

Tarih Dosyası 06.10.2015, 13:43 25.02.2020, 15:06
Enver Sedat 35 yıl önce bugün öldürülmüştü

Dünya Bülteni/ Haber Merkezi

Mısır'da Hüsnü Mübarek'ten hemen önceki Cumhurbaşkanı olan Enver Sedat'ın ölümünün üzerinden 35 yıl geçti. Enver Sedat, Mısır Kralı Faruk'a karşı 23 Temmuz 1952'de yapılan darbeye katılarak siyaset alanında kendini tanıtmış, 1960-1969 yılları arasında meclis başkanlığı yaptıktan sonra 5 Kasım 1970'te başkan Cemal Abdül Nasır'ın ölümü üzerine onun yerine cumhurbaşkanı olmuştu.

Enver Sedat, Mısır'ın Manûiye eyaletine bağlı Mit Ebul Kûm köyünde doğdu. İsmi Enver Paşa'ya atfen verildi. 1936 yılında askeri okuldan mezun olduktan sonra, Mısır ordusunun çeşitli kademelerinde görev yaptı. 1952 yılında, yakın çalışma arkadaşı Cemal Abdül Nasır'la beraber, Kral Faruk'u devirdikleri "Hür Subaylar" darbesine katıldı. Darbeden sonra, kısa bir süre Muhammed Necib'in cumhurbaşkanlığının ardından başa geçen Cemal Abdül Nasır'ın yardımcısı oldu. 1960-1969 yılları arasında Mısır Meclis Başkanlığı görevini yürüttü.

Nasır 1970'de ölünce, onun yerine Mısır Cumhurbaşkanı oldu. 6 Ekim 1981'de bir askeri tören sırasında öldürülene kadar, 11 yıl Mısır Cumhurbaşkanı olarak görev yaptı.

Sedat, 1973 yılında meydana gelen Yom Kippur Savaşı'ndan sonra 1975'te Sovyetler Birliği ile ilişkileri kesmiş ve İsrail'le, Kudüs'ü ziyaret ettiği 19 Kasım 1977 tarihinden itibaren iyi ilişkiler geliştirmiş, 17 Eylül 1978'de ABD'nin arabuluculuğunda, İsrail'le masaya oturarak, Camp David Sözleşmesini imzalamıştı. Bu antlaşma ile İsrail tarafından Altı Gün Savaşı'nda ele geçirilen Sina Yarımadası, Mısır'a geri verilmiştir. Barış çabalarının sonucu olarak, Menahem Begin ile birlikte 1978 yılı Nobel Barış Ödülünü almıştı.

1981 yılında, Mısır'ın bağımsızlığının kutlandığı tören sırasında silahlı saldırıya uğrayarak öldürüldü. Resmi geçit töreni sırasında askeri konvoy içinde bulunan Halid el-Islambuli tarafından önce el bombaları atılmak suretiyle Sedat'a, üst düzey komutanlara ve diğer üst düzey yöneticilere saldırılmış, daha sonra ise otomatik silahlarla platformun önüne gelinerek platformda bulunanlar taranmıştı. Bu saldırı sırasında Enver Sedat'a 72 kurşun isabet etmişti. Sedat'ı öldüren Yüzbaşı Halid el-İslâmbûlî, 1982 yılında idam edilmişti.

Enver Sedat'ın mezarı Kahire'de, öldürüldüğü tören alanının hemen karşısındaki Meçhul Asker anıtının altında bulunuyor.

SEDAT “ÜLKESİNE VE ARAP MİLLETİNE İHANETTEN” YARGILANMIŞTI

Sedat, İsrail’le ülkesi arasındaki otuz yıllık savaşa son vermek için 19 Kasım 1977’de İsrail’e gitmişti. İsrail işgali altındaki Kudüs’te bulunan Lida havaalanında İsrail Cumhurbaşkanı Avraim Katzir, Başbakan Golda Mayer ve İsrail devletinin öteki ileri gelenleri tarafından törenle karşılanmıştı. Sedat burada İsrail bayrağını selâmladı, İsrail Ulusal Marşı’nı selâm durarak dinledi, meçhul asker anıtına çelenk koydu. Ertesi gün İsrail Meclisi Knesset’e giden Enver Sedat “Toprağınız İsrail, Fırat’tan Nil’e Kadar” yazılı yaftanın altında 55 dakika tutan konuşmasını yaptı. Baş başa ve heyetler arası olarak görüşmelerde bulunduktan sonra 21 Kasım 1977’de Mısır’a geri döndü.

Bu ziyaret birçok Arap ülkesi için şok bir gelişmeydi. Başını Suriye ve Irak’ın çektiği bu ülkeler, Enver Sedat’ın ziyaretini “Filistin’e terör ve işgal sonucu yerleşmiş olan Irkçı Siyonizmin tanınması ve onunla savaş durumunun sona erdirilmesi biçiminde anlamakta ve bu yeni durumu Arap ulusunun tarihine ve mücadelesine olduğu kadar Filistinlilerin haklarına da bir ihanet saymaktaydı.

konu 5-8 Aralık 1977 Trablus Arap Zirvesi ve Konferansı’nda gündeme gelmiş, burada bir araya gelen “17 ülke, 72 siyasal örgüt ve 140 halk kuruluşu, Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat’ın İsrail’i ziyareti olayını değerlendirerek (mahkemenin bileşimi ve yeri gibi nok­talar da dahil olmak üzere)” yargılanmasına karar verdi.

Alınan kararlar doğrultusunda 1 Ağustos 1978’de Irak’ın Başkenti Bağdat’ta kurulan ve 9 üyeden oluşan bir Halk Mahkemesi tarafından, Enver Sedat’ın yargılanmasına başlandı. “Mahkeme başkanı Sultan Abdülkadir El-Savi duruşmayı açarken yaptığı konuşmasında Halk Mahkemesi’nin Vietnam Savaşı sırasında Amerika’yı Vietnam’da işlediği suçlardan dolayı yargılayan Bertrand Russel Mahkemesi’nden esinlenerek kurulduğu” açıklamasını yaptı.

“Yargılamanın temel nedeni Enver Sedat’ın 19-21 Kasım 1977 tarihlerinde işgal altındaki Kudüs’e yapmış olduğu resmî ziyaretti.” Ancak Enver Sedat, Savcı’nın iddianamesine göre “Arap topraklarının Siyonistlerce işgalini kabul ederek Arap ulusuna ihanet etmek, Filistin halkının doğal ve tarihsel haklarını çiğneyerek Filistinlilerin kendi geleceklerini özgürce saptama hakkını ihlal etmek, Filistin halkının temsilcisi olan Filistin Kurtuluş Örgütü’nü tanımamak, Filistinlilere karşı işlenmiş cinayetlerin gizlenmesine yardımcı olmak, Mısır Anayasası ile yasaları çiğnemek, Mısır ordusunun kahramanca girişimlerini önemsemeyerek bir emperyalist ajanı olarak kendi durumunu güçlendirme yollarını aramak, Siyonist düşmanla savaş durumuna kendiliğinden son vermek, Mısır’ın Arap dünyasında yalnızlığa itilmesine neden olmak, Amerikan askeri uzmanlarıyla işbirliğini geliştirmek, sosyalist ekonomik gelişme yollarını bırakarak Mısır’da parazit bir sosyal sınıfın güçlenmesine yardımcı olmak, Mısır’ı yabancı sermayeye açmak, ülkesinin imzaladığı anlaşmalar ve girdiği taahhütlere aykırı hareket etmek” le de suçlanmaktaydı. İddianame okunduktan sonra Bağdat Barosu’ndan atanan savun­ma avukatı Dr. Abdülseddar Dumeyli, iddiaların doğruluk derecesini incelemek üzere 19 Ka­sım 1978’e kadar süre istedi ve yargılamanın ikinci celsesi bu tarihe ertelendi.

19 Kasım 1978’de yapılan son duruşmada Halk Mahkemesi, Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat’ı “ihanetten suçlu bularak, Arap vatandaşlığı haklarını tamamıyla kaldırdı. Ayrıca, mahkeme Sedat’ı, Arap Cumhuriyetleri Federasyonunun Anayasalarını ve Arap Birliği yasasını ihlalden de mahkûm etti.

“Bağdat’taki yargılamaya ilişkin olarak yapılan açıklamalarda Sedat’ın yargılanmasıyla onun kişiliğinden çok teslimiyet yoluyla uzlaşı yönteminin yargılanmak istendiği söylendi. Ve Mahkeme heyeti hükümetlerin ve sistemlerin değiştiklerini, ancak bütün yetkilerin ana kaynağı olan halkın gerçek iktidar ol­ması gerektiği noktasından hareket ederek” bu kararı verdiklerini açıkladı.

Yorumlar (0)
Günün Anketi Tümü
Türkiye İsveç'in NATO üyeliğine onay vermeli mi?